Multimedya; Tamay.
İyi okumalar dilerimm. (Satır aralarını biraz doldursak mı acaba? :))
-----
Tamay'dan
Yara izleri, acının bağlandığı yosunlardan kurtularak sizde bir iz bırakmasına ve bu izi takvim sayfası her çevrilerek zamanı ilerletirken o yaraya baktığınızda size geçmişinizi hatırlamanızı sağlardı.
Yara izim, Leyl'di.
Birbirinden zehirli bu dört harf aklımda belirdiğinde kalbim kasılarak göğüs kafesime yığıldı. Gözleri, soyadının anlamını taşıyan kadındı ve o kadın hem yara izim hem de yara bandımdı.
Geceden daha zift uzun saçları ona olan bakışımda boynuma urgan gibi dolandı ve güneş ışıklarının onun teninde anlam bulmasını izlerken Leyl beni gördü, bana gülümsedi. Bir tek bana böyle güzel gülümsemeliydi zaten.
Okulun bahçesindeki oturduğum bankın yanına vardığında bakışları titremiş ve derin bir nefes almıştı. "Bir şey mi oldu?" Diye sordum, başımı hafif kaldırmış ve ona alttan bir bakış atmıştım. Leyl avuç içlerini yanaklarıma yaslayarak onları severken başını iki yana sallamıştı.
"Ders boş olunca beraber ders çalışacağımızı söyleyip ortadan kayboldun," doğru, unutmuştum. Elimde olmayan bir şekilde zihnimdeki çığlıklar yükselmiş ve delirmemek için insanlardan adeta kaçar gibi okulun arkasına gelmiştim. "Bir sorun yok değil mi?" Başımı iki yana sallayarak parmak uçlarımı bileğinin iç kısmına sardım ve nabzı parmak uçlarımın altında hızlanırken okyanuslarımı ona kilitledim. Saçları gibi hareleri de geceydi, bakışları bir yıldız gibi parladı ve söndü.
"Biraz yorgun hissediyorum sadece." Baş parmağım, bileğinin iç kısmında oyalanırken Leyl, aramızdaki yakınlığa karşı bir an geriledi ve etrafa kısa bir bakış attı. Sevgilisi Çağan'ı arıyor olabilirdi.
Zihninden yükselen ismimin yankısı, zihnime ben gücümü kullanmadan düşerken ona neden bu halde olduğumuzu sormak isterdim. "İstersen eve git dinlen, yorgun gözüküyorsun zaten." Bileğini hafif çekerek gerilediğinde başımı hafif eğmiş ve o, yanıma otururken gözlerimi kapatmıştım.
Onunla bir olamıyorduk çünkü içimdeki hisler bir okyanus gibi gelgitten farksızdı. Bazı zamanlar içimdeki aşkı durduramayarak acı çekerdim fakat bazen onu görmek bile istemiyordum.
Neden bilmiyorum ama içimde bir yerlerde bunun zihnimde yılan gibi sürünen ve süründüğü yerlere zehir bırakarak beni mahveden o gücümden kaynaklandığını hissediyordum.
"Eve gitmek istemiyorum, burada iyiyim." Başımı avuçlarım arasında sıkıştırırken Leyl'in parmakları omuzuma yaslandı.
"Tamay, iyi gözükmüyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LATHA
FantasyŞeytan'ın çocukları, zihinlerimize gömüldüğümüz yerde cirit atarken ve Tanrı'nın kaderimizi yazan kalemi kanımızla doldurulurken, zift gece kanımıza bulaştı. Olmaması gereken ne varsa, ay tamken oldu ve biz, bir gece yarası birbirine sarılan ruhlar...