8.Bölüm

4.2K 356 89
                                    

Olayın üstünden günler geçmişti. Jimin odasından çıkmamakta diretiyordu. Küçük çocuk kraliçeden korkmaya başlamıştı. Annesini ve babasını özlüyor sarayda yalnızlık çekiyordu. Prensin arkadaşı olmadığını, onunla aynı seviyede bulunmadığını da anlamıştı. Prensle konuşmak istemiyordu saygısızlık etmekten korkuyordu. Prens ile ne kadar arkadaş olduklarını düşünse de prens ona emir verdiğinde onunla sadece mesafeli ilişkisinin olması gerektiğini düşünüyordu.

Prensin tarafından ise işler daha farklıydı. Jimin'e bağırmaması gerektiğinin farkına varmış ve arkadaşının yanına gitmek istiyordu ancak kraliçe devlet meselelerinden bahsedeceğini söyleyerek prensi sürekli alıkoyuyordu. Prensler küçük yaşlarda devlet meselelerini öğrenir ve küçük yaşta eşlerini bulurlardı çünkü kürenin sahibi ölürse tahta bilgili kişilerin geçmesi gerekiyordu. İşleri bittiğinde ilk işi arkadaşından özür dileyip onunla vakit geçirmek olacaktı.

➕➕➕➕➕➕➕

Jimin kapısı çaldığında uzandığı yatağından kalktı. Prensin geldiğini düşünüp heyecanlanmıştı. Canı çok sıkılıyordu. Kapı açıldığında ise hüsrana uğramıştı. Eğitmenler gelmişti. Eğitmenlerin içeri girmeleri için geri çekilmişti. Hepsi sıraya girmiş délicat ise karşılarına geçmişti. Eğitmenlerden biri öne çıkmış:

"Majesteleri ben délicat ses eğitmeni Jung Jiwoo bundan sonra sizinle bol bol ses çalışacağız çünkü büyülerin büyük kısmı şarklılara gizlenmiştir. Yanlış söylediğiniz takdirde işe yaramazlar bunun için sesinizi eğiteceğim."

Demiş ve geri çekilmişti. Diğer bir eğitmen ise:

"Efendim ben de dans eğitmeni Alexander Rey bazı büyüleri dans ederek yapmanız gerekmektedir size bu dansları öğreteceğim. Ayrıca prensle davetlerde dans edebilmeniz için birkaç da dans öğreteceğim. Bundan sonra bolca görüşeceğiz."

Deyip gülümsemiş ve geri çekilmişti. Sonrasında ise bir kaç eğitmen daha kendini tanıtmıştı. Diksiyon, spor, kendini savunma ve matematik, Fransızca gibi okullarda görülen derslerin öğretmenleri de kendini tanıtmıştı. En son ise odaya girdiğinden beri délicat'ı süzen kişi öne çıkıp kendini tanıtmıştı soğuk sesiyle.

"Ben de büyü eğitmeninizim. Size kara büyü dışında bütün büyüleri ben öğreteceğim. İsmimi bilmenize gerek yok şimdilik."

Demiş ve geri çekilmişti. Çocuk ise bir şeyi merak etmişti.

"Kara büyüleri neden öğretmiyorsunuz başkası mı öğretecek?"

Büyücü ise şaşırmış ve

"Kara büyü mü öğrenmek istiyorsunuz?"

Demişti. Jimin ise kaşlarını çatmıştı.

"Kara büyüleri öğrenmem kötü bir şey mi? Annem bana kara büyülerden çok bahsederdi. Kardeşi siyah cadıymış önceden. O yüzden merak ederim hep."
(Siyah cadılar benim fic'imde kara büyüyle uğraşan insanlardır. Inestimable türünden olmasalar da büyü yaparlar.)

Büyücü şaşırmış ve

"Ailenizde bir siyah cadı mı vardı? Siz nasıl olur da kraliçe olmak için eğitilirsiniz. Kraliçe Jeon'dan da kötü bir kraliçe olacaksınız. Gezegenimize kara bulutlar gibi çökeceksiniz. Siz kraliçe olmayı hak etmiyorsunuz. Bir sorun olmuş olmalı Tanrı'lar sizi birleştirmiş olamaz. Kral Jeon'un kaderini oğlu da çekemez."

Demiş ve telaşla odadan çıkmıştı. Jimin ise ne olduğunu anlamamıştı. Yine ne yapıştı ki. Diğer eğitmenler ise korkarak Jimin'e bakıyorlardı.

"Annen sana hiç şarkı öğretti mi?"

Diye sormuştu Jiwoo. Jimin ise başını olumsuz anlamda sallamıştı. Sonrasında ise Alexander sormuştu.

"Peki ya dans?"

Ancak yine olumsuz cevap almışlardı. İçleri biraz olsun rahatlamıştı. Siyah cadılar gezegenin insanlardan sonra en korktukları varlıklardı ve Jimin hem melezdi hem de teyzesi bir siyah cadıydı. Eğitmenlerden biri ise:

"Kendinize gelin Tanrı'ların yardımı olmadan hiçbir büyüyü yapamaz henüz çok küçük. Kara büyüyü bünyesi kaldırmaz."

Demişti. Eğitmenler ise rahatlamıştı. Günün geri kalan kısmında ise Jimin'in eğitimine başlamışlardı.

➕➕➕➕➕➕➕

Büyücü herkesten habersiz evine kapanmış ve Jimin'in geleceğini görmeye çalışıyordu ancak göremiyordu. Yasaklanmıştı. Bu sefer büyü yaparak Tanrı'larla iletişime geçmeye çalışmıştı ve kabul edilmişti.

"Bu kulunuzu affedin ancak korku ile karşınıza geldim. Kraliçe adayımız hem melez hem de siyah cadı kanı taşıyor. Bu eziyet bitmeyecek mi? Yıllardır yaptıklarımızın cezasını çekiyoruz. Yalvarırım onun prensle olan eşleşmesini yok edin. Başka bir eş bulun. O ölmeyi hak ediyor. Biz-"

"Kes artık. Akıllanmadınız bir türlü. Ne zamandan beri yaptıklarımızı sorgular oldun. Senin gibi bir aciz nasıl karşıma geçmiş benimle böyle konuşur. Kral Jeon sizin yüzünüzden gitti ama hala anlamıyorsunuz. Kraliçenizi değiştirdiniz ve karşılığında aldığınız ceza size yetmedi mi? Size daha fazla katlanamayacağım. O çocuğun kaderine hepinizi yok etmesi gerektiğini yazacağım."

Demişti Kader tanrısı sinirle. Büyücü ise korkuyla yere eğilmiş ve

"Özür dilerim haddimi aştım affedin. Sadece korkuyorum tanrım. Elimiz kolumuz bağlı sonumuzu bekliyoruz. Dünyaya gitsek de burada kalsak da öleceğiz. Yalvarırım bize yardım edin."

O sırada bulundukları yere Bereket Tanrı'sı gelmiş ve

"Ne oldu yine yiyecek mi istiyorsun? Ne cüretle buraya yine gelirsin?"

Demişti. Büyücü ise ağlamaya başlamış ve

"Korkuyorum lütfen yardım edin. O çocuk sonumuzu getirecek."

Demişti. Kader Tanrı'sı ise:

"Kaderini okuyamadın nasıl bu kadar kesin konuşuyorsun. Senin görevin ona bildiğin ve bilmediğin her şeyi öğretmek. O çocuk bütün büyüleri öğrenecek. Kara veya beyaz hepsini. Öğretmediğin anda Ölüm Tanrı'sı ile tanışırsın ve cehennemimizde bir vatandaş olursun."

Demişti.

"Şimdi defol git. Buraya girişin yasaklandı."

Demiş ve bağlantıları kopmuştu. Büyücü artık emindi. O çocuk Tanrı'ların özel çocuğuydu. Onu kimse durduramazdı.

➕➕➕➕➕➕➕➕➕

(İleri ki bölümlerden spoiler.)

(Jimin Tanrı'larla iletişime geçmişti sonunda. Hepsi karşılarında ağlayarak ona bakan délicat'a gülümsüyorlardı. Jimin onlara bakmış ve ağlayarak söylemeye başlamıştı. Tüm inestimable halkı da ona eşlik ediyordu. Öyle ki dünyada yaşayanlar bile söylemeye başlamıştı. Tanrı'lar özel çocuk bulunsun istiyorlardı. Henüz ölüm vakti değildi. Kral yükselen ses ile muhafızına dönmüş ve sormuştu.

"Bunu size kim söyletiyor?"

Aldığı cevaba ise sevinmişti. Tanrı'lar onların tarafındaydı. Jimin Tanrı'ların şaheseriydi ve onu son ana kadar koruyacaklardı.

"Kralım, kraliçem size yerini söylüyor ve Tanrı'lar onun yerini bize bildiriyor.)

💜💜💜💜💜💜💜💜💜

Boool bol yorum istiyorum ve spoiler ne hakkında olabilir fikirlerinizi almak istiyorum.

Sizleri seviyorum 🥰🥰🥰

INESTIMABLE/JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin