16. Bölüm

2.9K 284 110
                                    

Jimin ve Jungkook arabaya binmişti. Ne kadar mimari yapıları, giyim tarzları vs geleneksel olsa da teknolojileri çok gelişmişti. Jungkook reşit olduğu için ehliyeti de vardı ve çalışanlara arabayı kendisinin süreceğini söylediği için kimse onlarla birlikte değildi. Jungkook zaten ağır eğitimler görmüş hala daha görüyordu bu yüzden kendisini ve eşini koruyabilirdi. Korumaları almama nedeni de buydu. Jimin'de, Jungkook'un yanına oturmuş saraydan çıkmak için muhafızların kapıyı açmasını bekliyorlardı. Muhafızlardan biri gelmiş ve

"Efendim beklettiğimiz için özür dileriz ancak kapının önünde bir kargaşa çıktı. Hemen halledip sizi çıkaracağız."

Demişti. Aradan beş dakika geçtiğinde ise kapı açılmıştı. Jungkook arabayı sürerken Jimin'in gözüne bir şey takılmıştı. Muhafızlar bir adamı tutup sürüklüyordu. Jimin telaşla Jungkook'a dönmüş ve

"Jungkook muhafızlar neden o adamı sürüklüyor?"

Demişti. Jungkook ise:

"İsyan çıkartmak için gelmiştir."

Demiş çok umursamamıştı. Tam ilerleyecekken Jimin:

"Jungkook dur lütfen. Gerçekten merak ettim ne olduğunu."

Demişti. Jungkook ise:

"Bebeğim çok kurcalamasak mı vardır muhafızların bir bildiği. Belli ki bize zarar vermek istiyor o yüzden muhafızlar onu uzaklaştırıyor."

Demişti. Jimin ise kaşlarını çatarak Jungkook'a dönmüş ve

"Sevgilim ben öyle düşünmüyorum. Bize zarar vermek istese tek başına gelmezdi buraya. Ayrıca saraydan uzaklaştırılmaz zindana atılırdı. Daha farklı bir şeyler varmış gibi."

Demişti. Jungkook ise düşününce Jimin'in dediğini haklı bulmuştu.

"Haklısın güzelim. Bakacağım oraya ama sen arabada bekle tamam mı? Zarar verme amaçlı olduğunu da hesaba katmamız gerekiyor. Sana zarar versin istemem."

Demiş ve sevgilisinin yanağını öpüp arabadan çıkmıştı. Jimin ise yüzünü bile göremediği adamın yanına giden sevgilisini izliyordu.

Jungkook arabadan inmiş ve adamın yanına gitmeye başlamıştı. Jungkook'u fark eden muhafızlar sorun olmadığını söyleseler de Jungkook ne olduğunu sormuştu.

"Efendim bu adam yıllardır her gün gelir buraya. Defalarca yollasak da geri geliyor. Bazen zor kullanıyoruz ama yok. Gitmiyor."

Demişti. Jungkook ise:

"Bize neden haber vermediniz."

Diyince;

"Efendim kraliçemizin haberi var."

Cevabını almıştı. Jungkook ise şaşırmıştı. Annesi biliyor ve müdahale etmiyordu. İstese adamı çoktan öldürmüştü ancak yapmıyordu. Bu iş daha fazla aklını kurcalamaya başlamıştı. Jungkook muhafızları "ben halledeceğim." diyerek yollamıştı. Sonrasında ise yerde oturup ağlayan adamın yanına yaklaşmıştı. Adam öyle içli ağlıyordu ki tüyleri diken diken olmuştu.

Yere eğilip adamı incelemişti. Hiç görmediği biriydi.

"Efendim iyi misiniz?"

Demişti prens. İyi olmadığının farkındaydı. Sadece konuşmayı başlatmak için sormuştu. Adam ise başını kaldırmış ve kendisine bakan çocuğa bakmıştı heyecanla.

"Yardım edin bana efendim. Yalvarırım size. Oğlumu arıyorum. Yalvarırım yavrumu bulmama yardım edin."

Demişti. Jungkook ise ağlayan adamın yanına oturmuştu.

INESTIMABLE/JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin