Jimin gökyüzüne şaşkınca bakarken yan taraftan gelen sese dönmüş ve ağlamaktan gözleri kızarmış sevgilisini görmüştü. Hemen eşinin yanına gitmiş ve
"Jungkook neden ağlıyorsun sevgilim?"
Demişti. Jungkook ise üzgünce eşine bakmış ve
"Önemli bir şey yok güzelim. Annemle tartıştık biraz."
Demişti. Ona annesinin anlattıklarını anlatamazdı. Hele de babasını annesinin öldürdüğünü asla anlatamazdı. Jungkook sevgilisinin belinden tutup:
"Hadi uyuyalım güzelim biraz dinlen. Çok yoruldun bugün."
Demişti. Jimin ise eşine yaklaşmış ve ona sarılıp:
"Ama bugün bizim ilk günümüz. Uyuyacak mıyız öylece?"
Demişti. Jungkook ise gülümsemiş ve sevgilisinin burnunu öpüp:
"Uyuyacağız sevgilim. Annem tacı vermeyeceğini ve bizimle savaşacağını söyledi. Onunla savaşmak zaten yoracak seni. Bir de ben yoramam seni güzelim. Sana söz veriyorum güzelim bunlar bir bitsin çok mutlu olacağız."
Demişti. Jimin ise üzgünce yere bakmış ve
"Annenle savaşmak istemiyorum. Ben gencim ve üstesinden gelirim ama annen... Annen o büyülere dayanabilecek mi?"
Demişti. Jungkook ise omuzlarını silkmiş ve
"İnan bilmiyorum sevgilim. Bundan sonra ne olacak, annem veya sen dayanabilecek misin? Hiç bilmiyorum."
Demiş ve eşinin daha fazla konuşmasına izin vermeden onu yatağa sürüklemiş ve eşini kucağına alıp yatağa bırakmıştı. Yavaş adımlarla dolaba ilerlemiş ve kendileri için kıyafet çıkartmıştı. Yavaşça eşinin yanına yaklaşmış ve uzanmış onu izleyen sevgilisinin saçlarını öpmüştü.
"Biraz dikleş de üstünü değiştireyim güzelim."
Demişti. Jimin ise eşinin elini tutmuş ve
"Ben yaparım Jungkook. Sen de yoruldun bugün. Üstünü değiştir de uyuyalım."
Demiş ve ceketini çıkartmak için tutmuştu. Hala düğün kıyafetlerini çıkartmamışlardı. Jungkook ise hemen eşinin ellerini tutmuş ve onun çıkartmasını engellemişti.
"Bu gece seni sevemiyorum bari bunu yapmama izin ver."
Demişti. Jimin ise üzgünce kendisine bakan eşi yüzünden ceketi bırakmış ve ona izin vermişti. Jungkook yavaşça ceketi ve diğerlerini çıkartmış ve eşinin vücudunu incelemeye başlamıştı. Eşi sadece pantolonla karşısında duruyordu. Kendisinde ki izler Jimin'de daha güzel gelmişti gözüne.
"Bu kadar güzel olman legal değil güzelim. Ne yapacağım ben seninle böyle?"
Demiş ve eşinin omuzuna bir öpücük bırakmıştı. Sonrasında ise eğilip eşinin pantolonunu çıkartmıştı. Sonra bacaklarını incelemeye başlamıştı. Bu durum ise Jimin'i kıpkırmızı yapıyordu. Jimin iç çamaşırı ile önünde dururken Jungkook yutkunmuş ve
"Bu gece olmaz Jungkook. Yarın onun enerjiye ihtiyacı var. Kendine sahip çık."
Diye içinden tekrarlamıştı. Jungkook çıkarttığı kıyafetlerden küçük olan geceliği eşine giydirmeye başlamıştı. Jungkook eşini giydirdikten sonra kendisi de üstünü çıkartmış ve giyinmişti.
Jungkook yatağa eşinin yanına uzandığında minik olanı kolları arasına almış ve saçlarını okşamaya başlamıştı.
"Uyu güzelim. Yarın sakın unutma ne olursa olsun senin yanındayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INESTIMABLE/JİKOOK
FanfictionPrens Jungkook'un eşi tüm gezegende aranıyordu. Gezegende ne kadar délicat varsa hepsi saraya toplanmıştı. Prensin eşi ise sarayın zindanında unutulan melez çocuktu. /Yepyeni bir tür bu yüzden birinci bölümü dikkatli okuyun./ /İzinsiz (ç)almayın b...