4.BÖLÜM
-KARMAŞA-Bir hafta daha geçmişti bile. Mabel yatağından kalkıp dağınık kabarık saçları ile bir süre yatağında oturdu. Algıları açıldığında önünü kapatan saçlarını elleri ile düzelterek üstündeki yorganı kenara fırlattı.
Odanın diğer tarafında olan dağınık yatağa baktı. Dipper yine erken kalkıp gizem avına çıkmış olmalıydı. Son zamanlarda oldukça havaya girmiş ve hergün dizleri yara bere içinde geliyordu.
Mabel ne kadar onu rahatsız etmek yada moralini bozmak istemediği için bir şey demese bile içten içe takıldığını da inkar edemezdi.
Yatağından kalkıp hızlıca üstünü değiştirdi. Daha sonra banyoya giderek saçlarını taradı ve hızlıca mutfağa doğru ilerledi. Stan'in yaktığı krep ile uğraşan Soos ve Ford'un hemen yanlarına oturdu. Stan yaptığı diğer krebi onun önüne bıraktığı gibi Mabel elindeki pekmez ile uğraşmayı bırakmıştı.
"Dipper nerede?"
Mabel cevap verirken bir yandan da ağzındaki lokmayı bitirmeye çalışıyordu.
"Hımm çoktan kalkmış"
"Yine ormanda koşturuyordur" Stan masaya otururken söylenmekle meşguldü. Ford ile göz göze geldiğinde gözlerini ilk kaçıran Ford olmuştu. Bu birazdan konuşulacak konuyu açıkça ortaya koyuyordu aslında.
Mabel karnını doyurup üstüne birde büyük bir bardak Mabel içeceği içtiğinde her şey harikaydı. Bugün harika bir gün olacaktı bunu çok iyi hissedebiliyordu. Öyle olmalıydı.
Ama felaketler herzaman beklenmedik ve sessizce gerçekleşirdi.
×××
"Bana öyle bakma Stanly"
Stan gözlerini ikizinin üstünden çekmeden elindeki cipsi yemeye devam etti.
"Nasıl bakıyorum?"
Ford dayanamayarak gözlerini devirdi ve ayağa kalktı. Sırtını verandanın kenarına yasladı. Gün hızlı bitmişti. Yine oturup batan güneşi izliyorlardı kısacası.
"Neyden bahsettiğini biliyorum. Evet haklısın tamam mı?"
"Biliyorsun. O daha 17 yaşında"
"Evet biliyorum. Ama ne yapabiliriz ki?"
"Ford onun en büyük idolü sendin. Ona dediğin her kelimeye körü körüne dikkat ediyor. Onu bir hata yapmadan uyar sadece"
"Biliyorum Stanly ama çalışma azmini kırmak istemiyorum"
"Azmini falan kırmayacaksın. Dipper'ı tanıyorum. Kendini kaptırdığı zaman geri kalan şeyler önemli olmuyor. Tıpkı senin gibi kendini bir şeye adamaya çalışıyor-"
"Eğer dikkatli olmazsa içinde kaybolacak evet "
"Evet. Artık yaşlandık ve nasihatımızın geçmesi gerekmiyor mu ?"
Stan ortamdaki ciddiyeti bozmak açısından espiri yapmaya çalışıyordu.
"Onunla konuşurum"
Stan ikizinin omzuna destek olmak için elini koyarak içeriye girdi. Ford kendini koltuğa tekrar atıp batan güneşe baktı. Artık iyice ufuk çizgisine yakındı. Kulübeye doğru gelen silüeti gördüğünde söylemesi gerekenleri düşünüyordu.
Dipper heycanla yanına yaklaştı. Bugün keşfettiği mağarayı hemen anlatması gerekiyordu. Nefesini düzenlemek için bir süre durdu ve sonra Ford'un yanına attı kendini.
"Dipper konuşmak istediğim şeyler vardı"
Ses tonundaki tereddütü hissetmişti genç. Tüm heyecanı birden silinirken ciddi bir şeylerin geleceğini anlayarak yutkundu.
Ford ise sadece nasıl konuşması gerektiği düşünüyordu.