23.BÖLÜM
"NORMAL"Oldukça garip bir sessizlik etrafını sarıyordu. Sanki güneş ışığının odaya sızması gibi düşüncelerine sızan bu karanlık heryeri kaplıyordu artık. Bu hisse ne diyebileceğine emin değildi. Belki endişe olabilirdi. Belkide tüm bu karmaşanın ardından gelen bu sükunet onu şaşkına çevirmişti.
Birkaç dakika önce yaşanan her şeyin gerçek olduğuna emin olsa bile yinede sorgulamadan edemiyordu. Kız kardeşine tüm söylediği yalanları, elbette hepsi değildi, itiraf ettikten sonra hala burada arkasından yürüyor oluşu çok güzeldi. Rahatlamış hissediyordu. Tüm bu zaman boyunca verdiği her nefeste sıkışan içi sanki şimdi rahatına kavuşmuştu.
Her şeyin tekrar kötüye gideceği düşüncesi onu korkutsa bile şuan için bunlara takılmak istemiyordu. Eğer düşünmedi gerekiyorsa zaten fazlası ile düşüneceği şey vardı. Mesela hafızalarını sildiği gerçeğini nasıl söyleyeceği gibi. Yada amcalarına bu durumu nasıl açıklayacağı gibi. Yada birkaç dakika önce sarışına aşık olduğunu farketmesi gibi büyük sorunlar vardı.
Bundan sonra ne olacağını bilmiyordu. Bill'e olan garip duyguları ile ne yapacaktı? Bill bundan sonra ne yapacaktı peki? Bu şekilde devam mı edecekti emin değildi. Değiştiğini görebiliyordu ama yine düşünmeden edemiyordu. Bill bundan sonra nasıl biri olacaktı? Araları nasıl olacaktı?
Araları nasıl olursa olsun en sonunda amcaları ile yüzleşmesi gerektiğinde ne yapması gerekecekti onu bile bilmiyordu. Nasıl açıklayacağını, ne tepki vereceklerini,ne düşünecekler bilmiyordu. Çevresindeki kişilerin ne diyeceğini bile düşünecek vakti yoktu çünkü tüm bu sorunlar bile yeterince büyüktü.
Kafası karışıktı ve geleceğin ne getireceğini bilmemek korkutucuydu. Ama ilk defa bunları düşünmekten uzak tuttu kendini. Arkasından yürüyen kız kardeşi şimdilik bu düşünceleri dağıtması için yeterli geliyordu.
Kulübeden çıktıkları zaman üstüne çöken izlenme hissi yüzüne bir gülümseme yayılmasına sebep oldu. Ağaçların arasına bakıo gülümsedi nerde olduğunu bilmiyordu ama ormanın bitişiğinde varlığını hissettiriyordu ona. Aptal güçleri ile bir yerden kaybolup bir yerlerde ortaya çıkmayı sevdiğini biliyordu. Tüm ormana yayılmış gibiydş varlığı.
Ağaçların arkasına girene kadar tek kelime etmeden yürüdüler ve genç kız için oldukça garip ilerleyen bu dakikalar şimdi daha da gergin oluyordu.
Kardeşinin sadece birkaç dakika önce söylediği şeylerin ister istemez doğruluğunu düşünürken şimdide yüzündeki gülümseme eklenmişti. Gerçekten kafayı yemesinden korkuyordu. Bu kasabadayken veya değilken Dipper her zaman garipti ama bu buradaki tüm garipliğin içinde bile çok fazlaydı. Kardeşi için her şeyi yapardı. Bu onu durdurmasını bile kapsıyordu.
"Dipper... Anlamama yardım et çünkü şuan bildiğin Bill'in yanına gidiyoruz değil mi?"
Dipper kız kardeşinin sesindeki rahatsızlığı sezince durdu. Gerçekten aptal gibi davranıyordu ve acele ediyordu. Birden bire ona her şeyi anlatıp açıklama yapmadan buraya getiriyordu. İkizi muhtemelen şuan kafayı yediğini bile düşünüyor olabilirdi. Derin bir nefes verip sakinleşti.
"Bak bunu açıklaması biraz zor. Ama bana güvenmeni istiyorum Mabel"
Mabel içini dolduran güven dolu ses ile gülümsedi. Sanırım biraz daha sakin kalabilirdi. Kardeşine güveniyordu. Bu yüzden gergin adımlarını geride bırakarak her zamanki rahat haliyle yanına yaklaştı. İkizinin ihtiyacı olan tek şey kendisi olmasıydı yani bu kadar zor olamazdı değil mi?
Ayrıca Dipper da artık çocuk değildi. Onun olgunlaştığını ve artk kolay kolay bir şeylere kanmayacağına inanmak istiyordu. İçten bir gülümseme yüzüne yayılırken bunun ortamı sakinleştirmesini umuyordu.