16.BÖLÜM
-SAMİMİYET-"Ondan mı hoşlanıyorsun!"
Bill dalga geçerek Dipper'ın peşinden gelirken Dipper gözlerini devirdi. Herzaman ki gibi Bill'in onunla dalga geçtiği bir geceye daha katlanamazdı.
"Sanada merhaba Bill!"
"Oh çamağacı ve lama çok tatlı değil mi senecede?"
Bill ukala bir tavırla güldü. Gerçekten nedense şuan yaptığı şeyin gerçekçi olmadığını hissetmişti. Dipper ile herzaman uğraşıyor ve dalga geçiyordu zaten. Ama bu konu farklıydı. Kendisi de sebebinden emin değildi. Neden sadece şuanda normal olamıyordu ki?
"Ondan hoşlanmıyorum!"
Dipper sonunda kendisine tekrar etmekten bıktığı şeyi sesli bir şekilde söylemenin rahatlığını yaşıyordu. Kim bilir kız kardeşi olanları duysa ne tepki verirdi. Gerçi yarın büyük ihtimalle öğrenirdi. Ve henüz bir cevap vermediği için muhtemelen uzun sıkıcı bir konuşma dönecekti.
Olacakları düşünmeyi bırakıp duygularına odaklandı. Yoksa yine düşüncelerinin kendi içinde yarattığı kaosta kaybolup giderdi.
Pasifica güzeldi. Zekiydi ve muhtemlen birçok kişinin isteyeceği türden bir kızdı. Hatta bazen ikizinin onunla flört ettiğini bile fark ediyordu. İkiside bunun ciddi bir şey olmadığını söylesede düşünüyordu işte. Kim onunla flört etmezdi ki?
Gerçekten ondan hoşlanmayı isterdi. İstemişti. Ama olmuyordu işte. Normal bir genç olmak ve hoşlandığı kız ile çıkmak ne kadar güzel olurdu diye düşünmeden edemiyordu. Ama gerçek şuydu ki ona karşı hisettiği şeyler arkadaşlık kelimesinin dışına çıkmıyordu.
Bill ifadesiz bir şekilde bağıran gence bakıp onu süzdü. Yavaşça yanına yaklaşıp şapkasını saçlarından uzaklaştırdı. Tekrar düşüncelere daldığını fark edince göz devirmeden edememişti. Şu lama kızını düşünüyor olmalıydı.
"Yalan söyleme kıpkırmızı olduğunu görebiliyorum"
"Yalan söylemiyorum!"
Dipper sinirle bağırdığı zaman Bill yüzünü buruşturdu. Kaşlarını çatıp yakın duran bedenini bir adım daha ileriye taşıdı tehditkâr bir şekilde.
"Elbette! Bizim sevgili çamağacımızdan başka ne beklenirdi zaten. Yalan söylemeye benden daha da aşinasın"
Bill ses tonunu korumak istesede kendine engel olmayarak bağırmıştı. Dipper sinirle onu yakasından çektiğinde gerçekten alev alev yandığını hissetmişti. Bu sıcak hava dalgasının sebebi sinirleri olmalıydı yoksa başka ne olabilirdi emin değildi.
"Yalan söylemiyorum diyorum sana! Asıl sen kendine bak! Gizlice bir şeyler planladığına eminim!"
"Öyle mi gizlice bir şey çeviren kim ikimizde biliyoruz bence seni küçük o-"
"Devam etmeye cürret etme. Katlanamıyorum artık sana!"
"Asıl katlanılmaz olan sensin. Her sıkıştığında birilerinin hafızasını mı sileceksin yoksa çamağacı!?"
"Siktir git Bill"
Dipper sinirle onu iterken Bill birkaç adım geriye sendeledi. Yumruğu sıkıp geri itildiği adımları sert bir şekilde adımladı. İkiside birbirinin sinirini hissediyor gibi daha da kızışıyordu. Dipper Bill'in yaklaştığını gördüğünde kendini sağlama almaya çalıştı ama geri çekilmedi. Beklediği hamlenin gelmesini bekledi.
Bill ise sinirle geri gelip sıktığı yumruğunu sertçe yüzüne geçirdiğinde Dipper birkaç saniye afalladı. Bunu beklediği için kısa sürede toparlayarak kendini yanağını kolu ile sildi. Hamle sırası ona geldiğinde daha sert bir yumrukla karşılığını vermişti. Bill yediği darbeden sonra gülerek dudağının kenarından süzülen kanı eli ile sildi. Bu kırmızı sıvıyı yüzüne yaysa bile damarlarında hisettiği adrenalin yüzünden acı hissetmiyordu.