Yıldız küçük çaplı sinir krizi eşliğinde onu azarlamaya başladığında, Jong Hyun ibraz da olsa hak verdi genç kıza. Ama konuşmasını 'nefret' ve 'ırkçılık' gibi ciddi kelimeler ile sonlandırdığı için sinirliydi.
Jong Hyun neredeyse açık açık 'Seni görmeye devam etmek istiyorum!' demişken, Yıldızın bu sözleri sarfetmesi acımasızlıktı.
Genç adam gerçeği açıklayamazdı artık. Açıklamak ta istemiyordu zaten.
Nedenini yavaş yavaş çözdüğü, çocukça bir kırgınlık vardı kalbinde . Bu sözler başkasından gelse aynı etkiyi yapmazdı.
Belli ki Yıldızdan gerçekten hoşlanıyordu. Ama karşılığı yoktu.
Ne yapacaktı ? Peşinden mi koşacaktı ? Başka şeyleri yoğunlaşıp onu unutacak mıydı ? Bunları sonra da düşünebilirdi. Asıl şimdi ne yapacaktı ?
'Evet, senden nefret ediyorum.' yada 'Hayır, senden hoşlanıyorum.' diyemezdi.
Şifreyi verse onu bir daha göremezdi. Şifreyi vermese... mesleği biterdi. -Ki Yıldız elimden geleni yaparım derken çok cidi görünüyordu- Ve sonuçta yine onu bir daha göremezdi.
Şoktaymış gibi bir ifade ile onlara bakan Mika ve Min Hyuk a döndü. İkisinin araları iyi gibiydi.
Mika, Min Hyuk un fanı olduğunu saklamıyordu. Min Hyuk sa, Jong Hyn un peşinden sadece Mika için gelmişti. Jong Hyun yalan söylediği için onlara iyilik bile yapabilirdi. Evet, bu bir iyilik.. Belki sadece kendisi için ama..
"Min Hyuk, Mika ile görüşmek istediği için yaptım."
Min Hyuk birden ayağa fırladı. Yıldız, hiç beklemediği bu cevap karşısında afallamıştı. Mika ise..
Mika sadece bakıyordu..
Hiç bir ifade, hiç bir düşünce yoktu. Kımıldamıyordu. Hatta bir süre nefes almayı bile unutmuş olabilirdi, çünkü göğüsü inip kalkmıyordu.
Öylece alarmın çalmasını bekledi. Yada başka bir şekilde uyanmayı.
Min Hyuk hemen ona döndü ve hayır anlamında sağ elini yüzünün önünde salladı.
"Şaka.. şaka yapıyor sadece.." Onay almak için Jong Hyun a döndü. "..Şaka yapıyorsun değil mi hyeong ?"
Jong Hyundan ses çıkmadı. Arkadaşı için endişelenen Yıldız, genç adama bir tekme attı ve hadi der gibi baktı.
"Evet, şakaydı. Üzgünüm."
Mika ifadesi değiştirmeden arkadaşına döndü.
"Yıldız, eve gidelim."
Min Hyuk hemen çekildi ve Mikaya yol açtı.
Genç kız yavaş ve insanlıktan uzak adımlarla çıkışa giderken, Yıldız hızla çantasını ve ceketini aldı. Gitmeden önce Min Hyuktan özür diledi ve acele ile Jong Hyun a şifreyi sordu.
"945349"
"Nasıl aklımda tutabilirim ? Kağıt kalem yok mu ?"
Jong Hyun un yüzünde anlık bir gülümseme belirir gibi oldu.
"Önemli değil.Sadece Yıldız yaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Starry Night
FanfictionYıldızla tanışın; O zamanında belki de sizin gibi bir hayrandı. Bu ve Manhwa yazıp kendi ayakları üzerinde durma hayali yüzünden ailesinin desteğini kibarca reddedip Kore'ye taşındı ve zaten çok beklentisi olmadığı bu ülke, Yıldız gibi bir kızın dah...