16) Mete'den Gelen Mesajlar (DÜZENLENECEK)

1.5K 73 5
                                    

"Ne?!" Jong Hyun şaşkındı. Yıldız ona mesaj attıysa hemen okumalıydı.

Bir hamle daha yaptı telefonunu geri alabilmek için. Sonuç yine başarısızlık oldu.

Yong Hwa onun bu halini fazlasıyla komik bulmuş gülüyordu.

"Sakin ol. Sadece şaka yaptım. Mesaj Min Hyuk tan." Jong Hyun hayal kırıklığına uğradı. Bir yandan da rezil olduğu için üzülüyor ve neden böyle şeyler yaptığını düşünüyordu. Havalı görünmeye çalıştı.

"Ihım biliyordum zaten." Yong Hwa kahkaha attı.

"Mesajı okumadan mı ? Okuduysan ne yazdığını da biliyorsundur." Hyung, neden beni zor durumda bırakıyorsun ? Şansını denedi ve aklına gelen ilk şeyi söyledi.

"Çekim bitti mi diye soruyordu." Yong Hwa bütün dişlerinin görünmesini sağlayan o gülümsemesi ile Jong Hyun un çaresizce karizmasını kurtarma çabasını izliyordu.

"Tutmadı. Bu akşamki 6. yıl kutlamasının karaoke barda olacağını söylemiş."

"Cidden mi ?" Jong Hyun az önce olanları ve Yıldızı unutmuştu birden. "Bu başkanın fikri miymiş?"

 "Başka kim olabilir ki ?"

"Neyse iyi yönden bakalım. Rahat rahat birşeyler içebileceğiz." Yong Hwa onunka aynı fikirde değildi. Başkanın yanında rahat içebileceklerini sanmıyordu. Ama Jong Hyun başkanı tamamen hesaptan çıkarıp hayallere dalmıştı.

Bara gidip biraz içmek son zamanlarda olan olayları unutturabilirdi. Hatta Yıldızı bile.

***

 Yıldız zil sesi ile yataktan fırladı. Uyuya mı kaldım ? Sabah mı olmuş ? Saat kaç ?

Duvardaki saate baktı. Hala uyuyordu. Bu yüzden saati anlamakta güçlük çekti. Bu saatten nefret ediyorum. Çubukları çok ince. Yeni bir saat almalıyım. Gözlerini kapatıp tekrar açtı.

"Olamaz! 12 mi ? Alarm çalmadı mı ?" Telefonuna uzandı. Tam o sırada kapı tekrar çalınca alarmı kontrol etmenin gereksiz olduğunu düşünüp kapıya baktı.

Kapı açılır açılmaz Mika içeri dalmıştı. "Ah uyuyor muydun ?"

"Evet, sen uyandırana kadar... O elindekiler ne ?" Mika kontrol eder gibi elindeki poşetlere baktı.

"Bunlar...senin için."  Poşetleri Yıldıza uzattı.

"Ciddi olamazsın. Bana döner mi aldın ?"

"Dünkü yenilgimin rövanşı bu. Bozulan moralini düzeltmeliydim. Bunları alabilmek için ne kadar yürüdüm haberin var mı?"

"Birde yürüyerek mi gittin ?"

"Evet, böylelikle daha çok duygu sömürüsü yapabilirdim. Hem fazladan para harcamaya da gerek yoktu."  Yıldız poşetleri açıp içlerine baktı.

"Vay! Ayran da mı aldın ?"

"Evet, ayran! Adını unutmuştum. Orada 'Beyaz içecek var mı?' deyince çok güldüler."

"Zavallı Mika... Neyse kahvaltıda döner yemeyeli uzun zaman olmuştu. Sen gerçekten iyi bir arkadaşsın." Mika gülümsedi ve saçlarını savurdu.

"Bana bilmediğim birşey söyle." Yıldız da gülümsedi

"Küçücük bir iltifatla bile gaza geliyorsun mesela." Mika yıkılmıştı.

"Maalesef bunu da biliyorum... Neyse ben çok açım. Hadi şunları yiyelim."

Yıldız poşetleri yere bırakıp dağınık çizim masasının üstündekileri yatağına koydu.

Starry NightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin