Çoktan akşam olmuş, CnBlue nun tüm üyeleri toplanıp başkanın istediği gibi kareoke bara gitmişti. Yoğun tempo yüzünden çok fazla kişi olmasa da yalnız değillerdi. Menejerleri ve gurupla ilgili insanlar oradaydı.
Biraz zaman geçti ve bir iki kişi şarkı söyledi. Ortam aslında eğlenceli görünüyordu ama Jong Hyun un dikkatini verebildiği sadece yiyecek ve içeceklerdi. Herhangi bir şeyin ona Yıldızı hatırlatmasından korkuyordu. Az önce oradaki bayanlardan birinin açık mavi bir gömlek giydiğini fark etmişti. Yıldızı ilk ve son gördüğünde giydiğine benzeyen bir gömlek.
'Unutmak istedikçe daha da takıntılı oluyorum' diye düşündü. Yong Hwa nın gereksiz ısrarı sebep olmuştu buna. Yani öyle olmalıydı. Ondan çok bahsettiği için aklından çıkmıyordu. Ve onu unutmak için çabaladığında bu hale gelmiş olmalıydı. Jong Hyun un aklına bundan başka açıklama gelmiyordu.
Jong Hyun un önündeki şeylere onları zihin gücü ile oynatabilecekmiş gibi baktığını gören Min Hyuk Hyeongun un sıkıldığını düşündü. Ve şarkı söylemenin ona iyi geleceğini.
"Hyung şarkı söyleme sırası sende." Jong Hyun ona söylediğinden emin olamadı ve kafasını kaldırıp Min Hyuk a baktı.
"Ben söylemeyeceğim." Konuşma başkanın da ilgisini çekmişti.
"Jong Hyun hadi kalk. Şarkıyı ben seçeceğim senin için." Başkana karşı gelmek zordu. Jong Hyun pes etti ve mikrofonu alıp ekranın önüne geçti. Bir süre sonra başkanın seçtiği şarkı çalmaya başladı. Yong Hwa nın seslendirdiği bir şarkı.
"Uyonhido geruoke urin sijak dwennabwa.
Başlangıçta tesadüf eseri başladık.
Choeumen sarangilgorago kkumedo mollanneunde geuge sarangiljurya.
İlk başta bunun aşk olduğunu hayal bile edemezdim ama öyle..."
Neden bu şarkı olmak zorundaydı ki sanki? Yong Hwa nın söyledikleri yetmezmiş gibi birde bu şarkı ile çıkmıştı Jong Hyun un karşısına. Bu şarkı seçiminde Yong Hwa nın parmağı olup olmadığını sorarcası dikti bakışlarını Jong Hyun. Yong Hwa gülüyordu ama bu sefer o hiç birşeye karışmamıştı. Tamamen bir tesadüftü. Yıldız ile ilgili olan diğer herşey gibi.
Jong Hyun şarkıyı bitirdi ve hala gülmekte olan Yong Hwa nın yanına oturdu ve diğerlerinin duyamayacağı kadar kısık sesle konuşmaya başladı.
"Hyung kes şunu dikkat çekiyorsun. Dikkat çekiyorsun."
"Ama gerçekten komik. O şakıyı söylerken böyle bir şekilde karşıma çıkacağı aklıma dahi gelmezdi."
"Anlıyorum hyung ama mesejer bize bakıyor." Yong Hwa menejere baktıktan sonra gülmeyi kesti ve herzamanki gibi davranmaya başladı.
Saatler geçti. Başkan defalarca şarkı söyledi ve ardından günü bitirdi.
"Bu günlük bu kadar." Cn Blue üyelerine döndü ve devam etti. "Siz çocukların yarın öğleden önce fotoğraf çekimi var. Korkunç çıkmanızı istemeyiz." Başkan bu söyledikten çok kısa bir süre sonra oda boşalmış, herkes evine dönmüştü.
Jong Hyun diğer üyelerden önce duşa girdi. Ve ardından yatağa. Klip çekimi ve kutlama onu yormuştu. Gözlerini kapadığı gibi uykuya daldı.
Bütün gece rüyasında tekrar tekrar klip çekmini yaşadı. Son seferinde Juniel Yıldıza dönüştü. Müzik başladı ve Yıldız Jung Hyuna doğru yürüdü. Tam yanından geçerken kulağına doğru eğildi.
"Seninle tekrar karşılaşacağız Jong Hyun. Çok yakında."
***
Yıldız süprize hazırlanmak için erken kalkmıştı. Basit bir kahvaltı yaptı. Ardından giyinmek için gardrobunun önüne geçti. Elini sevdiği o mavi gömeleğe uzattı. Başta onu giymeyi düşünmüştü ama vazgeçti.
"Bunun artık yıkanması gerek." Gömleği top gibi sıkıştırdı ve duvarın dibindeki sepete fırlattı.
Gardroptan ince gri bir kazan aldı. Ve bir kot pantolon. Yıldız her zamanki tarzı ile hazırdı.
Günlük bir iş için de olsa, Metenin süprizi içinde hatta bir k-pop starı için bile olsa tarzını hiç değiştirmezdi. Yıldızı olduğu gibi kabul etmelilerdi. Yoksa Yıldız onları kabul etmezdi.
O sırada Mika da kendi evinde hazırlanıyordu. Alarmı defalarca çalmasına rağmen erken kalkamamış ve kahvaltıyı atlamıştı.
Genelde uzun yaşamak isteyen asyalılar öğünleri konusunda çok katı olular. Koreye ilk geldiği zamanlar Mika da öyleydi. Ne olursa olsun öğün atlamazdı. Yıldız ile tanışana kadar.
Yıldız bırakın öğünleri zamanında yemeyi, her gün aynı sayıda bile yemiyordu.
İşi yorun olduğu zamanlarda iki öğün, canı sıkıldığında dört öğün yerdi.
Sürekli birbirleri ile vakit geçirince Mika Yıldıznın bu alışkanlığını düzeltebileceğine inanmıştı ama tam tersi kendi düzeni de bozulmuştu. Yıldızın insanlar üzerindeki etkisi inaılmazdı.
Mika giyindikten sonra aynanın karşısına geçip saçını yapmaya başladı. Önce iki yandan topladı. Beğenmeyip at kuyruğu yaptı. O da içine sinmeyince saçlarını açtı ve taradı.
Yıldız kapıyı çalınca sandalyenin üstündeki ceketini aldı ve dışarı çıktı.
On beş dakika sonra Metenin söyledikleri parka gelmişlerdi. Park çocuklar için değildi. Daha çok spor yapmak yada köpeğini gezdirmek istediğin zaman gelebileceğin bir yerdi.
Yıldız saatine baktı. Onu beş geçiyordu.
"Zamanında geldik sayılır." dedi ve gülümsedi. Etrafına bakındığında parkın normalden kalabalık olduğunu farketti.
Çoğunluğunu genç kızların oluşturduğu bir kalabalık. 'Belki bana öyle geldi' diye düşünüp Meteyle buluşucakları yere doğru türümeye başladı. Mikada hemen yanındaydı.
"Hanfendi oraya giremezsiniz." İkisi birden sesin geldiği yöne döndü. Adam yine tekrarladı. "Oraya giremezsiniz üzgünüm." Mikanın kafası karıştı.
"Nedenki ?"
"Bugün bir fotoğraf çekimi var. Bir kaç saat için kapatıldı." Yıldız Meteyi düşündü. Yanlış zaman yanlış yer mete.
"Pekala nezaman biter bu çekim ?"
"Daha yeni başladı." Yıldız telefonunu çıkardı Meteyi arayacaktı ama Mete yanlarına geldi. Boynunda kamerasıyla.
"O arkadaşlar benimle."
"Bilmiyordum üzgünüm." Mika önce oradaki güvenliğe ardındanda Meteye baktı.
"Sen fotoğrafçımıydın ?"
"Evet sanırım Yıldız bundan bahsetmedi. Burada da çalışmam gerek. Bir müzik şirketi ile anlaşma yaptım ve çekime iki arkadaşımı getirmek içinde onay aldım. Ama onları görünce çığlık atmak yok." Yıldız güldü.
"Ben söz veririm ama Mikaya bu konuda güvenmem."
"Hey!" Mika kızdı ama bir iki saniye düşünce hak verdi. "Evet doğru söylüyor."
Birden çığlıklar duyulmaya başladı. Yıldız refleks olarak sesin geldiği yere döndü. Az önceki kalabalıktan geliyordu sesler. Kafasını kızların baktığı yöne çevirince sebebini anladı.
''Sanırım Cn bulue nın şirketiyle çalışmaya başladın Mete.
http://www.dailymotion.com/video/xjyl4j_jung-yong-hwa-you-ve-fallen-for-me-english-subs-romanization-hangul-hd_music
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Starry Night
FanfictionYıldızla tanışın; O zamanında belki de sizin gibi bir hayrandı. Bu ve Manhwa yazıp kendi ayakları üzerinde durma hayali yüzünden ailesinin desteğini kibarca reddedip Kore'ye taşındı ve zaten çok beklentisi olmadığı bu ülke, Yıldız gibi bir kızın dah...