1.5

43.1K 2.9K 576
                                    

Heyooo

Napünüz lan?

Allah'ım daha dün 2k olduk diye atıyordum şimdi 3k olduk diye atıyorum dofnsjdsjsjs hızınızı seviyorum he

BURAYI OKUYUN TİTANLARIM
Ay güzel büyüyoruz bu beni mutlu ediyor ama hiç yorum yapmıyorsunuz... Darıldım. Bölümde 50 yorum olmadan yeni bölüm atmasam mı acaba??? Öyle birşey düşüyorum hadi beni yorumlara boğun <3

💸

Siz: Ya yemin ederim imdat ya

Yakışıklıdolandırıcı: Ne oldu?

Siz: Hanımefendiliğimi bozmadan nasıl küfür edebilirim?

Yakışıklıdolandırıcı: Ramazandayız, etme küfür falan

Siz: Ay o da var

Siz: Bir tane çocuk var

Siz: Kafeye her geldiğinde

Siz: "Eyelinerının ucu kalbime saplandı" diyerek bayılma takliti yapıyor

Siz: Elimdeki tepsiyi kafasına geçirme isteğimi bastırarak gülümsüyorum

Siz: Çünkü niye?

Yakışıklıdolandırıcı: Niye?

Siz: İş görevi

Siz: Gülümsemem gerek

Siz: Gittim patrona

Siz: Otur dedi

Siz: Geçtim karşısına

Siz: Gülümse dedi

Siz: Gülümseyemem dedim

Siz: Fazla değil, müşteri gidene kadar dedi

Yakışıklıdolandırıcı: Öyle mi dedi?

Siz: Ya of ya

Siz: Terk et burayı

Yakışıklıdolandırıcı: Tamam tamam cisjfwifhejfjjd

Siz: Bilerek dedin değil mi?

Yakışıklıdolandırıcı: Evet

Siz: Püüü

Siz: Neyse ben kaçtım

Siz: Tepsiyi birine geçirmeden sipariş almam gerek

Yakışıklıdolandırıcı: Görüşürüz

Yakışıklıdolandırıcı: Ve biri sana asılırsa söyle :)

Siz: Asılırsa asıldığı iple boğarız reis

Siz: Sen rahat ol

"Asya, şu siparişleri dokuz numaraya götür." Kafamı sallayıp gösterdiği tabakları tepsiye koyarken benimle birlikte Ali'de sipariş götürmek için mutfaktan çıkmıştı.

"Pişt! Çelme takayım mı lan?" Gözleri kocaman olurken kafasını iki yana sallayarak yanımdan uzaklaştı. Aman be! Kimse eğlenmesini bilmiyordu.

Elimdeki tepsiyi sıkıca tutup dokuz numaralı masaya ilerleyip tabakları dizdim. Yemeğin kokusu karnımı guruldatırken tabakları yerleştirme işini bitirip müşterilere afiyet olsun demiş, masadan ayrılmıştım.

Bu aralar anormal bir şekilde normal davranıyordum ve bu hiç iyi değildi.

Sanırım zar zor bulduğum bu işi kaybetmek istemediğim içindi. Sevgili dolandırıcım saolsun, haftalardır iş ilanlarını ezberleyecek duruma gelmişken beni halamdan kurtarmıştı resmen.

Mutfağa tekrar dönecekken kafenin o meşhur kapı açılırken çalan ziliyle geriye dönüp gelen müşterinin arkasından ilerleyip ve masaya oturmasını bekledim.

Keşke buz gibi içecek olsa şöyle lıkı-

Oruçlusun kızım, kendine gel!

Kafamı iki yana sallayarak müşterinin yanına ilerleyip defterimi çıkardım. İftara az kalmıştı ve açlıktan milleti tavuk olarak görüyordum. Garson arkadaşlarımdan birinin yanlışıkla kolunu ısırmıştım bu yüzden.

"Hoşgeldiniz, ne alırdınız?" Kafamı defterden kaldırmayıp sayfanın köşesine çizdiğim orangutanımın gölgelerini düzeltmek için parmağımla çizimimin üzerine bastırırken duyduğum yemek adlarını not edip gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Kafamı kaldırdığımda birde ne göreyim?

Şerefsiz!

"Lan! Burada ne işin var?" Ya tamam, tamam hayat yüzüme vurma şansızım.

"What dedin gülüm?" Lisede ki arkadaşlarımdan bir türlü kurtulamayacağım. Özellikle Batu'dan.

"Gül senin anandır!"

💸

Bir yemek gömmüşüm varya üfff Beşiktaş bile golleri böyle gömmemiştir yani

Tabiki de Beşiktaşlıyım :)) Ama yalan yok parayla tuttum bu takımı şimdi vicdanen başka takıma bakamıyorum

Şu içi boş yıldız dolu olsa ne güzel olur değil mi? Yıldızlamayı unutmayın

Öpüldünüz hemde kocaman 💋

Yeni bölüm için 50 tane yorum bekliyorummm gelir gelmez atarım <3

DOLANDIRICI! -Texting- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin