1.8

43.5K 2.7K 328
                                        

Selammm yine ben, benden kurtulamayacaksınız fosiziseviyorumfdn

40 oy, 60 yorum sınırı yeni bölüm için.

Eccuk gribim ondan pek konuşmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum <3

💸

"Derin nefes al, sakin ol. Ay nefesi neremden alacağım ben?"

"Götünden alacak halin yok. Ay küfür ettim senin yüzünden! Tövbe tövbe!" Yanıma gelip boş boş konuşan Berna'ya baktım.

"Senin nefesini oradan aldırmadan uzaklaşsan mı acaba?" Ya çok gıcık sırıtıyordu kız. Bir insan sürekli gülümser mi cidden? Mutluluktan soğudum onun yüzünden.

Masayı sildiğim bezi elime alıp halay mendili gibi sallayıp diğer masayı silmeye koyuldum. Üst kattaki masaların yarısını silmiştim. Şimdi onları birleştirmem gerekiyordu ama hulk değildim ve üstelik açtım.

Alt kattaki erkek garsonlardan bir kaçını yardım için çağırdıktan sonra masaları birleştirmelerini seyrettim.

Ya hiç yakışıklı yoktu!

Yakışıklı demişken, ben bu hayırsız Furkan'la ne yapacaktım yahu? Birazdan burada olurdu büyük ihtimalle.

"Adama küfür et, yürümekle kalma koş. Dövmekle tehtit et sonra düşün. Aferim Asya! Neyse umarım evleniriz yoksa rezil oldum ama ya!" Kendi kendime konuşurken masaları birleştiren garsonların tip tip bakışlarına maruz kaldım. Ben bunların isimlerini ezberleyemeyecektim. O kadar çok garson vardı ki...

Masanın üzerine çatal kaşığı silip dizerken o buraya geldiğinde hangi bahaneyle toz olmam gerektiğini düşünmekten kafam duracaktı. Normalde beni dolandıran birini görsem kesinlikle saçında bir tel bile bırakmadan durmazdım ama... Ama işte adam çalıştığım yerin resmi olarak sahibiydi. Ne bileyim, birşey olur diye streste giriyordum. Mesela elimdeki çatalı yanlışıkla bir yerine sokarsam işten atılabilirdim.

Aklıma gelen şeyle sinirle solurken çakalları dizmeyi bitirip bardakları yerleştirmeye başladım.

Onun yüzünden banka kartım yoktu artık be!

İş bulsamda yeniden banka hesabı açmam gerekiyordu. Eski kartımı ne yapmışlardı bilmiyorum ama internetten bile giriş yapamıyorum tam olarak. Üstelik annemin karttan haberi yoktu ve duyarsa beni karta çevirirdi.

Diğer görevli iki garsonla beraber masadaki herşeyi çabucak bitirirken patronumuzun yedi sülalesi, bakın gerçekten yedi sülalesi yavaş yavaş geliyordu.

Dedeleri Cengizhan mıydı neydi ya? Öyle bir masa kurmuştuk ki beş kuşak sığardı.

"Şunu bir içsem-" Masanın üzerindeki içecekleri içmek üzereyken sağ elim sol elime engel olarak vurmuş ve içeceklerden uzaklaştırmıştı. Dilim damağım kurumuştu be!

"Asya oyalayıp durma, herkes geldi neredeyse!" Oflamaya bile fırsat bulmadan kafamı hızla sallayıp merdivenlerden aşşağı indim. Dolandırıcı hâlâ ortalıkta yoktu. Hele bi gelsin bak ben çatalla ne yapıyorum ona.

Büyük tepsiye koyduğum çorbaları sıkıca tutup merdivenlerden çıkarken görevli olan üç garsondan ayrı çalışanlarda yardım ediyordu.

Tüm yemekleri masaya dizmiş, ezanın okunmasını beklerken mutfağa inmek için hazırlık yapıyordum. Çoğu misafir gelmiş, masa neredeyse dolmuştu. Aşırı bir gürültü kalabalığı oluşurken açlıktan başım dönüyordu artık.

Dolandırıcı hâlâ gelmemişken yavaşça yanlarından uzaklaşıp merdivenlere doğru ilerledim. Basamakları bile çift görüyordum.

İkişer ikişer merdivenleri atlayıp mutfağa girecekken şiddetli bir şekilde dönen başımla bir klişeye daha imza atıp yere düşecekken kendimi cennetin kollarında buldum.

Cennet...

Yarabbi bu nasıl kaş göz?

Kalbim oha diye çığlık atıyor.

"Cennetlik değilim ama bu huriden sonra Nuri bile olurum. Hani şu Nuri Alço varya o. İçeceğinize ilaç ister misiniz beyefendi?" Kimdi bu kara kaşlı yiğit?

Başım hâlâ aynı şekilde dönerken sanırım beni iki kişi tutuyordu. Aman yarabbi, ne kadar çok benziyorlardı böyle?

"İshal ilacı katmayacaksan olur, içerim." Niye herkesin diline dolanmıştı benim şu müthiş ilacım?

"Yüzünü bulanık görüyorum ama sesinde şerefsiz tipi var." Ama nasıl güzeldi sesi.

Başım hâlâ dönerken yaşadığım olaydan kaynaklı heyecandan kalbim hızla çarpıyordu.

"Eyvallah." Gözlerimi kıprıştırıp beni tutan huriyi daha net görmek amaçlı baş dönmemin geçmesini beklerken birde ne göreyim?

Dolandırıcı!

Ama ben buna boşuna yakışıklı dolandırıcı dememişim...

Kendimi hızla toparlayıp kollarının arasından sıyrılırken sinirle yüzüne baktım.

"Kafenin girişindeki yazıyı görmediniz her halde beyefendi?" Çatalım neredeydi benim?

"O yazıyı senin astığını tahmin etmiştim kıta." Dip not: yazdığım o mükemmel yazı Furkan'lar ve şerefsizler giremez.

"E niye girdin o zaman? İnsan orucunu evinde açar. Ne bu lokantalar, kafeler? Hayırdır yani?" Evet bende diyordum daha ne kadar saçmalayabilirim.

Tam ağzını açıp konuşacaktı ki jöleli Samet bey yanımıza gelmiş ve sevgili kuzeniyle sarılıp sohbet ede ede merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Arkalarından onları seyrederken Furkan birden bana doğru dönmüş ve göz kırparak gülümsemişti. Gözlerimi kısarak ona bakarken dil çıkardım.

Annesi pis çocuk!

💸

Bölümü bitirim proje yapmaya gidiyorum, bildiğiniz gibi müthiş severim dersleri :)

Nasıl bölümdü?

Ay tam buluşacaklar hop bölüm bitiyor gibi oluyor ama valla kısa kısa yazıyorum, kızmayın kxfjsjdhsbs

Yarın gelir tahminen bölüm, oy ve yorumlarınızı bekliyorum muah <3

Hoşçakalın küçük texting canavarlarım 💋

DOLANDIRICI! -Texting- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin