DOLANDIRICI! -Texting-

3.9

HELLÖ OF DAYANAMADIM VE YENİ YAZDIĞIM BÖLÜMÜ ATIYORUM.

Sınavlar hâlâ bitmedi ve çok yorgunum, beynim eror veriyor...

Uzun bekleyişinizden dolayı teşekkür ediyorum canavarlarım. Bu bölümü uzun tuttum sizin için <3

Sınır 600 oy 550 yorum.

💸

"Tutmayın beni! Yetti artık be, yolacağım seni!" Tam saçını yolmak için hamle yapacakken annemin araya girmesiyle durmak zorunda kaldım. Anne bırak yolayım saçlarını ya. Yeter artık.

Neyse, bir gün yolacağım. Bundan eminim.

"Dur kızım, yapma... Ne oluyor Gülsüm? Biz seninle konuşmamış mıydık? Asya evlenmek istemiyor." Sinirle solurken ellerim titremeye başladı. Hem evlilikten hemde erkeklerden soğumaya başlıyorum artık. Hele senden hala, yemin ederim evlenirsem düğüme giriş yasağı koyacağım sana.

Yılanların girişi yasaktır.

"Ayol kızı istemeye gelmediler ki! Sadece tanışmak için gelmişler. Evlenin demiyorum zaten. Bir konuşsunlar. Sizde ne yabani oldunuz canım! Ayıp ayıp, kapıya gelmiş misafire böyle mi yapılır?" Çenemi sıkarken görüş alanım bulanıklaştı. Gözlerim mi dolmuştu benim? Yapma Asya, kimsenin içinde ağlamamalısın. Sık kendini.

Karşı komşumuzun kapısı açılmış merakla bizi seyretmeye koyulmuştu. Hepsi hala bozuntusunun sinirli sinirli bağırmasından dolayıydı. Bize, anneme bağırmıştı. Derin bir nefes alıp parmağımı ona doğrulttum.

"Sakın. Bir daha. Anneme bağırma. Yemin ederim seni bu evden saçından sürükleyerek çıkarırım. Kan bağımız, akrabalarım falan umurumda bile olmaz!" Sende şaşırmakta haklısın. Ama birgün seni öyle sürükleyeceğim ve pekte uzak birgün gibi gözükmüyor ne dersin hala?

"Buyrun geçin içeri. Gülsüm seninle görüşereceğiz. Sizde kusura bakmayın. Kapıma gelen misafiri geri çevirmem asla." Annem kapıyı açarken yanıma gelmiş, kulağıma doğru fısılamıştı. "Sen merak etme yavrum. Ben hepsinin ağzının payını verip göndereceğim. Sen git odana. Ya da dışarı çık tamam mı?" Çenemi sıkmayı bırakıp kafamı salladım. Yoksa bugün bu evden ceset çıkardı yemin ederim.

Odama yürüyüp kapıyı sinirle çarptım. Ulan ben bunu yanına bırakmam! Seni göt etmem lazım.

"Şeytan diyor ki saçını fosforlu boya, gözlerine kırmızı lens tak ve gece karşısına çık. Asıl o zaman görür görücüyü!" Sinirle kapıya yaslanırken ellerimin titremesi durmuyordu. Bu seferki gerçekten fazlaydı. Hiçbir şekilde haber vermeden böyle birşey yapması diğer hareketlerinden daha çok zoruma gitmişti.

Gözümden akan yaşı silmeden kafamı kapıya sinirle vurdum. "Ah! Geri zekalı Asya. Of acıdı kızım." Kafamı ovalarken gülmeye başladım. Birden kendimi durdurup gözlerimi büyülttüm.

Ben galiba harbiden delirmişim.

Sıçtık.

"Yok lan, bunlar benim normal halim. Asıl delirmiş halimden korksun o kadın." Şöyle tutsam saçından, kızgın yağa yüzünü batırsam, tırnaklarını söksem ve gidip bizim okulun oradaki laboratuvarda deney yapsam çok güzel olur. Ay bunun üzerinde güzel deneyler yaparım ben, geniş yer daha çok iş görür demişler.

Kim demiş bilmiyorum.

Galiba ben demişim.

Ama güzel demişim.

Salondan gelen sesler odama kadar gelirken artık gerçekten bu işe bir nokta koymam gerektiğinin farkındayım. Bundan dolayı aklıma cinayet senaryoları geliyor.