5.1

14.5K 1.2K 606
                                    

HELLÖÖ CANAVARLARIM

İki gün arayla bölüm atıp sizi bayıltayım dedim nasıl yapmışım?

Sınır dolmamış önce ki bölümde, bu bölümün sınırına yaklaşmazsak geç atabilirim.

Nasılsınız, ne yapıyorsunuz?

Medya: Lana Del Rey- Herion (kesinlikle dinleyin)

Bu sene aşırı yoğunum, iki kitabımı erteledim yayınlamayı erteledim. Müzik Kokusu bir iki ay sonra ancak gelir gibi gözüküyor 🤧🤧

Sınır 600 oy 350 yorum.

İyi okumalarrrr

💸

"Sökül bakalım. Size ne oldu böyle?" Kahvemden büyük bir yudum alırken son anda soluk boruma kaçan damlaya küfür edip sırtıma vurmaya çalıştım. Aleyna endişeyle ayağa kalkıp yanıma gelecekken elimi sorun yok dercesine salladım. Ulan kahve sen bile kuyumu kazıyorsun.

Dakikalar geçerken sessizliği Aleyna'nın göz yaşları bozarken kaşlarımı çattım. Noluyor lan?

"Ben... Sorun bende aslında. Evlilikten korkuyorum. O çok iyi birisi, onunlayken güzel hissediyorum. Beni seviyor, bende onu. Fakat evlilikten korkuyorum, bu elimde değil." Elimle sıkıca parmaklarını kavrayıp gülümsedim. Böyle hissetmesi normaldi. Evlilik öyle basit bir şey değil. Fakat karşında ki doğru kişiyle bu zorlu yola beraber çıkabilirsin.

"Emir'in doğru kişi olduğunu hissediyor musun?" Kafasını hızla sallarken gülümsemem büyüdü.

"Seni bir psikiyatrist ile görüştürme mi ister misin? İnan bana hem iyi hissedersin hem de çözüm yolunu beraber bulabilirsiniz." Dudaklarını büzerek biraz düşünürken söylediklerimi onaylamasıyla ayağa kalktım. Zaten hastanenin karşında ki kafedeyiz.

"Hadi kalk o zaman. Hastaneye gideceğim bende zaten. Vakit kaybetmeden gidelim." Bu korkuyu atlatırsa ikisi de üzülmezlerdi. Benim uyuşuk çiftim, maşallah desem üç güne dayanmazlar ondan bir şey demiyorum.

"Ev bulabildiniz mi?" Baya tuzlu ama güzel bir ev bulduk şükür.

"Geçen hafta bulduk, evi alıyoruz. İş çıkışı gidelim mi beraber? Evin tavanına çiğköfte yapışır mı bilmem lazım bu benim için önemli." Çiğköfte her şeydir. İtiraz edenlerin çiğköftesi düzgün yoğrulmamıştır.

Gülümseyerek kafasını sallarken yanımıza gelen garsona dönüp hesabı ödedim. Ulan şöyle yemek yedikten sonra hesabı ödemek çok garipti. Bir yandan param gidiyor diye üzülürken bir yandan o parayı ben sekiz yıllardır çabaladığım emeklerimle kazanıyorum. Bunu düşününce hoşuma gidiyor para harcamak.

"Mavim'e bir don aldım var ya uf! Furkan bende istiyorum dedi alırken. Ona da kırmızı don aldım. Seninle de gidelim oraya. Diş izleri olan bir don gördüm onda gözüm kaldı." Kızıma adı gibi masmavi kıyafetler aldım. O güzel odası için her şeyi hazırlamaya başladık. O kadar güzel olacak ki.

"Gideriz hafta sonu. Mavim üç yaşında şu an değil mi?" Kafamı sallarken yaya geçidinden geçtik. Ay tipini yediğim minnacık kızımın ilk adımlarını gözlerimle gördüm. Hatta videosunu bile çektim. İşten sonra sürekli gidiyorum yanına. Yurt müdürü benim için yatak hazırlayacaktı bir ara. Çok şükür ki öyle sürekli girmeme izin veriyorlar. Vermeselerdi kafalarını ısırırdım.

"İki ay önce tanıştığım bir psikiyatrist var. Seni ona götüreceğim. Sadece evlilikten korktuğunu değil, her şeyi anlatabilirsin ona. Bende gidiyorum arada. İlk normal sorular sorarak üzerinde ki gerginliği atmaya çalışıyor, gerçekten rahatladıktan sonra konuşmaya başlarsın." Koluna girdiğimde tebessüm ederek kafasını yere eğdi. Sende mi brütüs? Sende hüzünlü kek listesine eklendin. Bugünde sana yakacağım.

DOLANDIRICI! -Texting- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin