2.6

36.5K 2.4K 632
                                        

Selamm, bölüme geçmeden önce yeni bölüm hakkında duyuru yapmak istiyorum. İçtiğim ilaçlar aşırı uyku yaptığı için ders bile çalışamıyorum ama sizin için bölüm yazmaya çalışacağım <3

Sınır 200 oy 100 yorum

İyi okumalar benimkiler 💋

💸

"Eee nerelisiniz? Annen baban ne iş yapıyor bakalım?" Sanane anne ya? Öğrenip ne yapacaksın? Sanki nüfusuna alacak, bir tc kimliğini sormadı.

"Baba tarafı Antalya anne tarafı İzmir'li teyzeciğim." İftar sofrasının başında otururken dudaklarımı kemirerek onları seyrediyordum.

Furkan beni ramazandan üç hafta önce dolandırmıştı. Haftaya Ramazan bayramıydı. Tamam matematiğim biraz zayıftı ama çocuğu iki aydır tanıyordum tahmini olarak. Yine de burada, evimde bizimle oturup sohbet etmesi ne kadar doğruydu ki? Ben insanlara kolay kolay güvenmezdim. İstesem bile güvenemezdim ya zaten. Güvenmiş gibi yapardım veya ona güvenmem için mantıklı bir neden arardım. Burada olması beni germişti. Tamam, iş bulmamı sağlamış olabilirdi. Çalıştığım yerin sahibide olabilirdi hatta. Ama ne bileyim, bazen biz neden yemek yiyoruz onu bile sorguladığım oluyor. Çok geriliyorum arada.

"Annem ev hanımı, babam emekli kaptan. İkiside bir süre memlekette kalmaya gittiler." Annem çocuğu soru yağmuruna tutturmuştu. Tabi onu da anlıyorum, yıllar sonra birini arkadaşım olarak getirmiştim. 

"Sen ne iş yapıyorsun?" Oflayarak tuttuğum çatalı masaya bıraktım.

"Yardımcı pilotum." What dedin gülüm? Pilotların maaşı çok iyiydi ve...

Seninle evlenmem için bir neden daha.

"Pilot mu? Ne pilotu oğlum, senden olsa olsa kilo-" Masanın altından annem tarafından cimciklenirken somurttum. Ne yapayım, insanlarla uğraşmayı seviyorum. 

Karşımda yemeğini yiyen dolandırıcıyı seyrettim. Onu iftara çağırdığımda sırıtarak kabul etmişti. İnsan naz yapardı biraz ama onda böyle birşey olması söz konusu değildi.

Şimdi ise masum masum karşımda oturmuş yemeğini yerken annemle sohbet ediyordu. Onu tanımasam cidden bu kadar masum olacağını düşünürdüm. Gerçi tanıdığımda pek söylenemezdi ama neyse.

Yemeği bitirdikten sonra sofrayı toplamaya başlarken dolandıcı ayaklanmış benimle beraber tabakları mutfağa taşımaya başlamıştı. Bu hareketiyle artı on puan kazanmıştı benden.

"Bunları nereye koyayım Asya?" Elindeki sürahiyle beraber mutfağa girerken gülümseyerek dezgahta yer açtım. Tekrar salona dönmüş ve annemle sohbete dalmıştı. Bulaşıkları hızla makineye yerleştirip çayın altını yaktım. Bardakları ve tatlıları çoktan hazırlamıştı annem. Söz konusu misafir olunca beş dakikaya beş çeşit yemek bile yapıyordu kadın. Ben o kadar sürede yerimden anca kalkarım.

"Hayat şaşırtır hep zaten. Tependen vurur birden. Hop ne oluyoruz aniden? Bitti derken, herşey yeniden!" Kendi kendime şarkımı mırıldanıp iki saniyede gömdüğüm tatlının izlerini silip kanıtları yok ettim.  çay tepsisini salona götürüp tatlıları önlerine koyduğum sehpaya yerleştirdim. Ne güzel bir kızdım ben be, yetenekli, hamarat, güzel, uslu ve sessiz bir kızdım.

Dedi sabah baltamı verin diye bağıran kız...

Sen sus be, insanlar tartışabilir. Bu gayet doğal birşey. Ben çok hanımefendi bir kızım. Hayırlı evlat gibisi yok ya. Maşallah bana. Anneme diyeyimde okuyup üflesin bana bir ara.

"Asya, siz Furkan'la nasıl tanıştınız kızım?" Şimdi şöyle anne, Furkan benim yolumu kesti ve do-

"Şey ya... Şey sayesinde tanıştık biz... Şey, hah! Hatırlıyor musun Furki? Şey sayesinde tanışıp arkadaş olmuştuk." Şey sayesinde tanışmıştık evet, ben ne diyecektim anneme? Bunu düşünmüştüm ama aç olduğum için çok düşünmeye üşenmiştim. Aklım hemen yemeklere gidiyordu.

Karnıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum. Reglim bitse bile arada sancım oluyordu. Üstüne hayvan gibi yemek yemiştim. Onunda etkisi vardı.

Furkan oturuşunu düzeltip boğazını temizledi. O da ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Yoksa annemin fark etmesi helvamın fıstıklı olması demekti.

"Şimdi şöyle teyzeciğim. Asya'nın çalıştığı kafenin sürekli müşterisiyim ben. Hatta kafenin sahibi kuzenim. Asya'yla o şekilde tanıştık..." Pekte yalan değildi. Onu ilk -beni dolandırdığı zamanı saymazsak- kafede görmüştüm. "Şimdi ise kafenin sahibi ben olacağım. Birkaç işlemden sonra bana devredilecek." Kafe zaten onundu ama sanırım Samet bey bak bey diyorum ağız alışkanlığı olmuş. Kafe'den elini çekecekti. İyide yapardı. Adam yönetemiyordu kafeyi.

Annem memnun olmuş bir tavırla gülümseyip boş çay bardağını bana uzattı. Ben buna ne ara çay koymuştum? Kesin kendisi doldurmuştu.

"Aferim kız, hem yakışıklı hemde işi çok güzel. Beyefendi bir çocuk. Evlenmezsen halanla evlendirelim." Kulağıma fısıldarken gözlerimi büyültüp anneme baktım. Kaşlarını kaldırıp imayla baktı. Valla yeter evleneceğim susun artık diyesim vardı.

Ortaya Furkan gay diye bir konu atardım ama ramazandayız. Halama kaptırmazdım ben onu be! Halam ondan sekiz yaş büyüktü. Gerçi geçen kendisinden on yaş küçük bir adama sulanmıştı. Furkan'ı görse okuyup üfleyip büyü yapardı. Bu baba tarafında hep üfürükçü oluyor.

Tatlımı elime alıp aşkla baktım. Annem ben şekerpare sevmiyorum diye sabah yaptığı baklavadan koymuştu ve ben bulaşıkları makineye yerleştirirken tepsinin yarısını yemiştim yanlışıkla.

Karnımda ki o tanıdık hisle yediğim tatlıyı yutamadım. Lütfen Allah'ım Gratis rengi pembe olsun ama düşündüğüm şey olmasın lütfen lütfen. Yoksa çok pi sı-

Hemde gerçek anlamda.

"A-anne?"

"Efendim kızım?"

"Sakın bana baklavayı yaparken dolabın en arkasında ki kutuyu nişasta olarak kullandım deme!"

"O nişasta değil miydi kızım? Ben hamura bile kattım."

Hassiktir...

İshal ilaçlı baklava yemiştim.

Ben öldüm.

💸

Azimle sıçan duvarı delermiş Asya, hadi bakalım...

Nasıl bölüm? Yanlışıkla ishal ilacı yediğinizi düşünsenize fosjcjxjsgodcjsj

Furki pilotmuş, bende kilot olmaya gidiyorum ✌🏻

Yanaklarınızdan öpüldünüz -yanlış anlamayın yüzdeki yanak...- 💋

DOLANDIRICI! -Texting- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin