DOLANDIRICI! -Texting-

5.3 "FİNAL"

KALKIN OYNAYIN DÜĞÜNÜMÜZ VARR! 

Sonunda beklenen an geldi 😩😩

Bu bölüm biraz hüzün, biraz mutluluk, birazda aşk içerir. Tam bizlik.

Final diyerek sizi kalpten götürdüm, mutluyum skcnwkfjwjdjw

Ama söz, iki tane özel bölüm gelecek. Ne zaman gelir bunu bende bilmiyorum. En geç bir iki hafta içerisinde gelir, bir tane texting bölüm yazmak istiyorum yaa.

Çok bekletmeden iyi okumalarr, beni bol yorumsuz ve oysuz bırakmayın <3

💸

Eskiden hep aklıma takılırdı. Acaba ruhumda ki kırıklar, ruhuma dokunmak isteyen birinin canını acıtır mı diye. 

Acıtmıyormuş. 

Ruhum babasızdı. Ruhum renksizdi. Ruhum eksik ve sensizdi baba, ruhum sensiz kalacak ömrüm boyunca. Keşke seni kurtarabilseydim. Seni kurtarabilseydim şimdi seninle düğünümde karşılıklı oynardık. Öyle çok isterdim ki şimdi sana sarılmayı. Toprak sen kokuyor ama sen gibi hissettirmiyor. Ben sensizlendim baba. Senin bana küçük ördeğim demeni özledim. Seni özledim.

Herkes mutlu şu an. Çünkü sevdiğim adamla evleniyorum. Ben bugün kendi düğünümdeyim, gözlerim seni arıyor kalabalığın içinde. Belki ela harelerinle karşılaşırım diye bakıyorum umutla. Gözlerim dolu, ağlayamam ama. Kimsenin içinde ağlayamam. Benim sana sözüm var. Kimsenin içinde ağlamayacağım, kimseye kendimi güçsüz göstermeyeceğim. Burada, gelin odasında yalnız değilim, göz yaşlarımı saklamak zorundayım.  Asya Aybulut, bugün Asya Aybulut Soner olacak baba. Sana yakışıklı ve iyi bir damat buldum, bir kızımız var hatta. Gözün arkada kalmasın olur mu? Ben mutlu olacağım. Seni asla unutmayacağım, umarım toprak seni üşütmüyordur ilk aşkım, kahramanım. 

Burnumu çekip elimle oynamaya devam ettim. Camdan bakışlarımı ayırmadım. Herkes koca bahçenin içerisinde gülüyor eğleniyordu. Tıpkı küçükken istediğim gibi bir kır düğünü yaptı Furkan. Bu koca yeri buldu, hemen dibimizde bir sahil, şu an içinde bulunduğum bir ev ve özenle hazırlanmış kocaman bir bahçe. Bugün burada evleniyorum. 

Minik kızın büyümüş baba...

Açılan kapı sesini duyarken gözlerimi sildim. Umarım makyajım bozulmamıştır. 

Kapıdan içeri giren Aleyna şıklığı ile göz kamaştırıyordu. Giydiği mercan yeşili tüllü elbise esmer cildine yakışmış. 

Kucağında getirdiği Mavim'i gördüğümde hızla yanlarına gidip kızımın saçlarından öptüm. Ne güzel olmuş böyle.

"Mavim, güzelim benim." Kucağıma alıp ikimize de aynadan baktım. Masanın üstünde ki telefonumu alıp fotoğrafımızı çektim. Bu fotoğraf yatağımın hemen yanında duracaktı. Boncuğum benim.

"Ay durun! Gitmeden ayakkabının altına isimlerimizi yazalım." Ay ben onu unuttum. Bir arkadaşım düğünüme gelemiyordu ve özellikle yazmamı istediği isimler var.

"Tamam, yazalım o zaman." Koltuğa oturup ayakkabımı çıkardım. Aleyna eline kalemi alıp yüzüme baktı. "Kimleri yazalım?" Telefonumu çıkarıp listeye baktım. Ben bunları nasıl sığdıracağım ya? 

"Bir ayakkabıma şu listedekileri yazın, bende diğerine sizi yazayım." Başka bir tane kalem alıp telefonumu Aleyna'ya verdim. 

"Önce kimin ismini yazalım kızım?" Mavim gözlerini kısıp biraz  düşündükten sonra parmağıyla Aleyna'yı işaret etti. Kalemle ayakkabımın en ucuna onun ismini yazdım.