2.0

40.4K 3K 462
                                    

AY BURAYI OKUYUN LÜTFEN!
Yeni bölüm için lütfen ısrar etmeyin, bu kitabı 26 Mart ayında yayınladım ve 21 günde toplamda 20 bölüm yazdım attım. Cidden biraz dinlenmem ve derslerime odaklanmam gerek. Hergün bölüm atmamam artık. Pazartesi okul var ve o zaman gerçekten vaktim olmuyor. Elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum umarım anlayış gösterirsiniz. Diğer yazar hesabımdaki Moranna_a kitaplarıma ara verdim ama buna vermek istemiyorum.

Oy vermediyseniz okumayın lütfen, ben emek edip düşünüp yazıyorsam emeğimim karşılığını biraz olsun isterim.

💸

Tabaktaki yemeği ayıp olmasın diye zorla yemiş eliyle karnını tutarak bekleme başlamıştı zavallı. Yemeğe ilaç kattığımı sandığı için kesin kendi kendine ishal olacaktı.

İçimdeki şeytani gülüşle ona bakarken içecek isteyen küçük çocukların bardaklarını doldururken bakışlarımı ondan ayırmadım.

Birkaç dakika sonra bana bakmayı kesmiş masadaki sohbete dönmüştü. Omuzlarımı silkip köşede duran sandalyelerden birine oturdum.

"Salla kardeşim, bir o yana bir bu yana. Salla, yapmam senle asla. Deliyim ben valla la la la.." Kendi kendime sallanırken sabahtan beri dilime dönen şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Regl sancım kendini belli ederken elimle karnımı ısıtmaya çalıştım. Eve gittiğimde sıcak yorgana sarılıp uyumak istiyorum.

Çoğu kişi tatlılarını yedikten sonra toparlanıp giderken masada tek tük insanlar kalmıştı. Dolandırıcıya gözlerim kaydı. Kendinden yaşça küçük bir çocuk fotoğrafını çekerken o da poz veriyordu. Gözlerimi kısarak onları seyrettim. Siyah tişörtü, kolyesi, yüzükleri, damarlı elleri-

Gözlerimi güçlükle ellerinden çekip yüzüne çevirdim. Onu bana bakarken yakalarken gözlerimi büyültüp bakışlarımı kaçırdım. Birden göz göze gelmemiz utandırmıştı beni. Ben, Asya Aybulut yürümeyi bırakıp koştuğu çocukla göz göze gelince utanmıştı. Gerçekten regl bana yaramıyordu.

Teni mi sararmıştı bunun? Aman, sanki hergün görüyor muşum gibi konuşuyorum bende. Acaba bilmeden gerçektende ishal ilacı mı kattım yemeğine? Yüzü rahatsız bir hâl almıştı. Ay ölmez inşallah! Suç benim üzerime kalırdı. Daha annemle yurt dışına gitmeden hapise giremezdim.

Birden ayaklanmış masadakilere kısa bir veda edip merdivenlere yönelmişti.

"Asya, kuzenime eşlik et kapıya kadar." Bu adamın benimle derdi neydi? Onca garson varken hep beni görevlendirip duruyordu.

İçimden somurturken ayağa kalkarak dolandırıcının peşinden ilerledim. Bu adamın boyu ne kadar uzundu böyle?

Peşinden sessizce ilerlerken aniden durmasıyla kafamı sırtına çarptım. "Ah!Kafam yarıldı!" Yüzümü buruşturup alnımı ovaladım. Taş gibi sırtı vardı.

Yüzünü bana çevirirken gerçektende cildinde solgunluk vardı. Kesin ishal ilacı katmıştım alışkanlık olarak. Ama sıkışmış bir tipi de yoktu ki.

Merdivenlerin dibinde dururken kafamı kaldırıp gözlerine baktım Bu kadar yakın olmak zorunda mıydı?

"Asya..." Kaşlarımı çatıp yüzünü seyrettim. Güzel gözleri vardı şimdi ama yalan yok.

DOLANDIRICI! -Texting- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin