Final

31.6K 2.8K 3.7K
                                    

Finali okuduğunuz tarih? (15.05.2022, 17.28)

İyi okumalar...

4 yıl sonra

"Resmen mezunum."

Bugün belki de bininci defa şaşkınlıkla dudaklarımdan dökülen bu cümleyle kalbim anlamsız bir şekilde kasıldı. Sınav senemde Araf'ın gazlamalarıyla güzelce çalışmış ve tam da istediğim gibi Ankara'da bir üniversite kazanmış, Araf'ın yanına gelmiştim. Araf mezun olalı 2 sene oluyordu, beni bırakmak istemediği için memleketine dönmemiş ve Ankara'da bir işe girmişti. 

Bugün son final sınavıma girmiştim. Sınavdan çıkalı henüz 2 saat olmuştu ve üzerimden tüm dünyanın yükü kalkmış gibiydi. Bir yandan da endişeliydim. Öğrenci olmak bildiğim tek şeydi ve artık bir öğrenci değildim.

"Dur bakalım, daha finaller açıklanmadı. Belki bütünlemeye kalırsın."

Başımı çevirip bana harika bir motivasyon konuşması yapan sevgilime döndüm. "Sağ ol ya."

Araf, bakışlarını telefonundan kaldırmadan "Ne demek," diye mırıldandığında guruldayan midemle elimi karnıma sardım. "Bir şeyler mi yesek? Benim karnım çok aç."

"Ne yemek istiyorsun?"

"Bilmem, canım kumpir çekiyor aslında."

"O zaman kumpir yiyelim."

"Ama aynı zamanda lahmacun, döner, hamburger ve pizza da istiyorum."

"Kebap?"

"Şimdi onu da istiyorum," dedim ağlamaklı çıkan sesimle. Araf, telefonunu cebine sokarak aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi kapattı ve kolunu omzuma atarak beni kendine çekti. Omzumdaki eliyle yanağımı sıkarken "Hangisini daha çok istiyorsun?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Hepsini aynı anda yiyemez miyim?"

"Duyan da yemeğini bitirebildiğini sanacak."

"O da doğru," diye mırıldandım. Araf, saçımın üzerine bir öpücük bırakıp konuşmaya devam etti. "Kızılay AVM hemen önümüzde, istersen girip yemek katına çıkalım. Hangisini daha çok canın çekerse onu yeriz."

"Kızılay AVM'yi sevmiyorum," dedim yüzümü ekşiterek. "Dış görünüşün yanıltıcı olduğunun en büyük kanıtı bence."

Ankara'ya geldiğimde ilk gezdiğim yerlerden biriydi. Dış yapısı harikaydı, kafamı kaldırıp da cam yüzeyden kendimi bulmaya çalıştığım an sanki dün gibiydi. Ama içeriye girdiğimde aslında bomboş bir yer olduğunu anlamıştım. Bir türlü Kızılay AVM'ye ısınamıyordum.

"Ankamall'e gidiyoruz o zaman," diyerek başka bir öneri sunduğunda hevesle başımı sallamıştım. Metroya binip ortadaki direklerden birine tutunurken Araf da yanımda dikilmeye başlamıştı. Bakışlarımı ona çevirdim. "Senin aklın dolu gibi, bir şey mi var?"

"Hayır, nereden çıkardın?"

"Ne bileyim, öyle geldi." Gözlerimi kısarak Araf'ın yüzüne baktım. "Yoksa kalacağımı mı düşünüyorsun? Ya kalırsam? Ya mezun olamazsam?"

"Sınavının güzel geçtiğini söylemiştin."

"Evet ama her ihtimali düşünmek gerekiyor."

"Finalde veremezsen bile bütünlemede halledersin, merak etme." Araf, elini uzatıp omzumdan dökülen saçlarımı arkaya doğru attı. "Ne yapacaksın mezun olunca? Geri mi döneceksin yoksa?"

"Ankara'da kalacağımı daha önce de söylemiştim."

Araf, hafifçe gülümsedi. "Emin olmak istedim."

0 RH (-) | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin