Elimde Değil

Nefes Nefese -Özet-

Arkadaşlar bu bölüm 'Nefes Nefese' bölümündeki smut kısımların çıkarılıp özetlenmiş halidir. smut okumak isteyen arkadaşlar içindir :)

Sabah uyandığımda annemden mesaj geldiğini gördüm. "Beni ara uyanınca yazmıştı". Kevn uyanmasın diye verandaya çıkmak için aşağı indim. Aslan hala uyuyordu ve üstü açılmıştı. Biraz onu izledikten sonra dışarı çıkıp annemi aradım . Halini hatırını sorduktan sonra çenemi tutamadım ve Aslan'ın kaza yaptığını anneme söyledim. Uzun konuşmalardan sonra annem beni dinledi ve tatili bölmemeye karar verdi. Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranacaktı ben de ona sık sık haber verecektim durumla ilgili. Tam konuşmam bitmişti ki Kevin uyanıp geldi. Günaydınlaştıktan sonra Sarp'ı uyandırmaya gittim. Sarp gelene kadar Kevin ve ben kahvaltı hazırladık. Ardından Aslan'ı da uyandırıp güzel bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra Sarp beni kenara çekti ve dün biz hastanedeyken kuzenim Selin'le öpüştüğünü söyledi. Bu durum beni Selin'in alkollüyken yaptığı bu durumdan pişman olabilmesi ihtimali yüzünden germişti. Yine de bir şey söylemeden Sarp'ı dinledim. Konuşmamız bitince kalkıp spora gitmeye karar verdim. Kenan'ı da arayıp spor salonuna gelmesini konuşacağımızı söyledim. Spor salonuna geldiğimde antrenör mustafa ve benden başka kimse yoktu. Mustafa yanıma geldi ve yaşananlardan dolayı özür dileyip işe tekrar alınmasına aracı olduğum için teşekkür etti. Ben de ona aslında haklı olduğunu, gey olduğumu ve salondakilerin dikkatini çekmek için abartı giyindiğimi , fakat onun uslübunun yanlış oldupunu söyledim ve olayı tatlıya bağladık. Ardından Kenan geldi. Aramızda şiddetli bir konuşma geçti. Yaklaşıp "Günaydın" dedi ve öpmeye yeltendi. Ben de elimdeki ağırlığı eğilerek yere bıraktım ve öpmesinden kaçtım. Tekrar doğrulup "Şuan spor yapıyorum. Çok vaktim yok. Sırayla sorularımı soracağım. Sen de cevaplayacaksın." dedim ve sert bir bakış attım. Başını sallayarak onayladı. Yüzü yine ilk randevumuzda yaptığım şakadakine dönmüştü. Dokunsam ağlayacaktı. Ama bu sefer şaka değildi. Her ne kadar hoşlansam da yüzüne bir tane yumruk atasım da vardı.

-Sen böyle her üzüldüğünde hayvan gibi içip sarhoş mu olacaksın? Dün ne kadar sarhoştun bir bilsen. Kendine zarar vereceğinden korkup uyuman için takla attım resmen. Ben dün gece bu korkuyu neden yaşadım? Ne hata yaptım ben? Üvey kardeşimin yanına, hastaneye sensiz gitmem mi seni alkole vurdu?

Sorduğum ilk sorudan elleri titremeye başladı. Gevele geveleye "Bir daha asla kontrolsüz içmiyicem söz." dedi.

- İkinci sorum???Üvey kardeşimin yanına, hastaneye sensiz gitmem mi seni alkole vurdu?

Bu soruya cevap vermesi biraz uzun sürdü. Çünkü söyleyeceği en ufak şeyde parlayacağımı biliyordu. Ama yine de sesi titreye titreye "Senin yanında olmak istedim. Merak ettim. Seni biraz sıktım mesajlarımla belki ama sen beni azarlayınca zoruma gitti" dedi. Bu söylediğiyle beynimden vurulmuşa döndüm ve sinirim katlanarak arttı.

- O an Aslan kaza geçirmiş. Ben yanına gidiyorum. Annemlere hiçbir şey söyleyemiyorum. Baskı altındayım ve sen bana en az 20-30 mesaj atmışsın daha yarım saat olmadan. Sonra azar yiyince zoruna mı gitti?

O kadar sıkışmıştı ki göz yaşı ucunda düşmeyi bekliyordu.

- Kenan kaçamak cevap verme. Derdin Aslan veya bensiz kalman değildi. Derdin neden Sen'le değil de Kevin'la tek gittiğimdi. Bari bunu kabul et. Yalanla kaçmaya çalıştıkça sinirlendiriyorsun beni.

Artık dayanamadı ve bir damla göz yaşı süzüldü. Bunu görünce içim yandı ama yine de o an sinirim merhamet ve sevgimden baskındı. Kızmaya devam ettim.

- Cevap bekliyorum??

İyice kısık bir sesle "Evet kıskandım" dedi. Onu dedi ya hem dürüst olduğu için rahatladım hem de daha bu kadar yeniyken beni kıskançlıkla boğması iyice sinirimi bozdu.

- Neden kıskandın? Seni aldatacağımı mı düşünüyorsun? Kevin'la mı yatacağım? Bunu mu düşünüyorsun?

Bana bir adım yaklaştı ve "Hayır ama kıskandım işte. Sanki bana yeteri kadar değer vermiyorsun gibi hissettim o an" dedi. Bu söylediği beni köpürttü artık ve delirdim. Dişlerimi sıka sıka kızmaya başladım.

- Sana değer vermiyorum öyle mi? O yüzden seninle sevgili oldum. Aylardır o yüzden her an öpüşüyoruz. O yüzden seni teyzem ve annemle tanıştırdım. O yüzden düğünün ortasında gelip kuytuda seninle öpüşerek dans ettim. O yüzden dün gece senin için endişelendim. Yazık ya. Biliyor musun, sana aşırı değer veriyordum ama gerek yokmuş onu anlıyorum şuan. Gece de bana 'Beni neden sevmiyorsun' falan dedin saçma saçma. Gerçekten sınırlarda geziyorsun. Daha sevgili olalı iki gün oldu. Ama beni sinir etmeyi başardın.

O kadar hızlı hızlı ve sinirli bir şekilde cevaplarımı sıraladım ki köşeye sıkıştı ve baskıya dayanamayıp iyice ağlamaya başladı. Daha da sinirlendim ve dibine kadar yaklaştım.

- Ağlama. Şuan ağlayarak kaçmaya, baskıdan kurtulmaya çalışıyorsun daha çok sinirimi bozuyor.

Zorla da olsa ağlamayı kesti. Biraz sessiz kaldık. Ben sinirle ona bakıyordum ama o kafasını bile kaldırmıyordu. Bir an iyice bam telim attı ve konuşmayı bitiren cümleyi sarf ettim "Bitti. Artık sevgili değiliz". Çok acımasızdım ama ben de böyleydim işte. Saman alevi gibi sinirim vardı. Söylediklerim onu yıkmış ve şok etmişti. Dakikalardır yerden kalkmayan kafası birden kalktı ve gözlerini fırlatarak bana baktı. Dumur olmuştu. Hiç cevabını beklemeden üstümü değiştirmek için soyunma odasına gittim. Peşimden gelecek takat ve özgüveni kalmamıştı. 

Tam duşa girecektim ki Kenan çıkageldi ve zorla duşa girdi. "Ben seni çok zor buldum. Çok zor ikna ettim. Ömrümde bu kadar sırılsıklam hiç aşık olmadım. Seni bu kadar zor bulmuşken bu kadar kolay kaybetmem. Evet hata yaptım ama kim benim kadar aşık olsa hata yapar. Çünkü sen gözlerimi kör, kulaklarımı sağır yapacak güzellikte ve ruhta birisin. Bırak da bu kadar kör ve sağırken hatalar yapayım. Sen de beni affet. Ben başka hatalar yapayım. Sen beni yine affet. Affet çünkü bu çocuk yaptığı tüm hataları sarhoş edici bir kokusu olan dünyalar güzeli bir çocuğa olan aşkından yapıyor." dedi. Bu cümlesi ile beni erittikten sonra aramızdaki enerji yükseldi. Her şey ardı ardına gelişti ve Kenan'la çok ileri gitmeden birbirimize dokunduk ve erotik dakikalar yaşadık. Tam sounda birbirimizi öpmüştük ki duş kabinini kapısı tıkladı. Gelen ses ikimizi de şok etmişti "Ayıp artık yeter!".