Kevin 😍
--------------------------------------------------------------------
Spor Salonun Sahibi Kenaaaan 😍 (genç yaşta kendi işinin sahibi olmuş maşallahhh)
------------------------------------------------------------
Ertesi gün uyandığımda her yerim dökülüyor gibiydi. Dün ne saçmalıklar yaşamıştım ben öyle. Sabah güneşi ve hafif esinti odamı doldurdukça yataktan çıkmak zorlaşıyordu. Annemin "Onuuuuur! Hadi kalk. Bahçeye harika bir kahvaltı hazırladım" demesiyle yataktan çıkıp hazırladım ve bahçeye çıktım. Annem tam da anlattığı gibi harika bir kahvaltı hazırlamıştı. Annemle komik bir şeylerden de bahsedip seslice gülüyorduk. Büyük ihtimalle Sarp seslerimizi duymuş olacak ki koşarak yanımıza gelip bana sarıldı ve "kanka iyisin demi? Neyin vardı dün" diye kulağıma fısıldadı, ben de kulağına "sanane" diye fısıldadım ve kahvaltıya döndüm. Sarp tepkim karşısında şaşırmıştı. İlginç bir şekilde ona sinirli ve kırgın olabileceğini düşünmüyordu. Annem aramızdaki soğukluğu anlamıştı ve "aranızda ne geçti sizin?" diye sorduktan sonra Sarp'a kahvaltıya oturmasını işaret etti. Sarp oturdu ama dokunsan ağlayacak. Bense dünkü duygusal hakimin aksine bugün sinirliydim. Sarp tam bana dönüp bir şey söyleyecekti ki lafı ağzına tıkadım "neden burada boş boş oturup vakit kaybediyorsun? Nazlı'yla buluş, spora git. Neden buradasın?". Sarp iyice şok olmuştu. Daha fazla katlanamadım ve masadan kalktım. Tam o sırada annem elimi tuttu ve "ne probleminiz var bilmiyorum ama zaten çözeceksiniz. Birbirinizden ayrılamazsınız siz. O yüzden birbirinizi boşuna kırmayın" dedi. Haklıydı. Sarp hatasını anlayıp özür dilerse direk affedecektim zaten. Anneme 'okey👍' işareti yapıp geçiştirdim ve yoluma devam ettim. Tam hamağa uzanmıştım ki annem " Onur bu arada bugün Ahmet ve Aslan gelecek. Beraber odaları ve yeni aliıacak eşyaları konuşacağız" dedi. Oooof yine saçma bir gün başlıyordu. Ne Aslan'ı ne de Sarp'ı görmek istemiyordum. Aslan kabaydı, Sarp da son zamanlarda bana hiçbir şey anlatmıyordu. İkisine de tavırlıyken neden hep yüz yüze geliyorduk? "Yeni eşyalar derken?" diye seslendim anneme. Meğer Ahmet abi ve Aslan eşyalı evde oturuyorlarmış. Doğal olarak Aslan'a yatak, dolap vs alınacakmış. Bunu duyunca hemen atıldım "Anne benim de yeni dolaba ihtiyacım var. Bu çok küçük. Hiçbir eşyam sığmıyor". Annem "O kadar çok kıyafetin var ki sığması imkansız zaten" diyerek güldü ve istersem tüm eşyalarımı yenileyebileceğimi söyledi. Bir süredir sessiz olan Sarp hamağa gelip yanıma uzanmak istedi. Hamak terapisini reddedersem aramızdaki bağ oldukça kopabilirdi. Bunun olmasını istemediğim için yer açtım. Yanıma uzanan Sarp kulaklığın birini almaya yeltenirken ben ikisini de hızla alıp kulağıma taktım. Kendisine sinirli olduğumu ve affetmediğimi bilmeliydi. Mahzun mahzun bana bakıyordu ama ben de hiç taviz vermiyordum. Birden bana sarılıp başını omzuma koydu ve bir şeyler söyledi. Kulaklıkları çıkarıp " ne mırıldanıyorsun sen kendi kendine "diye kızdım. "Keşke bana neden kızdığım bilsem" dedi. Hiç cevap vermeden kulaklıkları takıp gözlerimi kapattım. Sarp'ı azıcık tanıyorsam şuan açıdan kıvranıyordur. Hak etti ama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimde Değil
Ficção AdolescenteBu öyle bir şey ki, ne vazgeçebiliyorum ne de anlatabiliyorum. Sonuçta insan abisine aşık olur mu? Onur öyle bir duruma düşmüştür ki üvey abisi Aslan'a aşık olmuştur. Fakat onu bekleyen sürprizden haberdar değildir.