Anneme anlatmaya kararlıydım. Tam anlatmaya başlamak için ağzımı açmıştım ki Aslan birden atıldı ve "Onur emin misin" dedi. Annem kızgın bir şekilde "ya neden emin olmasın. Anlat işte" dedi. Aslan'a bakıp "sen de öğrenmesi gerektiğini söylemiştin" dedim. Aslan korkarak "peki sen bilirsin. Ben dışarıda bekliyorum ama" dedi. Elini tuttum ve "hayır burada bana destek olacaksın" dedim. Annem korkarak "ya ama artık deliriyorum. Ne çeviriyorsunuz siz?" deyince Aslan "hadi anlat o zaman. Ama sonuçlarından pişman olma" dedi. Ben de bir güç ile anneme "anne ister kız, ister söv, ister kov. Söyleyeceğim sana" dedim. Annem de "ya Onur sinirleniyorum artık. Anlat! Ne kadar kızsam da en sonunda yine seni savunacağım biliyorsun. Bugüne kadar her konuda olduğu gibi" deyince biraz daha rahatladım. Titrek bir ses tonu ile "Anne biz sevgiliyiz" dedim. Annem yüzüme anlamsızca bakıp "kimle? Kimle sevgilisin?" diye sorguladı. Yavaşça Aslan'ın elini tuttum ve "Biz diyorum ya anne" dedim. Annem bir bana bir Aslan'la sıkı sıkı tutuşan elimize bakıyordu sürekli. Ağzı açık bir şekilde bana odaklanıp kaldı. Yaklaşık 20-30 saniye hiçbir şey söylemeden beni izledi. Bir an felç geçirdi sandım. Sakince "anne?" diye seslenince annemin kaşları çatıldı ve yumruk gibi olan boğazını hafifçe öksürerek temizledi. Ardından da ayağa kalkıp içeri doğru yürüdü hiçbir şey söylemeden. Arkasından "bir şey söylemeyecek misin?" dedim. Bana bakmadan "bu gece Aslan burada, sen Sarp'larda kal. Yatana kadar da eve gelmeyin. Gözüme gözükmeyin. Beynim kaynıyor şuan. Önce kendime gelmem lazım" dedi ve elindeki çay bardağı avcunun içinden kayıp yere düştü. Biz irkildik ama annem sanki hiçbir şey olmamış gibi içeri girdi ve kapıyı kapattı. Açıkçası kızıp bağırsaydı daha çok rahatlardım. Böyle olunca çok korkmuştum. Annem içeri girince dönüp Aslan'a baktım. Aslan üzgün bir ifade ile mırıldanarak konuşmaya başladı.
- Hata yaptık Onur. Annen kasıp kavuracak ortalığı. Babamı da gaza getirecek bence. Dua edelim şok etkisinden hemen çıkmasın.
- Aslan ya ben aptal gibi gaza geldim, anlattım. Özür dilerim
- Ya saçmalama. Zaten öğreneceklerdi. Ha bugün ha sonra. Annen mutlaka bu tepkiyi verecekti günün birinde.
- Baban öğrenince sinirlenir mi? Adamla tam harika bir bağ kurmuşken umarım köprüler yıkılmaz
- Ya yok. Babam sakin huyludur. Kızsa da kırılsa da karşısındakine yansıtmaz. Ama eskisi gibi samimi davranmayabilir sana. Hazırlıklı ol.
- oof of!
- Oflama. Bir yandan da aşırı rahatlamadın mı? Ben mesela aşırı da rahatladım. Omzumdan bir yük kalktı gibi. Başta çok sinirlenecekler ve kızacaklar belki ama sonra? Ellerinden ne gelir ki? Mecbur kabullenecekler ve artık asla saklanmamıza gerek kalmayacak. Bahçedeki hamakta saçlarını öperek seni uyutacağım. Tıpkı hayal ettiğin gibi
- Aslan hiç korkmuyor musun? Annem ve babanın bizi ayırmak istemesinden? Düşünsene ya kendilerince tedbirler alırlarsa? Zaten artık aynı odada kalmamız hayal
- Ne yapabilirler ki? Baktık çok zorluyorlar rest çeker gideriz. Başka bir yerde kalırız veya yurtta kalırız. İnan ki hiç umrumda değil. Ben senin rahat etmen için elimden geleni yaparım. Senden de asla uzak kalmam. Madem bir çılgınlık yapıp anlattık, artık her gece sana sarılıp keyifle uyumak istiyorum. Hiçbir engel kalmadı
- Keşke ben de senin gibi net olabilsem. Annemi bırakıp nasıl başka eve veya yurda giderim?
- Annenle babam bizi zorlamazsa bunu yapmamıza gerek yok. Ama eğer zorluk çıkarırlarsa napacağız? Ayrılacak mısın benden sırf annen istedi diye?
- Saçmalama ya. Senden ayrılamayacağımı sen de biliyorsun ama annemi de ikna etmem lazım. Çekip giderek olmaz
- Sen benden ayrılamaz mısın? Çok mu aşıksın bana? Dayanamıyor musun bensizliğe? Deli mi oluyorsun bana?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimde Değil
Ficção AdolescenteBu öyle bir şey ki, ne vazgeçebiliyorum ne de anlatabiliyorum. Sonuçta insan abisine aşık olur mu? Onur öyle bir duruma düşmüştür ki üvey abisi Aslan'a aşık olmuştur. Fakat onu bekleyen sürprizden haberdar değildir.