Elimde Değil

Empati!

Hemen Arie'yi sertçe itip yere düşürdüm. Bağırarak "napıyorsun sen piç?" diye kızdım. Tam kapıyı açıp çıkacaktım ki yerde dizüstünde durup kolumu tuttu. Yalvararak "Onur so sorry. I'm drunk you know. What a nonsense. So sorry. Please dont tell Arda (Çok özür dilerim. Sarhoşum. Saçmaladım. Lütfen Arda'ya bir şey söyleme)" dedi. Elimle tekar itip tuvaletten çıktım. Nasıl ya? Nasıl böylesine saçmalardı. Hemen öncesinde Arda'yı çok beğendiğini söylerken... Masaya doğru giderken Arda'ya anlatmalı mıyım diye kendimle kavga ediyordum. Tabi ki anlatmalısın. Aptal yerine koyamazsın arkadaşını. Saçmalama nasıl anlatacaksın? Sana da kızarsa? Ya Kenan'ın öcünü aldığımı düşünürse? Düşüncelerimde boğulurken masaya varmıştım. Arie de koşarak arkamdan geldi. Ben aşırı donuk ve Arie çok endişeli olunca Arda da Poyraz da bir durum olduğunu anladılar. Arie bana yalvararak baksa da "Arda," diyerek lafa girdim.

- (Arda) Kanka noldu? Çok kötü görünüyorsun?

- (Ben) Kanka

- (Arda) Onur neden titriyorsun?

- (Ben) Kanka az önce Arie beni öptü

- (Arda) Ne!?

- (Poyraz) nasıl ya? Oğlum amacın ne senin?

- (Arie) ya bir açıklamama izin verin

- (Arda) kanka ne diyorsun sen?

- (Ben) kanka yemin ederim benden bağımsız gelişti. Bu aptal bana seni övüyordu. Seni çok beğendiğini falan anlatıyordu. Sonra aptallaştı birden beni öptü. Hemen ittim sana geldim yemin ederim

Tam lafımı bitirdim ki Poyraz Arie'ye sağlam bir yumruk indirdi. Arda daha fazla dayanamadı ve ağlayarak mekandan çıktı. Ben de peşinden koştum. Arda'yı yakalayıp sarıldım ve "özür dilerim" dedim. Ağlayarak "sen neden özür diliyorsun? Sen ne yaptın ki?" dedi. Endişeyle "ne bileyim. Belki yanlış anlarsın diye" dedim. Arda gözünden yavaş yavaş sakin şekilde damlalar salıyordu. Sakince "kanka neden ağlıyorsun? Sevgili değildiniz ki? Takıldınız sadece" dedim. Arda omuzlarını silkip "ne bileyim. Yine de hoş değil. Demiştim sana bağlanıyorum gittikçe diye" dedi. Onu teselli ederken Aslan mekana geldi ve bizi kapıda gördü. Merakla "Arda. Noldu? Neden ağlıyorsun?" dedi. Arda susunca "Arie biraz canını sıktı. Salağım bağlanmış hafiften çocuğa. Önemli değil ya" diyerek geçiştirdim. Ardından "sen neden erken geldin?" dedim. Elini belime koyup "yalan yok seni merak ettim. Belki şansım olur da bir etrafı kolaçan ederim diye" dedi. Gülümsedim ve "hadi gidelim mi?" dedim. Tam o sırada Poyraz mekandan çıktı ve "Arda iyi misin?" diye sordu. Arda "Daha iyiyim de hesabı ödemedik ya. Kaçar gibi" deyince Poyraz "ben hallettim onu. Hadi gidelim" dedi. İtiraz etsek de Poyraz kabul etmedi. En sonunda bana "ama sen istersen bir kahve ısmarlayabilirsin bir ara bana" deyince Aslan "kaşınma aq" diye kızdı. Poyraz "Aslan tanışmak şimdiye kaldı demek. Anladığım kadarıyla gergin ve sinirli birisin" dedi aşırı gülümseyerek ve elini uzattı. Aslan elini sıkmadan "aynen öyle. Senin gereksiz özgüven ve gülümsemene sinirlenecek kadar gergin biriyim. O yüzden kaşınma" deyince Poyraz bana dönüp "biraz hödük mü? Gerçekten emin misin Aslan'ı sevdiğine? Tarzın değil gibi" dedi. Aslan aniden Poyraz'a yumruk attı. Bağırarak "Aslan!" dedim. Aslan alev saçan gözlerimi görünce hata ettiğini anladı ve arabaya doğru gitti. Poyraz'a dönüp "kaşındın ama. Şuan derdimiz siz olmamalıydınız" deyip Arda ile arabaya doğru ilerlemeye başladım. Poyraz arkadan "Senin için dayak yemek sorun değil bana" dedi. Duymazdan gelip ilerledim.

Yol boyunca Arda sakin kalmaya çalışsa da sakin ve yavaş gözyaşları akıttı. Eve geldiğimizde Aslan kahve yapıp bize getirdi ve "e hadi anlatın bakalım. Ne yaptı Arie?" deyince Arda'ya göz işareti ile anlatmamasını söyledim. Ama Aslan bizi yakaldı ve elindeki kahveyi sehpaya bırakıp kuşkuyla "neler oluyor?" dedi gergince. Arda "kanka zaten öğrenecek. Ayrıca senin suçun yok ki?" deyince Aslan iyice gerildi ve irdeledi. En sonunda olayı hızlı özet Aslan'a anlattım. Aslan çenesini ve yumruğunu sıkarak tavana baktı biraz. Ardından "Onur seninle özel konuşalım mı biraz?" dedi. Hafif korkuyla "Aslan şimdi konuşmasak? Biraz sakinleş öyle" diye rica ettim. Aslan dişerini sıkarak "Terasta bekliyorum seni" dedi ve gitti. Arda elimi tutup "üstüne gitme. Sinirlendi. Haklı da. Poyraz'la eğlenmeye gittiğin akşam Arie seni öptü. Delirmesi normal. Alttan al. Huyuna git bir kere de" dedi. Kalkıp Aslan'ın yanına gittim.