san | wooyoung
lanet olsun, dudakları yumuşacık.
biz tutkuyla öpüşürken wooyoung parmaklarını saçlarımda gezdirdi. her şey biraz hızlı gelişmişti,
ikimizi de sert zemine düşürdüğü için şimdi yerde birbirimizin yüzlerini yiyor gibiydik.kıkırdayarak bulunduğumuz hale baktı. "özür dilerim." güldü ve öpücükten uzaklaştı. "bu kadar çaresiz olduğunu bilmiyordum" kaşlarımı kaldırarak baktım ona. göğsüme vurup yerden kalktı.
flashback
üçüncü kişi:
"memnuniyetle" san cüretkar gözlerle konuştu, iki de histerik bir şekilde gülmeye başlamadan önce uzun bir göz teması kurdular. ilk gülmeyi kesen san oldu, son derece ciddi bir yüz takınarak düz bir tonda konuştu, "ben ciddiyim." wooyoung da gülmeyi kesti ve aynı tonda konuştu karşısındakine bakarken, "ben de."
wooyoung'un aklında bir sürü düşünce dolanıyordu,
'onu öpmeli miyim?'
'bu çok gayce.'
'sadece siktir edip üstüne atlasam?'san iç geçirdi ve doğrulmaya başladı. muhtemelen masanın üzerinde duran telefonunu alacaktı ama wooyoung'un başka düşünceleri vardı, gideceğini sanmıştı.
zavallı çocuk panikledi, 'ayrılacak mı?-'
ve wooyoung yapmayı düşündüğü şeyi yaptı, siktir etti.
diğerinin yüzünü çabucak yakaladı ve dudaklarına kocaman bir öpücük kondurdu, "ne-" san sözüne devam edemeden wooyoung bu sefer daha güçlü bir şekilde dudaklarını tekrar birleştirdi.
o kadar güçlü ki ikisinin sert zemine düşmesine neden olmuştu, san düşüşün bütün acısını yakalarken inledi. wooyoung buna aldırmamıştı gerçi, kendini... çaresiz hissediyordu.
flashback sonu
wooyoung | san
en azından söyleyeyim ki, utanç içindeydim. san bana ayrılmayı düşünmediğini söylemişti, sadece birbirimizin numaralarını henüz almadığımız için telefonunu almaya gidecekti.
gülmeye devam ederken ona dik dik baktım, "yani demek istiyorsun ki-" parmaklarıyla tırnak işareti koydu, "siktir ettin?" kahkaha attı. o yatağa tekrar tekrar vurmaya devam edip tamamen acı çekmemin tadını çıkarırken iç çektim.
"gideceğini düşündüm."
"bu yüzden de beni yere düşene kadar öptün? birkaç gün önce bana tamamen karşı değil miydin?"
sinir bozucu şekilde haklı olan çocuğa gözlerimi devirdim, "çeneni kapatır mısın?"
kıkırdadı ve eşyalarını kaptı, "aslında benim şimdi gitmem gerekiyor, burada fazla kalırsam şüpheli olur." başımı salladım, "seni geçireyim öyleyse."
"ne kadar da iyisin."
aşağı inip ön kapıya ilerledik. ayakkabılarını giyinip doğruldu, bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırdı. "pazartesi görüşürüz." o kapıdan çıkarken tebessüm ettim hafifçe.
__
ön kapının açılma sesi annemle babamın eve geldiğini gösteriyordu. "wooyoung tatlım uyanık mısın?" annem kapımı çalarken sormuştu."evet."
cevabımı içeri girmek için bir onay olarak kabul etti, "merhaba tatlım, baban ve ben merak ediyoruz da kış tatilini kilise ile geçirmek senin için uygun mu?"
"basitçe kamp yapmak için kulübelere götürecekler."
iç çektim, hayır deme şansım var mıydı ki?
"tabi anne, sorun olmaz." gülümsedi ve yüzümü yumuşakça tuttu. "pekala, biraz uyu." ayrılmadan önce konuşmuştu.
tavsiyesine uyup uyumaya çalıştım ama olmuyordu, bugünlerde aklımı meşgul eden biri yüzünden.
bana nasıl dokunuyor? onun hakkında nasıl hissediyorum? elbette duygularım yoktu onun için.
aniden yatağın kenarında duran telefonum titredi, iti an çomağı hazırla.
bilinmeyen
uyanık mısın?
kimsin?
bilinmeyen
san, bebeğim
ah...
kişi adı san olarak değiştirildi
san
ne yapıyorsun?
hiçbir şey, neden✂️
san
neden makas-
şşşh
san
p-peki
neden... mesaj üzerinde kekeledin
san
neden olmasın
bunun BENİM
arsız bottom tavrım olması gerekmiyor musan
ne demek istediğini bilmiyorum 😌
... tabii iyi geceler
san
bekleeee
ne var 💆🏻♀️
san
sıkılıyorum
ve
san
küstah... bu halini sevdim
tamam bu sefer gerçekten gidiyorum 🧎♂️
san
senin gibi birinin emoji kullanmayı bildiğini düşünmezdim
bir dakika... BENİM GİBİ BİRİ?!?
san
bekle-
öncelikle-
san
wooyoung merhamet et-
uslu bir Hristiyan çocuk olduğum için üzgünüm
san
daha bu sabah tamamiyle dudaklarıma susamış olan çocuk diyor bunu
hoşçakal.
san
iyi geceler benim güzel veletim~
boğul.
san
senin boğulmanı tercih ederim.
zevkle.
san
ciddi misin? o zaman gel ve boğulabilirsin, şeyde, benim-
SENİ ENGELLEYECEĞİM CHOI SAN
san
tamam tamam iyi geceler
görüşürüz 💆🏻♀️
_
tanrım, bu çocukla başa çıkması çok zor.derin bir nefes alıp telefonumu bıraktım ve nihayet uyumaya hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take me to church [w.s] / türkçe çeviri.
Historia Cortawooyoung asil ve zarifti, san'ın ise canı sıkılıyordu. ve ikisi kilisede karşılaştılar.