30. Bölüm:
Hamza duydukları kendisine yeterken Devin'in kolundan tuttuğu gibi kendi odalarına çıkarmış, içeriye geçmişlerdi. "Ne yaptığını sanıyorsun Devin? Merdivenlerden itmek de ne demek!?"
"Özür dilerim."
"Benden mi özür diliyorsun?"
"Hamza gerçekten aniden gelişti isteyerek yapar mıyım?"
Hamza karşısındaki kadının bir çocuk değil de karısı olduğunu hatırlayınca, elleriyle yüzünü sıvazladı. "Çıkma odadan sakın ben gelene kadar. Bende amcamı alıp peşlerinden hastaneye gidicem."
Devin ofladı ve yatağına geçip oturdu. Şaka gibiydi olanlar. Ama asıl takıldığı nokta o halanın bildiği şeydi. Annesinin öz olmadığını bilen tek kişi Karandı. Sadece ona söylemişti. Hamza'nında bunu bildiğini biliyordu ve o da çok önemli değildi. Ama Halime denen kadın nasıl bilebilirdi?
...
Mehin Elif'in yaptığı şeyden sonra neden böyle bir şey yaptığını sormuş, Elif ise o şekilde gördüğünü söylemişti. Aradan bir kaç saat geçmiş Mehin de odasından inmezken suçlu hissediyordu. Ne olursa olsun kendinden yaşça büyük bir kadındı ama haddini aşmıştı.
Mert ve Günel ise olanları öğrendiklerinde salonda oturmuş haber bekliyorlardı. Hava yavaştan kararmaya başladığında ise araba seslerinden geldikleri anlaşıldı. Ama gelenler arasında Mehmet Ağa, Dilber Hanım ve Halime yoktu.
"Karan, nasıl durumu halanın?"
"Bacağında çatlak varmış. Fazla bir şeyi yok."
Yusuf olayı tam olarak anlatmamış ayağı kayıp kendisinin düştüğünü söylemişti.
"Geçmiş olsun, neredeler gelicekler mi?"
"Hayır babamlar halamı Diyarbakır'a götürecekler. Bizde yarın konağa döneceğiz artık." Mert hem Hamza'yla hem Karan'la tokalaştıktan sonra tekrar yerine oturmuştu.
"Mehin ve Devin neredeler?"
Hamza da Karan da birbirlerine baktılar. Halletmeleri gereken bir mevzu vardı. Halası beddua etmek dışında başka hiç bir şey anlatmamıştı ve Mehmet Ağa da olayın aslını bilmediği için iki geline de öfkeliydi.
"Yukarda olmaları lazım. Ben gidip Devin'e haber vereyim geldiğinizi." Hamza yukarı çıkarken Günel Karan'a baktı.
"Karan abi sende Mehin'i çağırsana."
...
Mehin geldiklerini camdan görmesiyle odasından çıkmış Hamza'nın Devin'in olduğu odaya gitmesiyle ona seslenmişti. "Hamza abi!"
Hamza arkasını döndüğünde gözleri kısıldı. "Bir şey söylemem lazım."
"Dinliyorum."
"Elif yanlış gördü. Ben o an düşünmeden öfkelenip ittim. Yapmamam gerekiyordu ama haksız olduğunu biliyorum. Halanız beni kolumdan çekerek peşinden sürüklediği için o an kendimden uzaklaştırmak için yaptım."
"Mehin!" Arkasından kocasının sesini duymasıyla dolu gözlerini sildi. "Olayı bana doğru düzgün anlatır mısın?" Hamza da pür dikkat Mehin'e odaklanmıştı ki önünde bulundukları odadan Devin çıktı.
"Öncelikle ben kahvaltı yapacaktım. Devin de bana ilaç veriyordu o sıra ve halanız geldi."
"Ne ilacı?"
"Ateşi vardı." Devin drekt konuya daldığında Karan çatık kaşlarıyla elinin tersini Mehin'in alnına götürdü. Üzerinde bir halsizlik olduğunu görüyordu ama bunu gece ki olanlara yormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
RomanceKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...