24. Bölüm:
Mehin hızlı adımlarla İbrahim'in yanından geçip gidecekken bileğinden tutulmasıyla gidemedi.
"Arabaya biner misin Mehin? Zorluk çıksın istemiyorum."
"Bırakır mısın?" Nezaketinden ödün vermeden yüzüne bile bakmadan kolunu çekmeye çalışmıştı.
"Sadece konuşmak istiyorum."
"Kolumu bırak önce."
İbrahim sevdiği kızı daha fazla ürkütmek istemezken, kolunu bırakmak zorunda kaldı. Bu ona karşı olan ilk temasıydı üstelik. Mehin ise bundan aşırı rahatsız olmuş ve kolunu gidip kaynar suyla yıkamak istemişti.
"Lütfen bana bir fırsat ver."
"Ne fırsatından bahsediyorsun sen?"
"Seninle konuşmam gerekiyor."
Mehin kendisine yakın olan adam karşısında bir kaç adım geriledi. Üstelik bu adamın ona senelerdir süren aşkından haberdar değildi.
"Ben konuşmak istemiyorum."
"Mehin, beni yapmak istemeyeceğim şeylere maruz bırakma. Lütfen..."
"Ne saçmalıyorsun!? Senin benimle ne gibi bir ilgin olabilir ki? Kardeşin konakta, kardeşine bunu yapanlarda ben değilim. Git onlarla konuş."
İbrahim söylemek istediği şeylere nasıl bir giriş yapacağını bilmediğinden aklına ilk geleni söyledi.
"Ben zaten Devin için konuşmak istiyorum."
"O zaman ara kardeşini, konuş."
"Telefonumu açmıyor."
Mehin dalga geçercesine güldü. Zaten agresifti. Bütün öfkesini bu adama kusabilirdi.
"Bende olsam, açmazdım. Hangi yüzle konuşmak istiyor olabilirsin ki. Sanki o gün avluda kardeşini öylece bırakıp giden sen değildin."
"Ben o an mecburdum. Babam Devin'i eve almazdı artık."
Mehin ağzı açık kalmış, karşısında ki adamın yüzsüzlüğüne içinden geçen bütün hakaretleri sıralamak isterken, kendini zorlukla tutmuştu.
"Sen nasıl bir adamsın!? Kardeşini suçsuz yere, düşmanlarının eline atacak kadar mı karaktersizsin? Hatta babasının olmayan insanlığı ve beceremediği babalığıyla kurduğu iki sözüne uymak zorunda kalacak kadar aciz bir herif.!? Niye soruyorum ki, kesinlikle öylesin."
İbrahim her şeyi berbat etmesiyle, işin içinden nasıl çıkacağını bilemezken Mehin'den yediği hakaretlerin her biri çok koymuştu.
"Ben Devin'i bırakmam burda. Bu yüzden geldim zaten. Onu da alıp buralardan gitmeyi düşünüyorum."
"Ne güzel. İsabet olur. Ama geç kaldın!"
Biliyordu.
"Senin için de mi geç kaldım?"
Mehin kendisine yaklaşan adamla geri geri giderken başını iki yana salladı.
"Ne saçmalıyorsun!"
"Kardeşin de söyledi Mehin. Duydum. Mutlu değilsin bu evde ve lütfen gel benimle. Seviyorum seni! O kadar seviyorum ki, o herifin sana dokunmuş olmasını bile görmezden gelebilirim."
"Yaklaşma bana ve derhal git! Yok öyle bir şey."
"Beraber gidebiliriz. İnan asla üzmem seni. Bir dediğini iki etmem. Ne istersen o olur. Seni de Devin'i de alıp gideyim. Gerçekten mutlu edicem sizi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
RomanceKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...
