31.Bölüm:
6 ay önce
Devin vücudundaki morlukları kapatıp, bütün gece uyuyamamaktan şişen gözlerini de güneş gözlüğüyle örtmeyi tercih etti. Babası kendisini neden kabul etmiyordu anlamıyordu. Her Ağanın evladı değerli olurken o bir amele gibi evde çalıştırılıyor, eziyet görüyordu.
Evin ihtiyaçlarını almak için çarşıya gitmiş dönüş yolunda o kadar bitkin düşmüştü ki, kestirmeden gideyim diye ara yolları tercih etti. Bu sırada yıllarca İbrahim'in arkadaşı olan Çetin, Devin'den yüz bulamadığı için onu kendisine mecbur bırakmak istedi. Onu kaldırımın kenarında durmuş dinlenirken görünce eve bırakmayı teklif etti. Devin kabul etmeyince arabayı önüne kırdı ve o korkunç itici bakışlarına maruz kalmamayı düşündü Devin. Zaten az kalmıştı iki dakika sonra görmeyecekti. Laf uzamasın diye arabaya bindi.
"Her geçen gün daha güzel oluyorsun."
"Bana böyle şeyler söyleme."
"Devin ben sensiz yapamıyorum. Sana aşığım, her gece hayalini kuruyorum."
Çetin arabayı konağa değil, yolun devamındaki ıssız sokaklara sürüyordu. Devin arabadan inmek istesede, araba o kadar hızlı gidiyordu ki, kapıyı açıp atlamayı düşünsede cesaret edemedi.
Bu sırada Karan telefonu bluetoothla arabasına bağlamış telefon da Hamza'yla konuşuyordu. Hali hal değildi. Ailesinin ölümü atlatamamış intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu. Işıklarda durduğunda tali yola giren bir araç gördü, içinde Devin denen kız vardı. Yanındaki adamla ne işi vardı orda ve neden Devin bağırıyordu?
"Hamza Devin'i gördüm az önce. Yanında bir adam vardı, gittikleri yol normal değil."
"Peşlerine takıl."
Karan Devin'in ailesinde istenmeyen kız olduğunu biliyordu çünkü onu çok yakından izliyordu. Sadece Devin'i değil ailedeki herkesi... Hızla peşlerine takılıp önündeki araca çok yakın gitmemeye çalıştı. Araba dahada hızlanmış ağaçlık bir bölgeye girmişti. O sırada Devin arabada hüngür hüngür ağladı. Çetin aylardır peşinden koşup yüz bulamadığı için hırsına kapılmıştı ama artık elde etmeliydi.
Saat geç olmuş hava kararmıştı. Karan arabanın izini kaybettiği için yolu karıştırdı ama pes etmeden aramaya devam etti.
"Bırak beni! Babam abim beni öldürür bak nolur dokunma bana!"
Çetin Devin'in üstündeki kıyafetleri yırtmış ona dokunmaya çalışırken Devin ondan kaçıp eline gelen her şeyi ona fırlatıyordu. Ağlamaktan gözünün önünü göremeyince ayağı kaydı ve düşmesiyle kafasını vurup bilincini kaybetti. Karan ise o dakikalarda, önce arabayı fark etmiş sonra kendi arabasını çalılıkların arkasına koyarak ışıkları yanan kulübeye yaklaşmıştı. Duyduğu sesle aklına gelen şeylerin şüphesine düşerek koşmaya başladı. O adam Devin'e mi dokunuyordu?
Açık olan kapıdan içeriye daldığı gibi kızın üstündeki adamı yakasından çekip yere attı ve o an kafası kanlar içinde yerde çıplak şekilde yatan Devin'i gördü. O kadar öfkeli ve sinirliydi ki. Ne olursa olsun intikamı ailesinden alacaktı bu masum kızdan değildi.
"Senin a*ına koyarım *ç!"
O öfkeyle ne yaptığını bilemeden art arda bilmediği adama vurmaya başladı. Onun bir hamle yapmasına izin vermeden art arda vuruyordu. Bütün yüzünü dağıtma pahasına geçirdi. Altında direnen adam kendini artık bıraktığında kalkıp koltuğun üstünde gördüğü battaniyeyi kızın üstüne attı ve sardı. Gördüğü kıyafetleri de kızın üstüne koyup kızı kucakladığı gibi kulübeden çıktı. Çetin ise ne olduğunu anlayamadan yerinde doğruldu ve küfürler savurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
RomanceKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...
