19.Bölüm:
Mehin uyandığında, terlediğini fark edip ilk olarak örtüyü üzerinden çekerken. Sonrasında da arasında olduğu kollara baktı. Baya erken kalkmıştı ama sofra kurması gerektiği içindi. Başını kaldırdığında ise Karan'ın yüzünü incelemeye koyuldu. Hatta sakallarına hafif bir şekilde dokunup, parmağını burnunda gezdirmişti. Yüz hatları oldukça keskin ve harikaydı ama buna şu ana kadar bu kadar dikkat etmemişti.
Karan kaşınan burnuyla eli yüzüne giderken, Mehin de bunu fırsat verip yatakta yastığa sıkışan saçlarını çekip kalktı. Bu sırada Karan da yüz üstü dönerek yatmayı tercih etmişti.
"Rahat edebildiniz mi gece?"
Meryem Hanım kızına mutfakta yardım ederken, bir yandan da ağzından laf almak istiyordu. Koskoca ağa evine kız vermişti ama bir gram laf anlattığı yoktu Mehin'in.
"Ettik anne."
"Sana o kadar bizim odayı hazırlayayım dedim. Ayıp oldu Karan'a da."
Mehin omuz silkti.
"Biz gayet iyiydik. Ayrıca umarım Yiğit bu sabah da bir saygısızlık yapmaz çünkü dün Karan iyi sabretti."
"Merak etme ben de konuştum dün. Bir daha yapamaz."
"Umarım."
"Eee konakta ne var ne yok?"
Mehin annesinin amacını anlayıp güldü ve arkasına döndü.
"Hiç dedikodu da yok ki anlatayım. Her günümüz aynı. Geçen bi çiftliğe gittik, o var. Onun dışında kendi odamız için kızlarla alışverişe çıktık. Baştan aşağı benim zevkime göre döşendi. Bunlar dışında pek de bir şey yok. Arada misafirler uğrayıp gidiyorlar."
"Kocanla hiç vakit geçirmiyor musun?"
"Karan'ın vakti olmuyor ki genelde. Hep sabah gidip akşam geliyor."
Mehin bunu dert etmeden söylese de, Meryem hanım yine de kızına üzülmüştü. Keyfi yerinde gibi dursa da, bazı şeyler yerinde gitmiyordu.
"Ben Yiğit ve Karan'ı uyandırayım."
Mehin ilk olarak kendi odasına girdiğinde, hâlâ aynı şekilde uyuyan Karan'ı görürken usulca seslendi.
"Karan." Uyandırmak amaçlı ismini rahatlıkla telafuz edebilirken, Karan'ın duymadığını düşünerek yatağa yaklaştı.
"Kalk hadi sofrayı kurduk."
"Karan..."
"Ağam hadi."
Mehin seslenmeleri boşa çıkarken, bu sefer yatağa oturup koluna dokundu hafifçe, yine etki etmezken ise burnuna dokunup huylandırmak istedi fakat bileğinden tutulduğunda sanki suç üstü yakalanmış gibi olmuştu.
"Burnumla alıp veremediğin ne?"
"Ha?"
Karan uykulu gözlerini ışığa alıştırmak için hafifçe aralarken Mehin'e baktı ve konu değiştirdi.
"Saat kaç?"
"Dokuza geliyor."
İkisi de bir süre göz göze geldiğinde, Karan gözlerini ovuşturup Mehin'in bileğini tuttuğunu hatırladı ve yatakta doğrularak bırakmıştı.
"Bugün şirkete gitmem gerekiyor. O yüzden hemen çıksak iyi olur."
"Ama sofrayı kurmuştuk. Ayıp olur."
"Tamam o zaman hızlıca yiyip çıkalım."
Mehin başını sallayarak onaylarken elini Karan'ın göğüsüne koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
RomanceKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...
