33.Bölüm:
Mustafa peşinde olduğu arabayı takip ederken, araba da Fatma da olduğu için riskli hareket edememiş ve ara sokaklarda hızla kaybolan aracı kaybetmişti. Diğer adamlara haber saldı ve Fatma'yı konağa bırakmak için geldiğinde karşısında gördüğü Karan'dan öyle bir yumruk yemişti ki, gözleri kararmış sırtını arabaya vurmuştu.
"Kardeşimi emanet ediyoruz lan sana, SEN NERDEDİYDİN ONU ALIRLARKEN!?"
"Abi o elinden geleni yaptı." Fatma göz yaşları arasında Mustafa'yı savundu. Yarım saattir sokaklarda dolanıyor arabayı arıyorlardı. Şimdi de hala adamlar arabanın izini sürüyordu.
Dilber Hanım olanları duymasıyla fenalık geçirmiş bayılmıştı. Karan, Hamza, Murat ve Yusuf da yollardaydı aradan bir saat geçti, geçmedi Mehmet Ağa Devin'in babasının Ferat Ağa'nın konağını basmıştı.
"ÇIK DIŞARI FERAT! Çık! Konağını başına yıkıcam namussuz herif!"
Ferat çıktığında nolduğundan habersizdi. Ama oğlunu dolduran ve fikri veren Belizar balkondan olacakları izliyordu. Elindeki hizmetçisi gittiyse, yerini bu kızla dolduracaktı. Kısasa kısastı.
"Ne diyorsun Mehmet! Asıl namussuz olan sizsiniz bir de kalkıp karşıma mı çıkıyorsun. Bir can daha mı alalım istiyorsun!?"
Mehmet Ağa'nın silahını çekmesiyle avludaki her adamın silahı çekilmişti. Hamza ve Karan da geldiklerinde Murat da yanlarındaydı.
Karan öyle öfkeliydi ki mevzuya kardeşinin karıştırılmasından babasını hiçe sayıp çıkardığı silahını önce havaya üç el sıkmış, sonrasında konağın camlarını kurşunlamıştı. Bu sırada Belizar çığlık atarak saklanmıştı. Ferat ise öfkesinden silahını Karan'a çekmiş bütün silahlar da Ferat'a doğrultulmuştu.
"Soyunuzu kuruturum lan sizin! Kardeşimi hemen getireceksiniz! O PİÇ OĞLUNU ÇARŞININ ORTASINDA SOYAR İŞLENCEYLE CANINI ALIRIM DUYDUN MU!?"
"KİMİN CANINI ALIYORSUN LAN SEN!? Sizin gibi korkaklar yapamayacakları lafları söylemeyi huy edinmiş. Bir can alınacaksa onu biz yaparız. Şimdi niye geldiniz adam gibi söyleyin."
"Oğlun, kızımı herkes içinde kaçırmış. Eğer saçının teline dokunsun, seni de oğlunu da yaşatmam. Hemen ulaş getirsinler."
Olanları yeni öğrenen Ferat oğluna sinirlense de taviz vermedi.
"Siz nasıl ki benim kızımı kirlettiniz kısasa kısas Mehmet Ağa!" Bu söylediği Karan'ı ve Mert'i harekete geçirdi. Her ikisi de Ferat'a karşı üstüne atlamış onu öldüresiye döverken Belizar çığlıklarla koşup kocasına yardıma gelmişti. Mehmet Ağa ise yanındaki adamlara emir vermiş adamlar konağın içine girip her yeri dağıtmışlardı. Çıkmadan ise konağa karşı olan kurşunlar devam etmiş. Karan istediği sandalye getirilince Belizar ve Ferat'ı bağlamıştı.
Bu sırada olanlar her yere duyuldu. Ferat Ağa'nın sevenleri de konağın kapısını yumrukluyordu. Yardıma gelmişlerdi ama konaktan içeriye giremiyorlardı. Avluda bir hesaplaşma dönecekti.
"Berdel olacak Mehmet." Diyip ağzındaki kanı tükürdü Ferat.
Mehmet Ağa bu lafın üstüne adamın suratına bir kez daha vurdu.
"Öyle bir şey olmayacak! Arayacaksın oğlunu kızı getirecek!"
Bu sırada aşiret liderlerinin başını çeken Hozan Ağa kapıya gelmişti ve onun sesiyle konağa almışlardı. Aşiret büyüklerinin vereceği bir kararla sonuçlanacaktı çünkü durum epey bir ciddiydi.
"Mehmet durun artık. Böyle çözülecek bir şey değil bu."
"Kızımı getirene kadar durmam Hozan. Kızımı sağ salim getirecekler bana!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
RomanceKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...