14. Bölüm:
Karan göğsüne yaslı olan kızın saçlarını okşarken, bir eliyle de boşta kalan ellerini avcuna almıştı.
"Bir yerin acıyor mu?"
Mehin azda olsa sakinleşmesiyle, her şeyi yeni yeni farkına varırken kafasını iki yana sallamış ve sessizliğini korumuştu. Olayın şokundan, kocasının kendisine nasıl da korumacı davrandığını farkında bile değildi.
Arabaya çiftliğe vardıklarında, Dilber Hanım direk arabaya koşarken korkuyla bir haber bekliyordu. İkisinin de sağlıklı olduğunu umuyordu ve oğlunun aşağıya indiği anda içine bir rahatlama düşerken, sonrasında gelinine de bakmıştı.
"İyisiniz dimi? Bir şey oldu mu?"
Karan, ilk olarak Mehin'e elini uzatıp inmesine yardımcı olurken, annesine de cevap vermişti.
"Mehin iyiyse bir sorun yok."
Mehin kocasının elini yüzünü ekşiterek tutarken, önüne gelen saçlarını da çekerek arabadan indi. Birlikte içeri girdiklerinde ise, kızlarda korkuyla bir haber bekliyorlardı ama toz toprak içinde içeri giren abi ve yengeleriyle bir şey soramamışlardı.
"Zehre abla sen yukarı yiyecek bir şeyler getirirsin."
"Tamam oğlum."
Karan, Mehin'i direk odalarına götürdüğün de yatağa oturturken, kendisi de karısının karşısında diz çöktü. Çünkü yaşadıkları an hiç de kolay değildi ve Mehin hâlâ titriyordu. Üstelik konuşmadığı için, Karan derdini de anlayamıyordu ki.
"Mehin..."
Saçlarına uzanıp iki taraftan da omuzlarının arkasına atarken, bir eliyle çenesinden tutup kaldırdı. Bir kez de kendisi istemeden şu kız gözlerine baksa ne olurdu ki?
"Konuşur musun? Hadi bir şeyler de."
Mehin ne demesi gerektiğini bilmeden öylece bakarken, ruh gibi bir görünümü olduğunu da biliyordu. Bir süre ikisi göz göze öylece bakarken, Mehin sadece karşısında ki adamın gözlerine bakmış, Karan ise karısının yüzünde ağlamaktan kızarmış her noktayı ezberlemişti. Karan böyle devam etmeyeceğini anladığında ellerini Mehin'in boynuna getirip gerdanına kadar getirdi. Elbisenin yakasının el verdiği kadarıyla, cildini kontrol ederken, bir yerine bir şey olmuş mu diye kendisi bakıyordu.
Mehin ise başta amacını anlamayıp tuhaf hissederken, sonrasında bileklerine inen ellerle bakışlarını kaçırdı.
"Kaldır kollarını."
Mehin duyduğu emirle anında kalp atışı değişirken kafasını iki yana sallayıp kollarını çekmişti.
"İyiyim ben."
Sesi kısık ve titrer bir şekilde çıkarken, Karan dinlemedi.
"Kaldır dedim!"
Mehin dolu gözleriyle, aldığı emire yenik düşmüş ve gözlerindeki kesinlikle kaldırmak zorunda kalmıştı. Bu sırada Karan da kazağı çıkartıp, Mehin'in siyah atletiyle kalmasını sağladı.
"Pantolonu çıkar."
Mehin tam itiraz etmek için dudaklarını açacakken, Karan ayağa kalkıp konuşmasına izin vermedi.
"İkinciyi tekrarlamayacağım."
Arkasını dönüp dolaptan Mehin'in pijamalarının altından birini çıkartıp, yatağın üstüne bıraktı ve banyoya ilerleyip sıcak suyu açtı.
Bu sırada, Mehin anlam veremese bile dediğini yapmış, kocası banyodayken hemen altındakini değiştirerek tozlu pantolonunu bir köşeye bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHİN | ᏖÖᏒᏋ
Roman d'amourKaran Ağa bir kan davası yüzünden, sevebileceğine emin olduğu kızı alamazken, evlendiği kızı hiçe saymış sonunda pişman olmaya mahkum kalmıştı ... Ne diye başkasına aşık bir adama gelin olmaya razı kalırdım ki? "Size and olsun o zaman, ben bu kadına...