DÜŞMAN AŞIKLAR

KAMP -4-

    Oyun bitmiş ve biz çadırlarımızda çok yorgun bir şekilde uzanıyorduk. Yani en azından ben ve Cenk. Yorganın altına girip uyuyacakken "Tuğba ?" diyen Cenk e döndüm. Yine.

***

    Oflayıp zaten bana bakan Cenk e döndüm. Ne var dercesine bakan gözlerim onun "sana birşey söyleyeceğim. Ama kızmayacaksın.." demesine neden oldu. "Söz veremem , diyeceğin şeye bağlı" dedim bende kuşku ile. Sırıtıp cool bir şekilde iki elini ensesine koyarak arkasına yaslandı. "Söylemezsem içimde kalır. Bence bir daha o geceliği giyme"

"Neden giymeyecekmişim ?"

"Saklanbaç oynarken hani ikimiz kayalık ve iki çimenin falan olduğu bir yere gitmiştik. İşte orda önümdeyken eğildiğin için ikizlerinin kıyafetini görmüş olabilirim"

"Ne !?"

  Dediğimde gülmeye başladı yüzsüzce. Bu çocuk ne ara sapıklaştı ya.

"Cenk gülme !" dedim bozulup. Sinirimi bozuyordu. Suç bendeydi , dikkatli olmalıydım ama bilmiyordum ki. Kahkahasını durdurduğunda ifadesizce ona baktığımı gördü ve ifadesi ciddileşti. Bedeninin biraz aşağıya bakınca onun siyah boxerının aşağı kaydığını gördüm.

"Sen bana laf etmeden önce bir kendine bak. Boxer in ben burdayım dercesine gözüküyor" dediğimde gözleri büyüdü ve aniden aşağı baktı. Oda durumu farkedince aniden donunu topladı. Bu sefer kahkaha sırası bana geçmişti ve ben bunu doyasıya kullanacaktım. Kahakahalarla ona gülerken sinirli bakma sırasıda ona geçmişti.

"Tuğba gülme !" dedi oda bozulup. İnadına daha fazla gülerken oda beni izledi. En sonunda kahakahamı durdurup yorganın içine girdim. Oda yorganın içine girincr uzun bir sessizlik yaşandı ortamda. Sessizliği bozan Cenk oldu.

"Mor seni açmış yanlız" dediğinde

"Cenk !!" dedim ona götümü dönerek.

"Tamam tamam , iyi geceler. Rüyanda beni gör"

"aman kalsın. Kabus görmeyi istemem"

"bence kabus olmaz o"

"Ne olursa olsun , zıbar yat" dediğimde sustu. Bende rahat rahat yanımda erkeksi bir koku ile uykuya daldım..

****
  
    Sabah uyandığımda yanımda kimse yoktu. Bozuntuya vermeyip kalktım ve üzerimi değiştirdim. Çadırdan çıkıp meydan gibi olan alana gittim. Kızlar oradaydı. Yanlarına gittiğimde ilk Efsa "Günaydın" dedi. Sonra Busr ile Ezgi aynı anda "Günaydın" dedi. Hepsine hitaben bende "Günaydın" dedim ve tepsi alıp masaya geri döndüm. Yemek yerken masaya Uygar , Mert ve Furkan da gelmişti. Cenk i ortalıklarda göremeyince erkeklere dönüp "Cenk nerde , sabah ta çadırda yoktu" dedim. Ağızlerında yemek oldukları için kafa sallayıp bilmedikleri i belirttiler Mert ve Furkan. Uygar a döndüm bu sefer. "Sen kesin biliyorsundur. Nerde ?" dediğimde. "Yani sabah gördüm onu , konuştuk falan. Sonra Belma geldi yanımıza. Cenk in eskilerinden ama takıntılı ona bu aralar. Konuşmak istedi. Cenk te tamam deyip gitti onunla. Hayla onunla mı bilmiyorum ama" dakika dedi tek nefeste. Kafa salladım anladığımı belli edercesine. "Belma dediğin hani şu sarışın kız değil mi ?" dedi yanımdaki Efsa. Uygar kafa salladı. "Hass- , ıhım. Duymadınız.. Neyse , bu sabah yanındakilere 'bugün benim günüm' falan diyordu. Bir şey yapmış olmasın ?" dedi iki kaşını kaldırıp. Dün akşam iş birliği yaparken Efsa ile iyi anlaşmıştık. Arada konuşuruz diye düşünüyordum. "Yürüyün arıyalım şunu" dedim kalkıp. Diğerleride kalkınca görev dağılımı yaptık ve aramaya koyulduk. Kampın izini kaybetmemeye çalışıyordum. Te anasının gözüne kadar gidip bakmıştım ama yoktu. Arkamı döndüğümde kaybolduğumu fark ettim. Gözlerim büyüdü ve azımdan sessizce küfür mırıldandım. İlerde bir ses duyunca belki Cenk tir diye o tarafa doğru yürümeye başladım. O belki yolu biliyordur. O tarafa biraz daha yürüyünce değişik bir ses duydum. "Tövbe lan , ayılar mı çiftleşiyor acaba ?" diyip duraksadım. Sonra kız sesi duyunca ayılar olmadığonı anladım ve yürümeye devam ettim. Yani bizim okuldan birileri şeysi şaapıyorsalar bile çaktırmadan geri dönerim. Baya ilerledinten sonra çalılıkların sonrasında bir erkek sesi duydum. Belli ki çalılığın ardında karpuz kesiliyordu. İlerledim ve bakmaya çalıştım. İki kişi görüş alanıma girdiğinde kızın çocuğu ağaca yaslamış , ölüyor olduğunu gördüm. Kızın üzerindeki şeyleri görünce "tövbe bismillah , abim beni bu biyda şort giydiğimi görse keser di ulan. Hiç mi terbiye yok bunda. Gelmiş çocuğu azdırmak için birde göğüsü belli eden t shirt giymiş. Cık cık cık cık" dedim fısıldayarak. Hayır yani , başarmışta. Ulaşmış amacına. Çocuğun elleri fırıl fırıl keşfediyor vücudunu. O değilde , çocuk bana tanıdık gelmişti baya. Kız ondan ayrıldığında bu sefer yer değiştirdiler ve ben çocuğu gördüğümde buz kesildim. Elim ayağım birbirine dolandı. Burnum sızladı nedensizce. "Allah seni kahretsin , Cenk" dedim titrek sesimle.

"Allah seni kahretsin !!" dedim fısıltı ve ardından sol gözümden akan bir damla yaş eşliğinde...

               *BÖLÜM SONU*

Not : Bölüm düzenlenmiş ve güzelleşmiştir..