BEYİN TÜMÖRÜ

113 9 0
                                    


"Allah seni kahretsin !!" dedim fısıltı ve ardından sol gözümden akan bir damla yaş eşliğinde...

*****

Sessizce burnumu çektim kendime gelmek için. Nefes aldım sonra. Kendime geldiğimde tekrar onlara odaklandım. Cenk in elleri çoktan kızın t shirt ünün içine girmişti bile. Bir sonraki aşamaları baya iğrenç olacaktı belliki. Kamp alanının yeri artık umrumda bile değildi. Buradan uzaklaşsam bana yeterdi. Belki bu yaşantıları tekrar gözden geçirirdim uzaklaşınca. Belki neden bu görüntüyü görünce yıkıldığımı düşünürdüm.

Yavaşça geri geri gitmeye başladım uzaklaşmak için. Cidden , en çok buna ihityacım vardı zaten. Yavaşça uzaklaşırken sesleri boğuk boğuk sızıyordu kulaklarıma. Sanki kulaklarımdan da kalbime süzülüyordu sesler. Çok koyuyordu be , çok koyuyordu insana. O kadar yaşanmışlık varken -bir hafta içinde-.

Uzaklaşıyordum uzaklaşmasına , uzaklaşıyordum da. Bir dala basıp ses çıkarmasaydım , uzaklaşıyordum. Hayla onları uzaktan da olsa görebildiğim için Cenk in aniden dönüp "Kim var orda" demesini de görmüştüm. Beni görmesin diye ağacın arkasına geçip ordan bakmaya başladım. İki üç adım bana doğru ilerlerken "ne oldu" dedi kız. "Bir çatırdı duydum sanki" dakika dedi Cenk kafasını sağa şola çevirip etrafa bakarken. "Ben duymadım , kedidir o" dedi kız. Maldı sanırım. Cenk benim düşüncelerimi daha nazik bir sekilde dile getirince , onunda aslında böyle düşündüğünü anladım. "Ormanda ? Kedi ? Ormanda ? Tekrar bir kafanı kurcalasana. Belki mantık falan bulursun ha ?" dedi onu küçümsercesine. Hayır yani , madem kötü davranacaksın , neden öpüşüyorsun kızla ? Ben olmasan becerecektin kızı. Hay SubanAllah ya.

Bunlar tartışmaya girince , banada kaçmak için gün doğdu tabi. Etrafa bakınınca kamp alanını göremediğimden ağaca tırmanmaya karar verdim. Son kez onlara bakıp bir ağaç seçtim kendime. Gözüme kestirdiğimde ona doğru koştum ve alttaki olan oyuğa basıp yukarı fırlattım kendimi. Bir dala tutunup yukarı çektim kendimi. İnsan küçükken böyle şeylere alışınca huyundan vazgeçemiyor. Çıkarken de ses çıkarmış olacağım ki Cenk yine döndü bu tarafa. Birini arayışını zevk ile izleyebilirdim artık. Görmesi imkansızdı çünkü. "Bak , tekrar geldi ses" dedi kıza dönüp.

"Boşversene , kim gördüyse gördü"

"Nasıl kim gördüyse gördü ? Gurur yok mu sende kızım"

"Imm , bir düşüneyim. Seninle iken gururdan eser kalmıyor bende. Feleğimi şaşırtıyorsun"

"Feleğinini sikeyim !! Kızım yeter dolanma dibimde. Yaptık bir yanlış. Az evel ki olayı da unut. Olmadı öyle birşey"

"Ne diyorsun sen ya ?! Ne unutması. Ben senin peşinden kaç aydır koşuyorum bilmiyormusun ? Sırf barışalım diye atmadığım takla kalmadı. Burda olanlardan daha ileri şeyler oldu. Onları zamanında saklamadın. Şimdi ne değişti ?! O yanındaki sümsük kız mı ?!"

"Seni ilgilendirmez !"

"Dur neydi adı ? Tuğçe ? Yok hayır. Tuyem ?"

"Bu. Seni. İlgilendirmez !"

"Aaa , Tuğba idi ismi. Yeni gelen şıllık. Ne oldu ? Değişti suradın , bir yollu için değer mi bunlar ? Gel eskisi gibi olalım. Seni memnun eden bir benim"

"Belma , sınırlarını aşıyorsun. Laflarına dikkat et" dedi Cenk sinirden kızararak. Aynı durum benim içinde geçerli idi. Beni yakalamayacaklarını bilsem , kızın ağzını burnunu kırardım.

"O kız orospu. O ros pu !!" yandın sen puşt evladı. Ağaçtan aşağı atladım ve bir dev edası ile onlara doğru yürüdüm. Kız ve Cenk beni görünce şok oldular ama uzun sürmedi.

DÜŞMAN AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin