SAPLAR GÜNÜ

89 2 2
                                    

MULTİMEDYA : Zeynep NAVRUZ MULTİMEDYA : Rihanna - Bitch Better How My Many

Baya uzun bir bölüm oldu bu. İki bölüm uzunluğunda neredeyse. Ne zamandır iyi bir bölüm yazamadığım için telafi olsun dedim iki gün ardı ardına yayınlayarak. Umarım beğenrsiniz. Yazdığım gibi yayınladım. Yazım yanlışlarını lütfenazur görün. Daha zamanlı yazacağım artıkın bölümler. Bu bölümü hem uzun olduğu için , hemde içeriğinini ve olaylarından dolayı çok çok sevdim. Bu kadar uzun bölüm yazdığım içkn kendimle gurur duyuyorum. Sevgililer günü temalı bölüm. Tabi bizimkilerin yaşayacağı ve bizimkile layık olduğu gibi. İyi okumalar düşanistler... Sizi seviyorum bu arada...

*******

*1,5 Ay geçer... '12 Şubat 2016'

Günlerden Cuma ve biz şuan Din dersindeyiz. Muhammed hoca bize Hz. Muhammed ' in ne kadar güvenilir bir insan olduğunu anlatıyordu. "Gençler , Peygamberimiz o kadar güvenilir bir insan mış ki , Mekke liler o daha peygamber olmadan önce ona 'Muhammedü'l - Emin' yani 'güvenilir Muhammed' unvanını vermiştir. Bunu zaten biliyoruz" dedi sıraların arasında gezerken , devam etti anlatmaya. En azından Veysel izin versedi devam edecekti. "Hocam birşey sorcam" dedi her zamanki klasiği bize yaşatırken. Veysel bizim sınıfın laf sokamayan , daha çok laf yiyen ve çok soru soran çocuğuydu. Veysel in sesini çıkarması üzerine Merve gözlerini devirdi. Bende başımı onaylamazca iki yana salladım "Salak bu çocuk" diyerek. "Sor bakalım" diyen hoca ile salak saçma sorusunu sordu gavat. "Hocam , ponpei halkını öldüren yanardağ nın ismi ne ?" diyince hepimiz ona ayıplayan bakışlar attık. Oda bize bakıp omuz silki. Alışmıştık artık ona ve bazen işe yarıyordu cidden dersi kaynatma konusunda. Fizik dersi mesela. Yada Edebiyat. İşe yarıyordu çocuk. Hocanın sesi ile kendime geldim. "Ponpei halkını araştır ve haftaya bize bunu sunum olarak anlat. Bundan dersiçi performans alıcaksın" demesi ile herkez gülmeye başladı. "Hocam ama ya" diye yakınınca "Kendin kaşındın Veysi" diye karşılık verdim. Oda bunu anlamış olacakki ses çıkarmadı. "Biz devam edelim. Nerde kalmıştık ?" diye devam etti Muhammed hoca. Ezgi oradan bağırdı "hocam peygaberimizin ne kadar güvenilir olduğunu , bunun için ona 'Muhammedü'l - Emin' dediklerini söylemiştiniz ve orada da bir gereksiz sizi bölmüştü" diye. "Kimmiş gereksiz , ben mi ? Ezgi çok çabuk unuttun kantindeki olayı" diyen Veysel Ezgiyi çok pis göt etmişti. Tamam bazen laf sokabiliyor ama bazen. Ezgi yerinde kızarıp bozarırken "Pislik" dedi. Bu bizim kahkaha atmamıza neden olmuştu. Ezgi , fizikçi bir görev veridiğinde gereksiz bir icat ile okula gelmişti. İcad ise 8. Sınıfta yaptığı bir ampul cadılar gibi birşeydi. Konu ile baya alakasız ve gereksiz idi. Veysel de bunu ona hatırlatınca bozulmuştu yani. "Gençler gevşemeyin. Konumuza geri dönelim. Hz. Muhammet , Mekkelilere , ona peygamber olduğunu söyleyince inanacaklar mı diye test etmiş. Bu test şöyle imiş. Safa tepesine çıkmış ve Mekkelileri çağırmış. Mekkeliler toplandıklarında 'Ey insanlar şu dağın arkasında size karşı hazırlanmış bir ordu vardır , desem bana inanırmısınız ?' diye sormuş , orada bulunanların hepsi birden 'Evet inanırız. Çünkü senden hiçbir zaman yalan söz duymadık' demişler. İşte buradan da peygamberimizin ne kadar güvenilir bir insan olduğunu anlıyoruz." dedi hocamız.

******

Ders beden ve biz sınıfta bizim kızlarla sap sap oturuyoruz. "Kızlar pazar günü birşeyler yapalım" dedi Zeynep.

#YAZARIN AĞZINDAN #

Zeynep in önerisini sınıfın içinden kızlar onaylıyordu. Lakin bilmiyorlardı ki sınıfın kapısından bizim erkeklerde onları dinliyordu. Kızların hepsi onaylayıcı mırıltılar çıkarırken "babamın paintball kampı var. Özel alanlar falan harika. Oraya gidelim bence. Hem Tuğba sen Tolga abileride çağırırsın. Baya kalabalık oluruz ve güzel bir savaş yaparız. Ne dersiniz ?" diyen Dilara ya karşı Buse "Yanlız eğer savaş yaparsak gruplanmalarda sıkıntı yaşarız. Kimin kiminle olduğu falan. Hadi gruplar oluştu diyelim. Biz birbirimize kıyamayız ki" dedi. Kapının ağzından sırayla onları dinleyen Cenk , Uygar , Ruhican , Mert , Tuna , Furkan , Batuhan ve Bahrican dan habersiz. Bunun üzerine Cenk çocuklara baktı. Herkez kafasını yüzündr piçvari bir şekilde sallarken Cenk kapıya döndü ve kolunu kapıya doğru uzattı.

DÜŞMAN AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin