DÜŞMAN AŞIKLAR

VOLEYBOL TAKIMI SEÇİMİ

MULTİMEDYA : Cerem DENİZHAN
MULTİMEDYA : Neslihan DARNEL hedefi onikiden vurdu...

Yeni bölüm kısmetse yakında. İyi okumalar.

***

Sabah kalktığımda yatağımda zıplayan herhangi birileri yoktu. İstemsizce yüzüm asıldı. Sonra düzelttim ve kalkıp bayoya gittim. Saçlarımla olan savaşımla birlikte zar zor yüzümü yıkadıktan sonra işimi haledip banyodan çıktım. Tam eğildiğim de saçım yüzüme geliyordu yahu. Neyse , sonuçta hallettim. Formalarımı giyip saçımı saldım. Bozulmaması içinde sprey sıktıktan sonra aşağı indim. Aşağı indiğimde abim masada tıkınıyordu. Annemlerde ona değişik bir şekilde bakıyordu. Onları gördüğümde güldüm. Yanlarına gittim ve sırasıyla annem ile babamı öpüp abimin kafasına vurdum. Birşeyler yedikten sonra yukarı çıkıp çantamı taktım. Aşağı indiğimd abim beni bekliyordu. Yanına ilerledim. Ben önden abim arkadan ilelerken kafamda hissettiğim acıyla inledim. Arkama kaşlarım çatık bir şekile bakarken abimde sırıtıyordu "ödeşmiş olduk" dedi bilmiş bir tavırla. Yüzümü buruşturup önüme döndüm. Abim anahtarla kapıyı açıncada öne oturum. Abimde arabaya binip arabayı çalıştırdı ve okula doğru yola koyulduk. Okula geldiğimizde abim arabayı park etti ve arabadan indik. Abime sarılıp koşarak sınıfa çıktım çantamı bırakmak ve kızları görmek için. Sınıfa girdiğimde Efsayı görünce sırıttım. Çantamı sırama bırakıp Efsa nın yanına gittim. "Selam ve günaydın" diye şakıyıp sarıldım önce ona "sanada günaydın bebek" diye oda sarıldı bana. Biz daha okulun ilk haftalarında kavga ederken şimdi kanka olduk be. Ne kadar da ironik. "Bugün voleybol seçmeleri var , biliyrsun değil mi ?" kurduğu cümlede dondum kaldım. Sahi , bugün voleybol seçmeleri vardı. "Aklımdan çımış ya , neyse çıkışa kadar abime söylerim yada ben giderim alırım eşyalarımı mutlaka" diyince kahkaha attı. Ona kaşlarım çatık bakarken "yavru , malmısın ? Dolaplarımızda varya bizim eşyalarımız. Ne oldu bu aralar sana?" diyince mallığım da kanıtlanmış oldu. "Sahi ya. Bu aralar mallığımda bir artış söz konusu , hatırlattığın çok iyi oldu." "Önemli değil yavru" biz böyle sohpet ederken arkamdan biri gözümü kapattı. Anında tabi ellerim istemsizce ellere kaydı. Biranda ellere vurmaya başladım. Sonunda istediğim olup eller gözümden çekilince yüzümde piç bir sırıtışla arkaya döndüm. Buse ellerini üflüyor ve bir o kaar da küfrediyordu bana. Ezginin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Gülmemek için artık götünden duman fışkırdığı belliydi. Buse nin elinin acısı geçmiş olacak ki ellerini üflemeyi bıraktı. Ezgi kendini tutamamayı kahkaha atmaya başlayınca "son duanı et Tuğba" diyip kovalamaya başladı beni Buse. Bende ondan kaçmaya başladım. Önce sını turladık. Daha sonra da ben dışarı kaçtım. Kattan kata kovalandıktan sonra bahçeye doğru koştum. Koşarken aklıma idman yapmam gerektiğini not ettim. Bunlar gerekli şeylerdi canım. Bahçeye çıktım ve ortasında durdum. O sırada Busem de çıkmıştı zaten. Gözü brni aradı. Beni bulduğunda sırıttı. Zaten hemende karşılığını aldı. Bana doğru koşmaya devam ederken bende arkamı dönüp koşacaktım. Koşacaktım ama işte kör talih bu olsa gerekki birine çarptım. Tam özür dileyeceğim sırada bunun Cenk olduğunu anladım. Şimdi fark ettimde yere düşmemiştim. Düşmemiştim ama Cenk in kollarındaydım ulan !! Bunu fark edince anında toparlandım. O sırıtırken ben ifadesizliğimi korumaya çalıştım. Zaten hep çalışıyordum ki. Bunu da bozan zaten Buse oldu. Buse beni arkadan yakalayıp beni ona döndürdü. Ve alnıma sert şaplağı geçirdi orangutan maymunu gibi. Ben bu sefer başladım koşmaya. Zaten hemen yakaldım. Yakaladığımda da sarıldık. Omuz omuza sınıfa çıktık ve omuz omuza sınıfa girdik. Bizimkiler tabi artık alıştılar artık. Zilin çalmasıyla birlikte sırasıyla Cenk , Uygar , Mert , Tuna , Furkan , Ruhican , Batuhan , Bahrican içeri girdiler. Uygar ın Buseye göz kırpmasıda gözümden kaçmamıştı hani. Bunu anlayınca sırıtarak Busem e döndüm. Bembeyaz yüzü kızarmıştı öpücüğüm-Buse isminin anlamı öpücül demektir.Bilmeyenlere itafen- Bende bundan yararlanayım dedim. Efsa ya baktığımda onunda bunu fark ettiğoni ve sırıttığını fark ettim. Yanına yaklaşıp "bana ayak uydur" dedim ve terar durduğum yere geçtim. Cenkler tekrar sınıftan çıkarken. Başladım dalgaya. " Ben Uygar , Buseden çok hoşlanıyorum ve cool olmak için Buse ye göz kırpıyorum. Götümü yırtmama değdiğini anladığımda ise zaferle anırıyorum" dedim sesimi kalınlaştırarak. Bizimkiler sırıtarak bana bakıyordu. Başladı Efsa konuşmaya. "Bende Buse , Uygar ın beni sevdiğini bilmeme rağmen masum kız ayağına yüzümü patlıcana benzeyene kadar kızartıyorum ve masum kız ayağına yatıyorum." dedi sesini incelterek. Biz böyle yapınca Buse hariç herkez gülmeye başladı. Arladan gelen sesle şaşırdım ama belli etmedim. Efsanur a baktığımda oda benimle aynı durumdaydı fakat diğerleri şok içerisindeydi. "Sesimin bu kadar kalın olduğunu bilmiyordum." arkamı dönüp sırıtarak Uygar a döndüm "Anlamana sevindim doğrusu" "Taklidim için sana oscar ödülü vermek isterdim ama Efsa da bir o kadar güzel oyandığı için , e ödülde paylaşılamıyacağına göre ödül iptal oldu." Ardından arkadan diğerleriyle birlikte alkışladılar. İçlerine baktığımda Türkçe öğretmenin de alkışladığını görünce bu sefer ben şok oldum. Herkezi dağıtıp sırama oturdum. Oğlanlar da oturunca günaydın selamı falan yapıp oturduk. Biz sırlarımıza geçince hocamız konuşmaya başladı. "Arkadaşlar , konuda çok fazla ilerlediğimizi fark ettim. Bende bu ders bir konu belirleyip onunla ilgili zaman geçireceğimize karar aldım." Arkadan gelen Ali nin "Konu ne hocam" sorusuna hoca "taklit" deyince Efsa ya bakıp dudaklarımı oynatarak 'sıçtık kanka' dedim. Oda başını salladı onaylarcasına. "Arladaşlar , aranızda bence taklitte yetenekli olan bazı arkadaşınız olamalı mutlaka değilmi. Mesela... Efsanur , bize taklit yapmak istermisin. Hmm , Ezgi olabilir mesela ama öz ve gerçekçi olsun , Buse nin taklidi gibi , ha ?" Efsa bana baktı. Piç smile yaptığımda oda gevşedi ve taklit yapmaya başladı. " Tabiki hocam. Siz nasıl isterseniz. Yapıyorum. Iıhhmm... Ben Ezgi , Herşeyi çok merak edip araştıran. Bu merağo yüzünden başına iş alan ve Mert in attığı kaçamak bakışları yakaladığında götü tutuşan , Tuğba nın kankası , sınıfın bilge üçgeninin iç açıları toplamıyım." Efsa sözünü bitirince kimse birsey demedi , tabi bu ben kahkaha atınca son buldu. Herkez kahkahaya boğuldu , ezgide kırmızlarla. Bu derste böyle devam etti. Okul çıkışı Efsayla ben spor salonuna kıyafetlerimizi çoktan giymiş bir şekilde indik. Diğerlerini eve yolladık.
Salona girdiğimizde gördüğüm kişiyle kaşlarım çatıldı. Cerem demi voleybol oynuyordu ? Yok ananın 101 i. Biz Efsanur ile birlikte top alıp paslaşırken koç geldi ve hepimizi sıraya soktu. "Cerem hangi hareketleri yapacağımızı göstereceğini umuyorum" dedi koç Cerem e hitaben "Tabiki hocam , zevkle" dedi bilmiş bir tavıral ve top alıp 4 numaraya geçip pasörde duran koça topu paramak pas ile gönderdi. Koçta ona samaçlık kaldırına benim kadar olmasada topu güzel bir şekilde gönderdi. Efsa bundan hiç hoşlanmamış olacakki. "Koç !!" diye seslendi. Koç ona bakınca " Cerem den daha güzel smaç vurabilen birini tanıyorum ve şu an da aramızda" dedi bana bakarak. Ona gözlerimi 'napıyon be' dercesine bakarken "kimmiş bakalım o kişi" dedi koç gülümseyerek. Efsa gururla beni gösterdi. Koç bana bakıp terar gülümsedi. "Tuğba , Efsanur doğru mu söylüyor ?" diye sordu. Nefesimi sesli bir şekilde üflerken kafamı salladım. "Gel göster bakalım o zaman marifetlerini Tuğba ha , ne dersin??" " Peki deyip ilerledim koça doğru 4 numaraya geçmeden önce top aldım elime , elimle sektirdiğim topu parmak pas ile göndersim pasördeki hocaya , hocada bana harika bir şekilde filenin önüne tam istediğim gib kaldırınca , aklıma dövüş kursundaki ilk yıllarımda beni döven , ama daha sonra kendimi çok fazla geliştirdiğim için onu sonradan dovdüğüm kızı getirdim. Ona kafa tutarsam beni eşşek sudan gelinceye kadar döveceğini söylemişti ama zamanı geldiğinde ben onu öyle dövmüştüm. Bu aklıma gelince , beni bile elimin sızlayacağı bir şekilde topa çok sert ama etkili bir smaç ı karşıya gönderdim. Sertliği , topun gitti yerden toz kalkınca belli oldu. Herkez hayran hayran beni izlerken ben elimi havalı bir şekilde ovalıyordum. Hocanın coşkuyla söylediği "İşte bu !!!" sözünü duyunca bunun sonuda belli olmuş oldu.

*BÖLÜM SONU*

❄❄❄❄❄❄❄❄❄