Hayat iyisiyle kötüsüyle sürprizleri seviyor...
Bazen ayaklarını yerden kesip bazense olduğu yere mıhlıyor insanı.
Ve bazen de ikisini dip dibe sunuyor sana.
Bir bakıyorsun her şey berbat giderken ve nefes bile almak istemediği anda çekip çıkarıyor insanı çöplükten ve arşa yükseltiyor.
Bir de bakıyorsun mutluluktan semaya yükseldiği anda öyle ani ve sert çakılıyor ki insan toprağa ! Kırık dökük, yarım yamalak ,yara bere içinde ...Canım sevgili okur 🤩
İlk bölümden bu güne beklediğiniz o tramvay durağında yaşananları paylaşıyorum bu gece sizinle.
Aslında son bölümde paylaşacaktım bu kısmı ve her şeyi nihayete erdirecektim. Ancak planladığım gibi olmadı ve birkaç bölüm daha eklemeye karar verdim . Umarım bir solukta okursunuz 😍Dipnot: 26. Bölüm ile 27. Bölümün yerlerini değiştirdim. Yeni bölüm geldi diye okumaya başlayıp eski bölüm sanmayın😅🙈 🤗
-Off Ceren off...Temmuz ayındayız ve bu buharlaştıran sıcakta tramvay beklediğimize inanamıyorum !
Derin bir nefes alıp geçmeyen sinirimle söylenmeye devam ettim.
-Hadi ben neyse ama peki annem..!!! Kadıncağız sıcaktan pert olmuş, oturduğu yerden kalkamıyor.Neden arabamla gitmediğimizi hâla anlayabilmiş değilim.Bıktım senden.!
Ceren ise gayet sakin ve sessiz bir şekilde cevap verdi.
-Yapma ama Gülşah.Sende biliyorsun tramvay ile 20 dakikada gideceğimiz yol araban ile bir saat sürüyor. Yollar çok yoğun.Üstelik arabayı park etmekte mesele ! Orası yasak, burası uzak, şurası bilmem ne.!! Tramvay bi gelsin gideceğiz işte mis gibi. Ayrıca hatırlatırım Emine teyze de tramvaya oy vermişti.
Bu kızdaki rahatlığa sahip olmak için nelerimi vermem...
Dakikada bir geçen tramvayın altı dakikadır hala gelmemesi nasıl bir saçmalık !Koca tramvay durağında toplam 4 kişi olmamız ve zaten üçünün ben,annem ve Ceren olması da oldukça manidar.
Herkes bugün nerede?Dört adım sağa beş adım sola volta atıyordum..Sıcağa dayanamayıp annemin yanına oturdum.Sessizce beklemeye başladım çünkü ağzımı açsam daha susmayacaktım.
Kafamı gelişi güzel sola doğru çevirdim.Birden göz göze geldik.
O da ne!
Ahhh o hasret kaldığım,içinde huzur bulduğum gözler...Kaşlarının şekli,kirpiklerinin kıvrık ve uzun oluşu,bana bakarkenki gözlerinde gördüğüm o pırıltı,aşk, huzur, sevgi, tutku, hayranlık,...
Bir çift göz nasıl bu kadar duyguyu aynı anda barındırabiliyordu ?
Şimdi her şey bir başka görünüyordu gözüme...
Güneş gülümseyip göz kırpıyordu sanki.Hafifçe esmeye başlayan rüzgar hep var mıydı yoksa bana onun kokusunu getirmek için mi esmeye başlamıştı?
Peki ya kaldırım kenarlarında açan çiçek ?Dünya dönmeyi bırakmış,insanlar hayaletleşmiş,etrafta o hariç ne varsa gözümde silikleşmişti...
Onu görmeyi beklemiyordum.
Allah'ımm...
Üstelik onun da bu karşılaşmayı beklemediği yaşadığı şoktan belli !Hayır hayır hayır onu görmeye hazır değilim.!!!
Ne yapmalıyım şimdi?
Ayağa kalkayım.Yok yok hiç istifimi bozmuyor imajı vereyim.
Nasıl görünüyorum?
Kıyafetlerim,üstün başım nasıl? Sıcaktan yüzüm kızarmış olmalı..
Bu ayakkabılar bu kıyafete uymuş mu hiç ! Nasıl da özensiz dışarı çıkmışım ben böyle .
Ter mi parfüm mü kokuyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tam Tahıllı Mutluluk
Teen Fictionİki şey hayat boyu pişmanlık duymaya neden olabilir; -Düşünmeden yaptıkların, -Düşünüp yapamadıkların... Hele bir de ikisi de hayatlarında koca koca yerler kaplıyorsa ...!!!