Bölüm 9

265 118 241
                                    


Dost biriktirmeli insan,
Sevgiler serpiştirmeli yüreklere.
Hatırda kalacak sözler söylemeli,
Kırmadan dökmeden yaşamalı.
Safiyane bir duruş sergilemeli,
İçten pazarlık yapmamalı...
Ebediyete açınca gözlerini,
Güzel anılmalı...
           
                                     Sabri Ceyhan

Geriye dönüp baktığınızda "İyi ki" dediğiniz dostlar biriktirmeniz dileğiyle...

İyi okumalar sevgili okurum :)

Selin'in sesi ile uyandım.Gülşahhh ! Gülşah beni takar mısın lütfen ! Sana söylüyorummm.Kız açsana gözlerini Güloooomm !
Saat 9 olmuş.

Hazırlanıp çıkacağım ben. 10 buçuğa randevu verdiğim bir çift vardı gidip onlarla ilgilenmeliyim.
Senin bugün öğlenden önceki derslerin boş mu?Neden bu saatte hala uyuyorsun?

"Ne !"
"Ne dedin sen !"
"Saat kaç dedin ?"
diye söylenerek sıçradım yataktan.

"Gülooo saat 9."

Nasıl jet haline geldiğimi bilemeden hazırlandım.Bir yandan Selin'e söyleniyor bir yandan da giyiniyordum.

Saat 9.17 de hazırdım.Bu sırada ilk dersim çoktaan geçmiş şuan ikinci derse girmiş olmalılardı.

Telefona bir baktım.Allah'ımm 13 arama mı?
Sevinç hanım seni parçalayacak diye söyleniyordu iç sesim.Ben nasıl 13 aramayı duymam !

Aklıma Hale'nin ikinci dersinin boş olduğu geldi.İkimiz de aynı branştık.Bu nedenle arayıp benim sınıfıma girmesini söyledim.Neyseki kabul etmişti.

Şimdi üçüncü derse yetişmek için bir yol bulmalıydım.
Selin'i bir arkadaşı araba ile almaya gelmişti.Beni de götürmeye karar verdiklerinde sevinçle onlara sarıldım.Kısa süreli bir sevgi dairesi oluşturmanın ardından arabaya binip tüm kısa yolları kullanarak beni üçüncü derse yetiştirdiler.

Arabadan hızlıca inip okulun büyük avlusuna doğru koşturdum.Bir ara arkamı dönüp el sallayıp onlara öpücük yollamayı da ihmal etmedim.

Ardından lise bölümünün iç avlusuna oradan dersimin olduğu bloğa ve sonunda da sınıfıma gelebildim.
Sınıfın kapısına geldiğimde 3-5 saniye soluklanıp nefes alış verişimi normale döndürmeye çalıştım. Öğrencilerin geç kaldığımı anlamalarını istemiyordum.

Dersim 12.sınıfaydı.
Yavaşça kapıyı açıp sınıfa girdim. İçeri girdiğimde o da ne !
Sınıf bomboş.Nerede bu öğrenciler!

Hayır,olamaz !
Şimdi bunu sormak için Sevinç hanımın yanına gitmeliyim ama biliyorum ki odasına girdiğimde daha ben ona "Sınıfta kimse yok.Neredeler? Bir bilginiz var mı?" diye sormadan o bana bir sürü şey soracak ya da söyleyecekti.

Uyuyakaldım demek istemiyordum. Mantıklı bir bahane bulana kadar onunla karşılaşmak istemiyordum.

İç sesim devreye girip söylenmeye başlamıştı bile."Daldın Okan'dan konuşmaya uyumadın tabii tüm gece! Bari bir sonuç alabilseydin kendi kendine ! Ne seviyorum diye bildin ne de vaz geçebildin.Kuzum sen ne istediğini biliyor musun?Bu Selin'i gördün mü feleğin şaşıyor üstelik! Hem sen saatini kurmadın mı? Hadi birini kurmadın ikisini kurmadın üçünü de mi unuttun yahu ! Zaten koskoca 13 çağrıyı nasıl duymadın o da bir muallak !
Ne yapacaksın şimdi !
Hadi amaaa zaman geçiyor. Geciktiğin her dakika sana zarar. Bir an önce karar ver ne yapacağına..."

Allah'ım şu iç sesi al çıkar benden ! Bıktım. Kafamı toparlayıp içeriye girdiğimde ne söyleyeceğimi tasarlamalıyım.Ya da içeriye girmeyip başka bir çözüp bulmalıyım.İç sesim susarsa kendi kendimi toparlayıp bir çözüm bulabilirim.

Tam Tahıllı MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin