Selam sevgili okur🤗
Sona ramak kala...
Keyifli okumalar🙏
Sevgilerimle...-Evet Ayşecim. Al bu da sonuncu. Bitti dimi şimdi?
-Çok sabırsızsın Gülşah. Sen çayını iç bı kendine gel. Elin dursa ayağın durmuyor. Sen hep böyle hiperaktif miydin yoksa buraya yerleşince mi böyle oldun acaba !
-Tamam tamam susuyorum. Napim, hayatımda ilk kez evlat edinmek için basvuruyorum ve heyecanlıyım yani bu çok mu anormal?
-Hayır tabiiki. Ama böyle kendi kendini geriyorsun, yapma !
-,İyi tamam. Hadi sen bana laf yetiştireceğine işini yap biran önce.
"Senden bıkan bir ben değilim Gülo hanııımm. Bak da gör" diyerek siritan iç sesime mi cevap vereyim yoksa Ayşe'ye mi diye düşünürken susmaya kadar verdim.
Odanın kapısıni tıklayıp içeri giren Oğulcan isimli çocuk "Ayşegül abla benim çikolatami görünce bahcedekiler elimden aldı. Bana ve diğer arkadaşlarıma tekrar verir misin?"
Gözlerim doldu, Ayşe'ye baktım. Çekmeceden çıkardığı çikolataları sayarak 3 tane verdi o kapıdan çıktıktan sonra konuşmaya başladı.
-Gülsahcığım normalde vermezdim ama senin bakışlarına dayanamadıgım için verdim.
- 3 tanecik verdin disarida 6-7 tane çocuk gördüm ben gelirken.Parasi neyse veririm. Bu ne vicdansizlik, yok artık. Şaka bu dimi!
Şok olmuş gözlerle bakıyordum.
-Sus ve kapıyı yavaşça aralayıp soldaki merdivene doğru bak.
Kalkıp yavaşça kapıyı araladım. Oğulcan merdivenin köşesinde oturmuş çikolataları tek tek yiyordu.
Dönüp Ayşe'ye baktım.
- Ah Gülşah aaah herkes onları aç bırakıyoruz, yemek versek tatlı vermiyoruz, oyuncak vermiyoruz vs sanıyor. Anlıyorum hassassiyetinizi, üzülüyorsunuz ama burada çok iyi bakiliyorlar. Ogulcan'a dönecek olursak bunu ilk defa yapmıyor, 20 tane de versem kendi yemeye kalkıyor. Üstelik insülin kullanıyor ona bu kadar şeker zararlı. Buraya sürekli devlet ve yardımsever insanlar destek oluyor. Onların sayesinde eksikleri yok. Sadece bazıları çok kurnaz.
İstemsizce güldü. Sonra devam etti.
-Onlarin paraya, yemeğe, kıyafete, oyuncağa vs ihtiyacı var evet. Ama en çok sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var. Ben ve tüm ekip tabiiki ilgileniyoruz ama aile şefkati çok farklı bir şey. Sen ve senin gibi yüce gönüllüler sayesinde gelecekleri daha mutlu ve parlak. Verdiğin kararın ne kadar doğru olduğunu bilmeni isterim.
İçim rahatlamıştı. Verdiğim tepkiden utansam da bunun için özür dilemedim, sadece başımı salladım.
Evrak işleri bittikten sonra süreç hakkında konuşmaya başladık. Bana önce incelemelerden ardından evlatlık edinecegim çocuktan ve onunla iliskimden, tamamen eve almadan önce ara ara bizi gorustureceklerinden ve en sonunda o ve ben hazır oldugumuzda evime tamamiyle alacagimdan bahsetti. Ardından biraz da ondan konuştuk. Adı kulağa inanılmaz gelse de Seğmen'di. Tevafuktu bu başka bir açıklaması yoktu. Beni yanına alıp Seğmen'in yanına gitti. Kalbim küt küt atıyordu. Onu ilk gördüğümde "Seğmen'in oğlu olsa bu ancak bu kadar benzeyebilirdi." diye geçirdim içimden. Tanıştık ve yaklaşık bir saat kadar birlikte vakit geçirdik. Beklediğim de ötesinde müthiş geçmisti gün.
Kalbimin atım hızı iki yüzleri görmüştü adeta ancak sürecin uzunluğu gözümde büyüdükce büyüyordu. Seğmen ile tanışıp onu bu kadar sevip eve dönerken onu yanımda getirememek acıtmıştı canımı. "Hoşça kal" dediğimde bana sarılıp "Nolur yine gel" demesi gozlerimin dolmasına neden olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tam Tahıllı Mutluluk
Teen Fictionİki şey hayat boyu pişmanlık duymaya neden olabilir; -Düşünmeden yaptıkların, -Düşünüp yapamadıkların... Hele bir de ikisi de hayatlarında koca koca yerler kaplıyorsa ...!!!