BÖLÜM 5

15.6K 849 862
                                    

Selamlarrrr Özleştik mi?

Yine çok güzel bir bölümle sizlerleyim

Bölümle ilgili alıntılar ve editler için @/kitaplarinicyuzu_
@karmasikliseofficial hesaplarımı takibe alabilirsiniz

Okumadan önce yıldızı parlatırsanız çok sevinirim

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum :)

Keyifli okumalar

           "Simsiyah bir gökyüzü çizmiştim, sanki geleceğimi önceden görmüşüm gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Simsiyah bir gökyüzü çizmiştim, sanki geleceğimi önceden görmüşüm gibi... "

💧

Derse girince Arel kendi sırasına ben de kendi sırama geçtim. Gün boyu Arel ile pek fazla sohbet etme şansım olmadı. Zeynep'e dün gelmediği için aldığım notları verdim ve dünkü derste işlediğimiz konularda anlamadığı kısımları ona anlattım. Arel ise gün boyu epey yoğundu. Hatta o kadar yoğundu ki derslere gelmeye bile teşrif etmemişti kendileri. Teneffüslerde ara sıra yan sınıfa gidip İrem'le konuşmuştu o kadar. İki haftadır o kadar çok alışmıştım ki Arel'in her teneffüs gelip benimle uğraşmasına, yokluğu gerçekten de fazlasıyla fark ediliyordu. Ona bu kadar çabuk alıştığımı yeni fark ediyordum.

Son ders zili çaldığında Arel nihayet sınıfa gelip o güzel yüzünü gösterme şerefinde bulundu. Sıkıcı bir dersin daha sonuna geldiğimizde derin bir oh çekmiştim. Hoca 'Toparlanabilirsiniz, bugünlük bu kadar.' Deyince kitaplarımı çantama yerleştirdim.

"Bugün Arel'le şu ödevi yapmaya gideceğiz." Dedim Zeynep'e bakıp. Zeynep arkasını dönüp Doğukan'a kısık gözlerle baktı ve ardından göz devirip geri önüne döndü. Doğukan da Zeynep'e derin gözlerle bakarken Zeynep'in kendisine nefretle baktığını fark edince başını öne eğdi ve küçük, buruk bir tebessüm etti. Bu ikisinin arasında benim bilmediğim bir şey vardı.

"Ben de Doğukan ile birlikte ödev yapacağım. Şu lanet hocadan da ödevlerinden de nefret ediyorum!" deyip yüzünü buruşturdu.

"Zeynep seninle Doğukan arasında bir şey mi var?" merakıma yenik düşüp sonunda sormuştum beynimi kemiren şeyi dilime dökerek. Zeynep afallayıp boş gözlerle yüzüme baktı. Bu soruyu beklemediği çok belliydi. Ben bile beklemiyordum bunu, birden ağzımdan çıkmıştı.

"Hiiç... hiçbir şey." Dedi kekeleyerek. Ardından öfkeli bir şekilde "Ayrıca benim ne işim olur o zübbeyle?" dedi sinirle. Artık emindim, kesin aralarında bir şey olmuştu. Kötü bir geçmişleri oldukları belliydi ama neden veya nasıl ben de bilmiyordum. Zeynep'in anlatmak istemediği bir anı olduğunu düşünüp daha fazla üstelemedim. Vakti geldiğinde veya kendi anlatmak istediğinde anlatırdı ne de olsa.

KARMAŞIK LİSE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin