BÖLÜM 29

1.5K 140 271
                                    

Yine ben yine ben yine bennnnn

Finalden önceki son bölümümüz... İçim biraz buruk. Sonraki bölüm final bölümü olacak ve bir süre ara vereceğim, ikinci kitabın ilk bölümü ne zaman gelir şuan bir şey diyemiyorum sosyal medya hesabımızdan da buradan da size bildireceğim ama.

Satır arası yorumlarınızı ve oy vermeyi unutmayın!!

Bölümle ilgili konuşmak istediğiniz şeyleri Instagramdan yazabilir ya da KL grubumuza katılabilirsiniz.

İg/ karmasikliseofficial

Parçalansa da hayatlar, ayakta tutar hayaller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parçalansa da hayatlar, ayakta tutar hayaller

💧

"Hala aynı planı uygulayacağımızdan emin miyiz? Bana hiç mantıklı gelmiyor da." diye sordum tereddütle.

"Güven bana diyeceğim ama çok saçma olacak, çünkü işin içinde ben varsam olaylar hiç de planlandığı gibi ilerlemez. Ama sonuç olarak istenen kapıya çıkar." Emir bile kurduğu planın kusursuz işleyeceğini inanmıyordu, harika! Aklıma gelen detayla Emir’e döndüm.

"Sen kadının adresini nereden buldun?" olayın şokundan mıydı bilmiyorum buraya gelene kadar aklıma bu detay gelmemişti.

Ve evet şuan tam da Füsun denilen kadının Evinin önündeydik.

"Hanım ablamız hani magazin camiasında çokça bilinen biri ya, adresini bulmak o kadar da zor olmadı." yaptığı imayı anlamıştım. Bakışlarımı Emir’den çekip eve baktım. Gayet büyük ve gösterişli bir evdi, hatta ev az kalır çünkü yalıdan aşağı kalır bir yanı yoktur buranın. Bahçesi bile fazlasıyla genişti.

"Şuan burada olmamız bile bana çok saçma geliyor." diye bir itirafta bulundum. İrem son olanlardan sonra gerçekten samimi yaklaşmaya başlamıştı ancak yine de onun sözüyle hareket etmek ne kadar doğru bilmiyordum. Diğer yandan da böylesine büyük bir şey hakkında bizi yanıltmaz diye düşünüyordum. Eğer Füsun denen kadın Arel’in annesi değilse neden Serkan'a öyle söyledi, hadi diyelim ki annesi ve bunu kendi ağzı ile itiraf etti, bizler neden bir kanıt çabasına girmiştik ki? En büyük kanıt Füsun'un itirafı değil miydi zaten?

"İrem yanlış duymuş olamaz, kadının da yalan söyleyecek hali yok." dedi iç çekerek, o da eve pardon yalıya- bakıyordu. "Ama bize var, eğer itiraf edecek olsaydı o gece Arel’e annesi olduğunu söylerdi. Biz de tekrar reddedemesin diye bir kanıt arıyoruz." dedi ve devam etti,  "Ayrıca Arel de elinde bir kanıt olmasa inanmaz, hele ki İrem’in sözüne hiç aldırış etmez. Son olanlardan sonra." Başımı anladım dercesine salladım.

Emir bir kez daha önümüzdeki gösterişli eve bakıp iç çekti, "Şu koskoca eve bi çocuğu sığdıramadı ha? Vallaha helal olsun!"

Bahçe kapısından içeri girdik, bir kaç adım atmıştık ki küçük bir kulübe gördük az ilerisinde bir tane daha ve bir tane daha... Her biri özenle yapılmış gibiydi, içlerinde köpekler üşümesin diye yumuşak minderler vardı, kulübeler de köpeğin içinde rahat edebileceği büyüklükteydi. Hatta tek bir kulübede üç köpek de kalabilirdi, oldukça geniş bir alanı vardı ve içlerinde her bir köpeğin ilgisini çekecek bir kaç parça oyuncak vardı. Emir kulübeleri görünce duraksadı, uzunca bir süre her bir detayına baktı, elleri yumruk oldu bir ara.

KARMAŞIK LİSE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin