"Bu araba... şu araç yani, senin mi?" diye sordu şaşkınlıkla.
"Yani, eğer bu kadar çok beğendiysen gezdirebilirim seni." Adını bilmediğim kız küçük bir kahkaha atınca yanlış bir şey söylediğimi anlamıştım. Ama yanlışın hangi kelimede olduğunu bulama...
Merhaba arkadaşlar yeni bölümegeçmedenönce ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Arel iki sene okul okumadı (devamsızlıktan kaldı da diyebiliriz) ve şuan lise son sınıf, yani yirmi yaşında. Derin de malum durumdan dolayı bir sene ara vermek zorunda kaldı ve şuan on dokuz yaşında. Bu aşk, içki, ayrılık vs durumlarını bunu da hatırlayarak yorumlarsanız sevinirim çünkü lise öğrencilerinegöre fazla gelen bir duygu olarak gelebilir bazılarınıza bu yüzden hatırlatmak istedim. Satırarası yorumlarınızı bekliyorum vote ve yorum sayıları ne kadaryüksek olursa yb o kadar çabuk gelir :) sizi daha fazla bekletmeden bölümü atıp kaçıyorum. Düzenlemeden attığımiçinyazımhataları olabilir şimdidenözür dilerim 🙏
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hem imkansız, hemde mucizevi"
Arel'i öylece bırakıp Efe'yle kahve içmek hiç içime sinmemişti ama Arel beni o kadar sinir etmişti ki, Efe'den haz etmediğini bildiğim için ona inat kahve teklifini kabul etmiştim. Hayatıma karışma hakkını nasıl kendinde buluyor anlamıyorum doğrusu.
Tamam, kabul. Sıradan bir sınıf arkadaşı değiliz hatta birbirimize karşı bazı duygular da besliyor olabiliriz ama bu ona benim kararlarıma karşı çıkma yetkisini vermiyordu. Ben çalışmak istiyorum ve onun buna saygı duyması lazımdı, kaldı ki sevgilim bile değil. Hayatıma hiçbir şekilde karışma hakkına sahip değil ve buna rağmen bugün gelip iş bulmamam için elindne geleni yaptı, hele son yaptığı beni iyice zıvanadan çıkarmıştı.
"Arel bozuldu sanırım benimle gelmene." dedi Efe, benden onay beklercesine. Bunu onun da fark etmesi iyi bir şeydi. Ki zaten Arel kendisinden haz etmediğini çok bariz bir şekilde ortaya koymuştu.
"Senden pek haz etmiyor." Dedim çekinerek, neden bunu söylerken gerildim bilmiyorum ama Arel hakkında kötü bir şey söyleyecek olması ihtimali bile beni rahatsız etmişti. Arel her ne kadar normal biri olmasa da birinin onun hakkında kötü konuşması hoşuma gitmiyordu.
"Bunun ben de farkındayım, umarım Arel'le ilişkiniz bizim arkadaşlığımızın bozulmasına sebebiyet vermez." Ne alaka ki, neden şimdi böyle bir şey söyledi? Arel'le olan ilişkim yüzünden neden seninle arkadaşlığımız bozulsun ki?
"Neden öyle söyledin?"
"Arel'i çok iyi tanıyorum çünkü. Onun ne kadar kısıtlayıcı ve bencil biri olduğunu biliyorum. Senden benimle konuşmamanı isteyecektir yüksek ihtimalle. Hatta belki de istemiştir de."
Böyle bir şeye inanmamı beklemiyordu sanırım. Arel hiçbir şekilde böyle bir şey istemez, o çok ince ruhlu biri. Tamam bugün çalışmamı engelledi ama sınav senem olduğu ve üniversite sınavına kendimi daha iyi verebilmem içindi bu çabası. Beni arkadaşlarımdan kısıtlayacak kadar dar görüşlü ve kaba biri olduğunu düşünmüyorum onun.
