21

390 44 2
                                    

Taehyung

Huzurla sigaradan son nefesi çekip filtresine dayanmış sigarayı yere atıp ezdim, molam da bitmişti. Bara girdiğimde Jackson'un David'den tepsileri aldığını görmüştüm, David'le gözlerimiz buluştuğunda elindeki bardağı doldururken aynı anda bana seslenmişti.

"Abi, Jackson geldi."

Kafamı sallayıp, "Gördüm, hani geç gelecekti bu?" dedim.

"Bilmiyorum ki abi."

Neyse, canıma minnetti. Belimdeki önlüğü çıkarı yan taraftaki dolaba tıkıştırırken bizim çocukların sesini duymuştum, onlara birazdan geleceğimi işaret edip dolaptan ceketimi ve eşyalarımı aldım. Yanlarına gidip boş olan sandalyeye oturduğumda Jackson'a bana da bira göndermesini işaret etmiştim. Masada Hoseok, Jimin, Kai ve Yoongi vardı. Yoongi'ye dönüp omzunu sıvazladım.

"Ulan ne zamandır yoksun ortalarda görüşemedik."

Aynı sırtışla bana karşılık verirken Jackson önüme içkiyi bırakmıştı. "Dağ gibi proje vardı oğlum evden adımımı atamadım. Harbi senin proje n'oldu, bitirdin mi?"

Hassiktir, onu tamamen unutmuştum. Hayatımın bu kadar dalgalanmasına alışık olmadığım için unutmam da çok normaldi gerçi.

"Yok ya fırsat bulamadım." Ama en kısa zamanda bulmam lazımdı...Yoksa siki tutmuştum, Jihyun hoca gözümün yaşına bakmazdı.

"Aman ha yapmamazlık etme yaşlı bunak mimler seni öbür senelerin de zehir olur."

Yüzümü buruşturarak Yoongi'yi onayladım, en büyük kabusumdu herif.

"Oğlum sen baya baya aşık olmuşsun ha." Kai'ye sırıtan Hoseok'u duyunca konuşma dikkatimi çekti.

"Hayırdır kimse aşık oldun lan hiç haberim yok."

"Ya bakma sen buna." Hoseok'a kızıyor gibi görünse de otuz iki diş sırıtıyordu. "Ya geç buraları şuna bak kız gelecek diye yarım saattir sırıtıyorsun."

"Kim bu şanssız kız?" Kai bana gözlerini devirip içkisini yudumladı ama Hoseok'un da değindiği gibi baya baya sırıtmadan duramıyordu herif.

"Jennie ya, sahi siz tanışmadınız dimi?"

"Jennie?" sorarcasına Kai'ye baktım, daha önce bahsetmemişti.

"Ya şu şey yok mu," dedi Yoongi bana doğru. "Jeon, Jungkook Jeon, onun kuzeni, görmüşsündür."

Başımdan aşağı inen kaynar sular birkaç saniye duraksamama sebep olmuştu, Jungkook'un çizdiği resimi Yoongi'ye göstermiştim eğer hatırlarsa burada bahsedebilirdi. Şuan milyon tane soruya hazır değildim.

Ama yıllardan beri olduğu gibi aklıma gelen hemen başıma gelmişti.

"Hatta şey hani sen-" Yoongi'nin devam etmesine izin vermeden omzuna elimi sertçe koyup onayladım. "Aynen kardeşim evet." Hızla masaya döndüm tekrar. "Eee ne zamandır berabersiniz Kai?"

Grup genel anlamda yarı çakırkeyif olduklarından neyse ki kimse umursamamıştı ama Yoongi'nin bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"2 ay falan oluyor kardeşim."

Grubun kalanı Kai'yle diyaloğa girdiğinde fırsattan istifade Yoongi'ye döndüm, ona dönmemi bekleyen bir yüz ifadesi vardı, kaş göz işaretiyle ne boklar karıştırıyorsun diyordu. Tam ağzımı açmıştım ki Jennie'nin sesini duydum, kafamı çevirdiğimdeyse Jungkook'u da yanında görmüştüm, kalbim gümlerken hızla önüme dönüp içkimi yudumladım.

Jungkook daha önce bu resim olayı bitine kadar onun modeli olduğumu kimseye söylemememi istemişti, sebebini sorduğumda daha önce olanlardan dolayı olduğunu söylemiş ama ayrıntı vermemişti. Benim için de hava hoştu, sorulara boğulmayı sevmezdim, ilgiyi de sevmezdim zaten.

𝑇𝑜𝑜 𝐶𝑙𝑜𝑠𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin