Küçücük...

1.9K 132 108
                                    

"Lan geliyorsun de mi Alpcik!"

Tişörtün üzerine gömleği giyerken konuştum. Telefon hoparlördeydi.

"Geliyorum. On dakikaya orda olurum."

Dağılmış saçımı birkaç harekette düzeltip telefonu elime aldım. Şimdi normal konuşabilirim.

"Hadi kapat geliyorum."

"Ha tamam tamam. Bak yengen arkadaşıyla gelmiş. Onu ayarlarız sana. Kız da senin gibi somurtup duruyor-"

"Arkadaşı mı? Lan gelirsem döverim seni! Ben somurtuyor muyum?"

Güldü.

"Gel koçum. Bekliyorum." dedi ağzını yaya yaya. Telefonu kapattım suratına. Geri zekalı.

Evden çıkıp asansöre doğru ilerledim. O sırada alt kattaki çocukların sesleri geliyordu.

"Anne yaa! Bana ne oyun oynıcaaam! Girmicem eve girmicem!"

"Bacaklarını kırarım senin! Geç kız içeri!"

Gündüz dışarı salıp umursamaz da akşam olunca eve sokmaya çalışırsan böyle olur. Çocuk ne yapsın.

Asansör kata geldiğinde kapısını açtım. Birkaç kişi indi. Vakit kaybetmeden asansöre binip giriş kata indim. Apartmandan çıktım.

Apartmanın yan tarafına park ettiğim arabama doğru ilerlerken duyduğum sesle adımlarım yavaşladı.

"Bak polisi ararım velet! Kedilere ne taş atıyorsun! Anneni biliyorum senin. Söyleyeceğim!"

"Abla valla atmıyorum-"

"Gözlerimle gördüm, yalan söyleme!"

Bu o kızdı. Yüzüne baktığımda sinirlendiğini kolaylıkla anlayabiliyordum. Sonra çocuk kızın beline sarıldı.

"Tamam yapmıcam bir daha, lütfen söyleme."

Sesli nefes verip çocuğun kollarından tuttu. Tepkilerini izliyordum.

"Söyleyeceğim. Gözüm üstünde..."

Başını kaldırdığında göz göze geldik. Çatık olan kaşları biraz daha çatılmıştı.

"Ne bakıyorsun be!" dedi sinirle. Kaldım. Gözlerim çocuğa gittiğinde sırıtıyordu. Ulan.

"Ne bakması hanımefendi, kulak misafiri oldum sadece." deyip konuşmasını bekledim. Çocuğu göstererek konuşmaya başladı.

"Bu çocuğu tanıyor musun?"

Çocuğa baktım. Asansörde hiç böyle bir veletle karşılaşmadım. Bilemiyorum.

"Böyle bir çocuk ilk daha görüyorum. Sizin apartmanınızda olabilir."

Ve çocuk yerlere yatarak gülmeye başladı. Çocuk değil canavar!

Kıza baktığımda ağzı açık çocuğa baktığını gördüm. Gülmemek için yanağımın içini ısırıyordum.

"Abla... Abi yalan söylüyor. Ben onun oturduğu apartmandayım. Hatta bir kat aşağısında."

Lan!

Kız güldüğünde gözlerimin önüne deli gibi dans ettiği gün geldi. İçten gülüyordu. Sonra gözlerini bana çevirip gülümsedi ve gözleriyle çocuğu bana göstererek konuşmaya başladı. Kendimi tuhaf hissediyorum.

"Ben senin nerde oturduğunu bilmiyordum ama teşekkür ederim çocuk, öğrenmiş oldum. Anneni biliyorum ne de olsa..."

Çocuğa kal geldi.

Perde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin