-Gencay-
Kapı tıklatma sesiyle elimdeki bardağı sehpaya bırakıp turtama döndüm. Küçük turtamızın başından öpüp bana döndü. Sırıtıyorum.
"Turtam, Alpcik ve yengem geldi."
Kıkırdadı. Oğluşumu kucağıma verdiğinde özenle aldım. Turtam yerinden kalkıp üzerine çeki düzen verdi. Kapıya doğru ilerledik.
"Hoş geldiniz."
Gülen yüzleriyle bize bakıyorlardı. Alpcik gözlerini oğluşuma çevirdiğinde sırıttım.
"Yaa eltişkom maşallah çok tatlı."
Eltişkolar gülüşürken Alpcik sırıtıyordu. Küçük turtamın başını öpüp Alpciğe uzattım. Heyecanlandı lan.
"Damadını al bakalım. Gözlerimiz yolda kaldı lan." dedim gülerek. Tereddüt etmeden kucağına aldı. Sakınarak bakıyordu. Ulan.
İçeriye geçtik. Alpcik ve yengem karşı koltuğa oturmuşlardı. Turtamla yerimizi aldık. Alpcik gözlerini oğluşumdan ayırmıyordu. Yengem de kendini kaptırmış hâlde başını sevip küçük turtamın minik elini öpüyordu.
"Aşkitom ya şu hâllerine bak."
Yanıma döndüm. Turtam yüzündeki şirin gülümsemesi ile bizimkilere bakıyordu. Sırıtıyorum. Kolumu beline sarıp yanağından öptüm. Kıvırcık saçlarını kulağının arkasına getirip bana döndü. Şirinem benim.
"Biz de gelinimizi böyle severiz." deyip sırıttım. Kıkırdadı. Yanağıma uzanıp öptü. Yengemin sesi kulağıma geldiğinde benden ayrılıp önüne dönmüştü. Kolumu sıklaştırıp önüme döndüm. Hatunum benim.
"Senin adın Efecan mı? Ayy ne tatlı bir şeysin sen ya!"
Güldük. Alpcik gözlerini kırpmadan yengeme bakıyordu. Ve sırıttı. Ulan Alpcik.
"Oğluşum kayınbabası gibi efelenir artık." dedim gülerek. Alpcik dâhil güldüler. Ona da alıştırdım ya lan! Neyse devam.
Oğluşum yerinde kıpırdanıp tatlı sesler çıkardığında kahkaha attım. Güldüler. Lan.
"Bak nasıl da sevdi seni!" dedim hararetle. Alpcik yüzündeki gülümseme eşliğinde bana döndü.
"Ulan ben nasıl bırakacağım bunu?"
Güldük.
"Lan bırakma. Biz daha dünür olacağız."
Gözlerini devirip güldü. Sırıttım.
Alpcik başından, yengem minik elinden öptü.
"Kardeşim, maşallah çok tatlı bebek. Allah sağlıkla büyütmenizi nasip etsin."
"Amin amin, kardeşim." dedim gülümseyerek. Turtam heyecanla yerinde kıpırdandı.
"Senin babalığını da göreceğiz, Alp abi. Ben şimdiden çok heyecanlıyım."
Yengem gülerek Alpciğe döndü. Alpcik gülüyordu. Heyecanlarına bak be!
"Yaa Alp düşünsene, böyle minicik elleri olacak kızımızın."
Alpcik güldüğünde hemen atıldım.
"Lan cinsiyet belli oldu mu?" deyip sırıttım. Birbirlerine baktılar. Turtam kıkırdıyordu.
"Yavrum, kız olsun mu istiyorsun?"
Alpcik sırıtıyordu. Ulan.
"Şey ağız alışkanlığı oldu, canım sırığım. Ama kız babası olmanı çok isterim."
Birbirlerine bakıp güldüler. Gözümüzün önünde aşk yaşıyorlar. Sırıttım.
"Eltişkom saçları kıvırcık senin gibi." dedi yengem heyecanla. Alpcik devam etti.
"Gözleri de Gencay'a benziyor. Ulan gülüp duruyor." deyip yanağından öptü. Oğluşum etrafına gülücükler saçıyordu. Yengem başından öptüğünde minik eliyle yengemin şalından tuttu. Sıkı sıkıya tutuyordu. Sonra yengem gülerek kucağına aldı. Alpcik çok mutluydu. Ne güzel olduk biz böyle. Şükürler olsun.
"Aşkitom ben çok mutluyum."
Yüzümdeki gülümseme eşliğinde yanıma döndüm. Çok güzel bakıyordu bana. Alnına yaklaşıp öptüm.
"Ben de turtam. Ben de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perde
Spiritual"Bugünün nasiplisi, tebrik ediyorum seni." deyip şirince güldü. Bir de elinde çikolata var. Nasip mi? Ne oluyor lan. Elindeki çikolatayı bana uzattığında boş boş baktım ona. "Uff bi tut." dedi bıkkınca. Şu an kemirdiği çikolatayı tutuyorum. Poşeti...