Anne ve baba...

648 57 56
                                    

-Farah-

"Yavrum, bi baksana."

Tulumu kenara bırakıp arkama döndüğümde başıma bırakılan şapka ile başımı kaldırdım. Başında şapka vardı ama-

Gülmeye başladım. Şapkayı düzeltir gibi yapıp sırıttı.

"Canım sırığım, çocuk şapkası sana çok yakıştı." dedim gülüşlerim arasından. Burnumu sıkıp benden uzaklaştı. Cebinden telefonu çıkardığında ne olduğunu anlamazken telefon elinde, gözlerini bana çevirdiğinde fotoğraf çekeceğini anladım. Başımdaki şapkayı düzeltip kocamın deyişiyle şirince güldüm. Güldü.

"Çok tatlısın lan."

Ama ama ama.

Parmakları ekranda gezinirken yanına yaklaştım. Fotoğraflara bakıyordu. Bir fotoğrafta durup yakınlaştırdı. Gülerken gözlerim kapalı çıkmıştı. Kıkırdadım.

"Ayy tipime bak." dedim gülerek. Kolunu belime sardı. Ekrana iki kere tıkladım. Başka ne fotoğraflar var, bakalım.

"Tipini yerim lan."

Başımı kaldırdım. Sırıtarak bana bakıyordu. Yanağını sıktım.

"Ulan yerim seni."

Güldü. Gözlerimi gülüşünden ayıramıyorum. Çok tatlı ama.

"Yavrum, kameraya bak." deyip gözlerini bana çevirdiğinde başımı salladım. Sırıtarak bana bakıyordu. Önüme döndüm. Ekrandan baktığımda hâlâ sırıtıyordu. Ben şaşkın şaşkın bakıyordum ekrana. Çıkıt!

Huzursuzca yerimde kıpırdandım. Yanağıma uzanıp öptüğünde başındaki şapka yere düşmüştü. Kahkaha attım. Gülüyordu. Gözlerim ekrana gittiğinde durmadan fotoğraf çektiğini fark ettim. Kıkırdadım.

Gözlerimi şaşı yaptığımda beni taklit etti. Çok-

Çıkıt!

"Ulan yapma şöyle. Gözlerim ağrıdı lan."

Eliyle gözlerimi kapattı. Güldüm.

Çıkıt!

Elini inatla gözlerimden çekmiyordu. Dişlerimi göstererek sırıttım.

Çıkıt!

Elini gözlerimden çektiğinde sesini duydum.

"Son poz da verelim. Turtalar bekliyor bizi." dedi gülerek. Elindeki şapkayı başına geçirip çenesini omzuma yasladı. Güldüm.

"Küçük turta için sadece çorap almadık." dedim sırıtarak. Kısaca güldü.

Ekrana baktığımda çok tatlı duruyordu ama. Ona bakmayı sürdürdüğümde yanağımdan hızla öptü. Çıkıt!

Güldüm. Ulan.

Başımızı ekrana çevirdik. Gülümsüyorduk.

"Son, dedim yavrum ama çekmelere doyamıyorum lan seni "

"Çek o zaman yiğidim!" dedim gülerek. Güldü. Bir şey mırıldandı.

Ulan, dedi evet.

Yerim yerim.

Çıkıt!

...

"Yaa aşkitom şuna bak. Tulumun tatlılığına bittim."

Gencay yerinden kalkıp eltişkomun yanına geldi. Elinden tulumu aldıktan sonra tulumun iki yanından tutarak yukarı kaldırdı. Sırıtıyordu. Çok sevindiler.

"Oğluşumuz mu giyecek bunu şimdi? Bebek olasım geldi lan."

Güldük. Özlem tulumu elinden alıp çorapları uzattı. Gencay'ın heyecanla gözleri büyüdüğünde başımı eltişkoma çevirdim. Hayranlıkla Gencay'a bakıyordu. Çok tatlılar ya!

Perde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin