"Yengeye selam söyle."
Gülerek arabasına bindi. Ulan.
Yanımdan geçerken elini kaldırması üzerine karşılık verdim. Güle güle.
Arabama bindim. Yol boyu ilerlerken aklım Farah'taydı. Onu şirketten alsam... Olmaz. Sabah çocukların olmasıyla benimle gelmişti. Ulan ben neden hep yanımda olsun istiyorum? Özledim lan.
Gözlerimi etrafta gezdirdim. Bugün hava çok sıcak. Kaldırımda yürüyen insanlar elindeki poşetlerle zorlanıyor olmalılar. Önüme döndüm. Sakin sakin ilerlerken gözüme çarpan yaşlı teyzeyle duraksadım. Elindeki poşetlerle ağır ağır ilerliyordu. Yanlarından geçen insanlar ona bakıp yoluna devam ediyordu. Ulan.
Arabadan indim. Yaşlı teyzeye doğru ilerlerken bana dönen birkaç bakışı önemsemeyip yaşlı teyzenin yanına geldim. Başında oyalı beyaz yazma vardı.
"Teyzem ver poşetlerini yardım edeyim."
Başını bana çevirdi. Sıcaktan alnında boncuk boncuk ter birikmişti. Nur yüzüne gülümseme yerleştirdi hemen. Üzerime göz gezdirip konuşmaya başladı. O sırada elindeki poşetleri almakla meşguldüm.
"Oğlum sen işinden geri kalma. Benim başka işim yok zaten. Geç de olsa evime giderim."
"Benim de işim bitti teyzem. Arkada arabam var. Evine bırakıyım seni."
Elinden poşetleri aldığımda yavaşça arkasını döndü.
"Ah yavrum. Kim bilir ne kadar yoruldun da bir de yaşlı kadına yardım edeyim diye uğraşıyorsun. Allah razı olsun senden."
Gülümsedim. Koluna girip arabaya doğru ilerledik. Arada bana bakıp gülümsüyordu. Aklıma Farah geldi lan. Ne çok bağlandım ona.
Ön kapıyı açıp binmesini bekledim. Rahat ettiğine emin olduğumda kapıyı kapatıp arka kapıyı açtım. Poşetleri yerleştirdikten sonra arkadan dolanıp yerime geçtim. Arabayı çalıştırıp yanıma döndüm.
"Rahatsın değil mi teyzem?" dedim gülümseyerek. Kucağında birleştirdiği ellerini sıklaştırıp gülümsedi.
"Rahatım, gidelim yavrum."
Adresini aldıktan sonra önüme döndüm. Farah'ı düşünmekten kendimi alamıyorum. Farah'ın yaşlılığı böyle olur.
Kendime engel olamayıp gülmeye başladım. Çok tatlı olur lan.
"Bir şey mi oldu yavrum?"
Yola küçük bir bakış atıp yanıma döndüm.
"Yok teyzem. Öyle aklıma bir şey geldi."
Başını sallayıp güldü. Bu hâline gülümserken gözlerini başka bir yere çevirdi. Yola bir bakış atıp baktığı yere döndüğümde ellerimle karşılaştım. Teyzeye yakalandım.
Kulaklarıma dolan ritmik sesle duraksadım. Telefonum çalıyor. Telefonu cebimden çıkartıp ekrana baktım. Farah?
Hemen cevaplayıp kulağıma götürdüm.
"İlk iş günüm başarıyla tamamlanmıştır. Hadi tebrik et beni." dedi gülerek. Güldüm. Ulan.
"Tebrik ederim Farah hanım. Başarınız daim olsun. Şirketten çıktınız mı?"
Güldü.
"Ayy teşekkür ediyorum. Evet an itibariyle çıktım-"
"O zaman bekleyin, sizi almaya geliyoruz." deyip yanıma döndüm. Teyzem gülümseyerek bana bakıyordu. Yerinde doğrulup heyecanla konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perde
Spiritual"Bugünün nasiplisi, tebrik ediyorum seni." deyip şirince güldü. Bir de elinde çikolata var. Nasip mi? Ne oluyor lan. Elindeki çikolatayı bana uzattığında boş boş baktım ona. "Uff bi tut." dedi bıkkınca. Şu an kemirdiği çikolatayı tutuyorum. Poşeti...