Kısacık ve tatlı...

1.2K 95 141
                                    

-Farah-

"Ya Özlem ben çok bunaldım!"

Kabinden çıkıp kendimi dışarı attım. Çok sıcak!

Özlem, bir kolunda topladığı abiyelerle başını bana çevirdi. Kocaman açtığı gözleriyle bana bakıyordu. Çok mu domates oldum?

"Ayy Farah, bayıldım bayıldım!"

"Valla mı?" diyerek çığlık attım. Beşinci abiye denemem de...

Kolunda topladığı abiyeleri kenara fırlat- Ha?

Elimi tutup etrafımda döndürdü beni. Kahkaha attım. Gülüyordu.

"Kırmızı kırmızı, Alp abim bayılacak!"

Aynada yansımama baktığımda dalgalı saçlarım kabarık duruyordu. Özlem benim için mağazasının bu bölümünü kapattırdı ve deli gibi nişan için abiye bulmaya çalışıyoruz.

Benim niye içime sinmedi ya?

"Afet-i devran dökül bakalım, ne içine sinmedi?"

Güldüm. Bu kız çok şeker ya!

"Ya sanki kınam varmış gibi hissettim sanırım. Kırmızı ya..."

Başını sallayıp yanaklarını şişirdi.

"Gencayca konuşacağım... Ulan doğru düzgün bir şey olmaz mı!"

Kahkaha attık. Gözümden yaş geldi benim. Gözümü elimin tersiyle silip başımı kaldırdığımda Özlem yeni bir abiyeyle yanıma geldi. Taba renginde kabarık bir abiyeydi. Rengine aşık oldum.

"Bak bunu dene. Sana çok yakışacak." dedi heyecanla. Kıkırdadım.

"Ayy tamam. Hemen geliyorum eltişkom."

Kahkaha attı. Zıplaya zıplaya kabine girdim.

"Yaa Farah, sana bir şey soracağım."

Üzerimdeki abiyeden kurtulup astım.

"Evet, dinliyorum. Ayy bunun kumaşı çok güzel."

Nişan abiyesiyle aşk yaşıyorum!

Gülüşleri kulağıma geliyordu. Bal bu kız ya balkız!

"Yaa Farah çok tatlısın." dedi gülerek. Kıkırdadım. Nihayet abiyenin içindeyim. Fermuarı da zor da olsa çektiğimde sesini duydum.

"Alp abim sana nasıl evlenme teklifi etti?"

Oo mevzu derin...

Kabinden çıktım. Özlem boy aynasının yanındaki krem koltukta oturuyordu. Elindeki telefonu kenara bırakıp başını kaldırdı.

"Nasıl, olmuş mu?" deyip etrafımda usulca döndüm. Abiye biraz ağırlık yapıyordu. Mazallah hızımı kontrol edemeyip yere serilebilirim. Küçücük bir şeyim zaten.

"Yaaa Farah! Tam bir afet-i devran olmuşsun!"

"Oooo hani nerde?" deyip etrafıma bakındım. Güldü.

"Yaa yerim seni salak!"

Ellerimle yüzümü kapatıp kıkırdadım. Güldü.

Ellerimi yüzümden çekip boy aynasında kendime bakmaya başladım. Hmm...

Çok güzel abiye ya. Bayıldım!

"Yaa eltişko, ben bunu alıyorum. Acaba bunu düğünde de mi giysem?" deyip kıkırdadım. Gözlerini devirdi.

"Farah sen aklını peynir ekmekle mi yedin?"

Yüzümü buruşturdum. Omuzlarımı kaldırıp indirdiğimde abiyenin ağırlığı biraz bunaltmıştı beni. Sabırsızca yerimde kıpırdandım.

Perde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin