}18{

1.5K 161 183
                                    

“Dün akşam Yuqi bana mesaj atıp sizi kontrol etmemi söyledi ama nedenini söylemedi. Bu yüzden kim bana dün neler olduğunu söylemek ister?”

Seungmin'in tehditkâr bakışları üzerine Jisung ürkekçe elini kaldırdı. “Başlamadan önce her şeyin Hyunjin'in fikri olduğunu belirtmek istiyorum.”

“Şaşırmadım,” dedim kucağımdaki Dori'nin kulaklarını okşarken.

“Ne halt yediniz gene siz?”

“Hyunjin, Yuqi, ben; üçümüz lunaparka gitmiştik. Bu Hyunjin de içecek bir şeyler alalım dedi. Biz de dedik olur, para verdik gönderdik bunu. Tabi ki Hyunjin malından bekleyeceğiniz üzere kazıklanmadan gelmemiş. Biz onu gazlı içecek alsın diye yolladık, bozuk birayla geri dönmüş.”

Yavaşça gülümsediğimde Hyunjin yattığı koltukta ayaklarını kaldırarak duvara dayadı. “Bira olduğunu fark etmemiştim ama.”

“Biz sana içki olduğunu, üstelik bozuk olduğunu söylemiştik ama sen seni hiçbir şeyin yıkamayacağını söyleyerek şişenin yarısını içtin.”

“Bari bu rezilliği Yuqi'nin yanında yapmasaydın, Hyunjin.” dedi Seungmin.

“Sorma. Hyunjin'in kafası bir saate gitmişti zaten. Yuqi Hyunjin'in salak saçma davrandığını fark ettiğinde sanki Miyeon aramış gibi yaptı ve gitti. Aramadığını hepimiz biliyorduk oysa.”

Hyunjin aniden başını kaldırıp Jisung'a baktı. “Derken? Yuqi numara mı yapmıştı bize?”

Jisung onu umursamadan konuşmaya devam etti. “İyi ki de Yuqi erkenden ayrıldı çünkü asıl o gittikten sonra Hyunjin olay çıkardı. Çarpışan arabalara binmek istedi. Benim önden gitmemi, kendisinin benden sonra arabaya bineceğini söyledi ve ben arabaya kurulduktan sonra gözden kayboldu.” Jisung duraksadı ve Seungmin'e baktı. “Bir daha beni Hyunjin'le yalnız bırakmayın.”

“Ne yaptı yine?” diye sabırsızca sordu Seungmin.

“Arabaları kontrol eden panele girmiş ve bütün arabaların elektriğini kesip bir tek benimkini köklemiş. Bir anda kendimi her yere çarparken buldum. Araba kendi kendine durduğunda arabadan indim ve Hyunjin'i bulmaya gittim. Panele giren çocuğun haberi geldiğinde Hyunjin olduğunu anladım. Yanına gittiğimde görevlilerle tartışıyordu. Görevliler onu odadan çıkarmak istiyordu ama Hyunjin ona dokunurlarsa çok kötü şeylerin olacağı gibi şeyler zırvalıyordu. Ben de artık bir saçmalığa bir son vermek için Hyunjin'i kolundan tuttum ve ona dokunduğum gibi kontrol panelinin üzerine kustu.”

Gülmemem gerektiğini biliyordum ve kendimi tutmaya çalışmıştım da ama Seungmin'in kahkahasını duyduğum gibi ben de kendimi bırakmak zorunda kaldım.

“Jisung, Hyunjin'i sana bıraktığımız için gerçekten çok özür dileriz.” dedi Seungmin. Yine de hiç üzgün görünmüyordu.

“Sorun değil. Bence durumu iyi idare ettim. Hyunjin kustuktan sonra kolundan çektim ve koşa koşa lunaparktan çıktık. Biraz daha kalsaydık polis çağıracaklarını biliyordum. Ayrıca ailesini tanımıyorum ama bu haldeyken eve giderse başına dert açılacağını düşündüm, bu yüzden Hyunjin'i bize getirdim.”

“Yuqi'nin bana sizi sorma sebebi de bunun salaklığı mıydı?” diye sordu Seungmin. Jisung başıyla onayladı.

“Yuqi'nin bu yaşananları asla bilmemesi gerekiyor.” dedi Hyunjin. “Henüz ilişkiye başlamamışken ayrılmak daha kolay olur. Bunu biz çıkmaya başladıktan sonra söyleriz.” Durdu ve sırayla bize baktı. “Yine de söylememeye karar verirseniz seve seve kabul ederim.”

“Emin ol Yuqi'nin tanık olduğu kadarı bile seni neden yanında taşıdığını sorgulamasına yetecektir.”

“Yuqi neden Miyeon'un her aramasında yanına gidiyor?” diye sordum Hyunjin'e.

Third Person ;; 2Min {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin