En azından Seungmin ile baş başa bir gün geçirmedim.
Onun yerine; bana asıldığından şüphelendiğim Jisung, Jisung'ı devamlı başımızdan savmaya çalışan Seungmin, Hyunjin'in daha ilk buluşmada ektiği Yuqi ile kararsızlık dolu bir gün geçirmiştim. Günün sonunda eve Seungmin'in seçtiği Soonie, Jisung'ın istediği Doongie ve Yuqi'nin ısrarla gözüme soktuğu Dori'yle birlikte dönmüştüm. Üç kediden birinde karar kılamayınca hepsini almak istemiştim.
Son bir haftadır peşimizden ayrılmayan Jisung ise arkadaş bulduğuna sevinmiş gibiydi. Her ne kadar bazen beni garip hissettiren davranışlarda bulunsa da, ki bunlar oturduğumuz yerde kulağıma üflemek ya da tişörtümün ensesinden çekiştirmekti, onun etrafımızda olması beni mutlu ediyordu. Biraz yapışkan olabilirdi ama oldukça eğlenceli ve zeki bir çocuktu.
Birkaç günlük gözlemimi düşünmeyi bir kenara bırakarak zili çaldım. Kapının açılmasını beklerken gelen ilk kişi olmadığımı umdum. Nitekim kapıyı açan Hyunjin bana ilk gelenin ben olmadığımı göstermişti.
“Hemen Seungmin'in odasına geç, başlamak için seni bekledik.”
Kendimi önemli bir hükümdar gibi hissederken keyifle gülümsedim. Birkaç saniye içinde enseme yediğim darbe gülümsememin sonlanmasına neden oldu.
“Saçma sapan da sırıtma, alt tarafı ders çalışacağız Minho.”
Seungmin'in odasına yürürken söylenmeye başladım. “Başarısız randevusunun acısını bizden çıkarıyor bu da.”
Ben odaya girdiğimde, “Bu arada Hyunjin, senden önce biz Yuqi'yle randevuya çıkmış olduk. Yani o kızdan hayır bekleme,” dedi Seungmin.
Hyunjin gülümsedi. “Bugün de buluşuyoruz bir kere.”
“Nerede?”
“Burada.”
“Kızı benim evime mi çağırdın?” diye sordu Seungmin.
“Evet.”
Onaylamayan bir ses çıkarırken, “Sevgili olduğunuzda ne yapacaksın çok merak ediyorum,” diye mırıldandım.
“Sen benim ilişkime karışmadan önce sana deliler gibi aşık olan kişiyi bul.”
Çantamı yere bıraktıktan sonra kendimi yatağa bıraktım. “Seungmin sana ne kadarını anlattı?”
“Biraz. Tahmin etmem için yeterli.”
Olduğum yerde doğrulup tek kaşımı kaldırdım. “Demek tahminin var?”
“Jisung.”
Seungmin'le göz göze geldiğimde onun da bu söylediğini ilk defa duyduğunu fark ettim.
“Ne alakası var?”
Hyunjin parmaklarıyla saymaya başladı. “Bir, kimya grubuna katılmak için ben veya Seungmin yerine sana yazdı. İki, dibinden ayrılmıyor. Üç, bir notta bu gidişle karşına çıkacağıyla ilgili bir şey söylemiş ve ne tesadüftür ki bunu demesinin ardından okul çıkışı buluştunuz. Dört, dünkü kedi sahiplenme aktivitene onun da davetli olduğunu hatırlamıyorum.”
“Yani Jisung beni Seungmin'den kıskandı ve ‘Seungmin'e karşı’ bir savaş mı başlattı?”
Seungmin'in sırıtışını gördüğümde bu durumla eğlendiğini hissettim. Arkadaşlarımın sadece birazcık daha mantıklı olmasını istiyordum. Sadece birazcık daha.
“Jisung'ı geri püskürtmek için ne yapmam gerekiyor?”
Hyunjin omuz silkti. “Geri püskürtmene gerek yok. Bana kalırsa yakışıyorsunuz.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Third Person ;; 2Min {✓}
FanfictionMinho, kafasını karıştıran notlar alıyordu. }{ | 2020 Ağustos