Sabah Jisung'la okula yürürken adımlarımızı sayarak kimin bacaklarının daha kısa olduğunu hesaplamaya çalışıyorduk.
“Anla artık Jisung, senin sadece belin uzun ama bacakların benimkilerle kıyaslanamaz bile.”
“O zaman nasıl benden fazla adım atmış olabilirsin?”
“Senin gibi sayıyı daha az göstermek için bacaklarımı aça aça yürümüyorum çünkü.”
Jisung güldükten sonra başka konuya geçti. “Dün kaçta döndün eve?”
“Dokuz buçuk.”
“Ne yaptınız o saate kadar?”
“Öpüştük, Jisung. Sizin gibi ağırdan almaya karar verdik, hemen çocuk yapmaya çalıştık.”
“Öpüşerek mi?”
Başımı salladım. “Evet. Hiçbir şey de olmadı ayrıca. Klasik şeyler. Film, oyun, yemek, uyku. Sen sormadan da söyleyeyim, evet, birlikte uyuduk.”
Bahçe kapısından içeri girdiğimizde sanki gelişimizi bekliyormuş gibi bina kapısının yanında bekleyen Yuqi yanımıza koşmaya başladı. Jisung'a elimle Yuqi'yi işaret ettim. “Şuna bak.”
Jisung kaşlarını çattı. “Bildiğim kadarıyla onu böyle endişeli gösterecek bir şey olmamıştı.”
Yuqi yanımıza vardığında nefes nefese konuştu. “Hyunjin Chan'la kavga etti.”
“Ne?”
Jisung'la aynı anda aynı şeyi söylediğimizde Yuqi başını salladı. “Anonim bir hesap sosyal medyada Seungmin'in yönelimini açıklayan bir gönderi paylaşmış ve sonra da kaldırmış. Gönderide Seungmin'in sana yazdığı aşk notları varmış. Notları Chan bulmuş sanırım.”
“Sen ciddi misin?” diye sordu Jisung. “Chan o notları nasıl bulmuş olabilir ki?”
“Notları bana bırakan kişinin sen olduğunu biliyormuş zaten.” diye açıklamaya çalıştım. “Belki daha öncesinde ben almadan notların fotoğrafını falan çekmiştir, insanların hayatına burnunu sokmakta üstüne yok çünkü. Ama neden böyle bir şey yapsın?”
“Hyunjin iyi mi?” diyerek Yuqi'ye baktı Jisung. Yuqi başını iki yana salladı.
“Pek iyi değil. Müdürün odasında. Chan'la benim gözlerimin önünde kavga ettiler. Biz kantindeyken birkaç kişi Hyunjin'e gönderiyi gösterip soru sormaya kalkıştı ve Hyunjin gönderideki Chan'a teşekkür notunu gördü. Hesap yardımları için teşekkür etmiş Chan'a. Bu esnada da Chan kantine yeni giriyordu. Hyunjin'i kimse tutamadı, Chan'ın üstüne uçtu resmen.”
“Chan da mı müdürün odasında?” diye sordum ama aklım tamamen Hyunjin'deydi çünkü bu sene çok fazla kavgaya karışmıştı ve rehber öğretmen ona bir tane daha olursa okuldan atılabileceğini söylemişti. Bu tehdit sanki küçük bir çocuğu oyalamak için söylenmiş bir tehdide benzese de Hyunjin bize gerçekten inanarak bundan bahsettiği için kafamı karıştırmadan edemiyordu.
“Revirde. Hyunjin'den çekip aldıklarında burnu kanıyordu.”
Bir an Jisung'la göz göze geldik. Hyunjin'in ne kadar sinirlendiğini merak ettim.
“Çok mu tepki toplamış Seungmin?” diye sordu Jisung. “Yöneliminden dolayı yani.”
“Okuldan ayrılmasını söyleyenler olmuş. Bazıları bunun uzaktan bile belli olduğunu söylemiş. Destek çıkanlar da vardı tabi ki ama Seungmin'e nefret kusan hesapları görmek Hyunjin'in pimini çekmişti zaten. Anonim hesap gönderiyi okulun dedikodu sayfasına düştükten sonra silmiş ve hesabı da kapatmış.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Third Person ;; 2Min {✓}
FanfictionMinho, kafasını karıştıran notlar alıyordu. }{ | 2020 Ağustos