Notu açtım. Geri katladım.
Derin bir nefes.
Tekrar açtım. Gözüm kurşun kalemin siyah izine takıldı. Kâğıdı tekrar katladım.
Yapabilirim, yapabilirim, yapabilirim, yapabilirim...
Nefesimi tuttum ve kâğıdı açıp ilk kelimeye baktım.
Kelimenin yankısı gibi, "Minho?" diyen sesi duyunca yerimde sıçradım.
"Bir dahakine gelirken haber ver," diyerek gözlerimi devirdiğimde elimdeki kâğıdın çekildiğini hissettim.
"Bu ne?" diye sordu Seungmin.
"Dur!" derken o çoktan okumaya başlamıştı.
"Minho, bu iş böyle gitmeye devam ederse, karşına çıkacağım. Sana olan duyguların kimin olduğunu bilmen gerekecek."
Sorarcasına yüzüme baktı. "Kim bu?"
Sinirle yüzümü kapattım. "O kadar saçma bir şey ki, Seungmin."
"Birisi sana aşk notları mı bırakıyor?" diye sorarken yüzünde dalga geçtiğine dair hiçbir belirti yoktu ve bunun beni rahatlattığını hissettim.
"Sanırım."
"Peki kim olduğunu bilmiyor musun?"
Umutsuzca başımı iki yana salladım. "Tahmin de edemiyorum." Notları bırakan kişinin onun benden hoşlandığını düşündüğünü söylesem mi karar veremedim.
"Ne zamandır geliyor bu notlar?"
Düşünmeden cevapladım. "Bir hafta oldu."
"Diğer notlara bakabilir miyim?"
Telaşla başımı salladım. "Olmaz. Yanımda değiller."
Yanımdaydılar.
"Bu kötü işte."
Onaylayan bir ses çıkardıktan sonra, "Hyunjin'e de söylemedim," diye mırıldandım.
"Nedenini tahmin edebiliyorum. Uyuz çocuk her şeyle dalga geçiyor." Bana kısa bir bakış attıktan sonra kâğıda döndü ama bunun benimle göz teması kurmamak için olduğunu düşündüm.
"Yine de bana söylemeni beklerdim, Minho."
Aldığım karardan vazgeçtim. "Bunu yapan kişi senin benden hoşlandığını düşünüyor, Seungmin."
Birkaç saniye hiçbir şey demeden bana baktı ve ardından dudağının kenarı belli belirsiz kıvrıldı. Yüzünü bana yaklaştırırken, "Bu yüzden mi uzak durdun benden?" diye sorduğunda sesinde kesinlikle bir alay tınısı vardı.
Dikkatle bakan gözlerine karşı nefesimi tuttum ve başımı iki yana salladım. Çaresizce küçüldüğümü fark ettiğimde gülümsedi. Daha ne kadar soluksuz kalabileceğimi hesaplamaya çalışırken ise kendini geri çekti.
"Rahat ol gitsin. Erkeklerden hoşlanmıyorum." Ciğerlerimin yeniden oksijene kavuşması için derin bir nefes aldım. Bu sefer sımsıcak bir gülümseme sundu bana. "Ama sana sadece bakarken bile böyle tepki veriyorsan insanlar senin benden hoşlandığını düşünebilir."
Başımı sıraya koydum. Her şeyi ince ince düşünmek istemiyordum.
"Min ve Min hemen beni dinleyin."
Kafamı yan çevirerek büyük bir enerjiyle yanımıza gelen Hyunjin'e baktım.
"Ne olduğuna inanamayacaksınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Third Person ;; 2Min {✓}
FanfictionMinho, kafasını karıştıran notlar alıyordu. }{ | 2020 Ağustos