2 yıl önce
Seungmin'den
"Dondurma?" diyerek bana mavi paketi uzatan Miyeon'a gülümsedim ve elindekini alırken oturması için biraz yana kaydım. "Hangisini seveceğini bilemedim, ben de kendi favorimden aldım."
Paketi açarken aslında vanilyalı dondurma sevmediğimi söylemedim. "İyi düşünmüşsün." diyerek kolumu omzuna sardım onun yerine.
Miyeon kendi dondurmasını ısırıp başını omzuma yasladı ve "Ne yaptın tatilinde?" diye sordu.
Bir elimle saçlarını okşarken "Bir türlü geçmek bitmedi." diye kısık sesle konuştum.
"Ben yokum diye mi?" diyerek yüzünü bana çevirdi Miyeon. Sevimli yüzüne gülümsedim.
"Sen yoksun diye." Aslında tatile gittiğim yoktu. Dört gündür nakil işlemleri için okuluna gidip duruyordum ve bunu okulun ilk günü ona sürpriz yaparak söylemeyi planlıyordum.
"Benim de pek güzel geçmedi günlerim. Yakışıklı çocuklar sürekli mesaj atıp durdu ama benim Seungmin'im var diyerek hiçbirine cevap vermedim."
"Yakışıklı çocuklar benimle de konuşmak için delirdiler ama ben de sevgilimi katil etmemek için hiçbiriyle konuşmadım." Gülmesini bekledim ancak o duruşunu dikleştirdi ve biraz benden uzağa kaydı. Anlamayarak kaşlarımı çattım.
"Böyle şakalar yapma."
"Nasıl şakalar?" diye sordum hâlâ anlamaya çalışırken.
"Eşcinsel şakalar. Benim yanımda 'kız' kelimesini kullanabilirsin, o kadar kıskanç değilim. Erkeklerden bahsettiğinde komik değil itici geliyor."
Şaşırarak oturduğumuz çimde yönümü ona çevirdim. "Ciddiye almalı mıyım?"
Miyeon umursamazca dondurmasını yemeye devam etti. Ben gözlerimi ondan çevirmeyince "Evet, Seungmin." dedi keyifsizce. "Hoşuma gitmiyor." Ardından yüzünü buruşturdu. "Ya bir de gerçek olsaydı..."
Kendi dondurmamı paketine koydum. Bu anın yaşanacağı aklıma bile gelmezdi. "Yani," dedim bütün dikkatimi ona vererek. "Hiç tanımadığın insanların eşcinsel olması seni rahatsız ediyor, doğru mu?"
Miyeon omuz silkti. "Olabilir. Niye bu konuya bu kadar takıldın?"
"Ben de erkeklerden hoşlansam bu da seni rahatsız eder miydi?"
Alayla güldü. "Sen hoşlanmazsın ki."
"Nereden biliyorsun?"
Gözlerini gözlerime çıkardı. Artık yüzüne bariz bir korku yerleşmişti. "Hoşlanmazsın."
Başımı yavaşça iki yana salladım. Miyeon birkaç saniye bana baktıktan sonra gülümsedi. "Güzel." Ayağa kalktı ve son kez gözlerini gözlerime dokundurup arkasını döndü. Bu onu okullar açılıncaya kadar son görüşüm olmuştu.
Onun sınıfına düştüğümü öğrenmem tam bir kâbustu. Nakil işlemlerini iptal edememiştik. Okula girmek için o kadar uğraştıktan sonra idareciler beni kendi istedikleri sınıfa koymaya karar vermiş ve benim söz almama izin bile vermemişlerdi. İlk günüm bu nedenle oldukça endişeliydi. Yine de kimseye belli etmemeyi başardığımı düşünüyordum. Özellikle Miyeon'la denk geldiğimizde birbirimizi tanımıyormuşuz gibi davranmak kolay olmuştu. Olay çıkaracağını düşünsem de hemen bulduğu yeni erkek arkadaşının koluna girip yüzünü başka tarafa çevirmekle yetinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Third Person ;; 2Min {✓}
FanfictionMinho, kafasını karıştıran notlar alıyordu. }{ | 2020 Ağustos